Demokratik Sol Parti (DSP) Antep Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celal Doğan, Mezopotamya Ajası’ndan (MA) Muhammed Abdulkadir Esen’e yaklaşan yerel seçimler ve Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ilişkin konuştu. HDP’nin de destek verdiği Doğan, kentte esen seçim rüzgarını arkasına almış durumda. Öncelikle Türkiye’deki ekonomik krize değinen Doğan, krizin boyutunun seçimi etkileyecek düzeyde olduğunu ancak bunun ne derece olacağını da seçim sonuçlarında görüleceğini ifade etti. Antep’te sanayideki üretimin düştüğünü, siftah yapamayan esnafların sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Doğan, kentte ekonominin yavaş yavaş çıkmaz sokaga doğru gittiğini belirtti. Kentteki 427 bin Suriyelinin durumuna ilişkin de değerlendirme yapan Doğan, bunun izlenen yanlış dış politikadan kaynaklı olduğunu söyledi. Rakiplerinin kendisine ilişkin eleştirilene değinen Doğan şöyle dedi: “Benim için ‘suiistimal yaptı, şehre hizmet etmedi’ diyemiyorlar. Ancak, ‘Celal Doğan iyidir hoştur ama HDP’de siyaset yaptı’ diyorlar. HDP legal bir partidir. Barışın Türkiye’de ikamesine bir damla katkım olsun diye gittim. Yarın da aynı şartlar olsa yine barışa katkı için bütün hayatımı ortaya koyarak riskleri üzerime alırım. O dönem Cumhurbaşkanı da barışı savunuyordu. Diyarbakır’daki konuşması herkesin belleğindedir. Cumhurbaşkanı ‘Dağlardan kurşun sesi değil kuş sesi gelsin’ diyordu. Şiwan Perwer’le türkü söyledi. Barzani’nin koluna girdi. O yaptığı zaman sevap oluyor da ben yaptığım zaman mı günah oluyor?”
Beka sorunu yok
İktidarın gündeme getirdiği “beka” tartışmalarına ilişkin de konuşan Doğan, “Beka sorunu meselesi ters yürüyor aslında. Beka sorununu daha çok Devlet Bahçeli’nin gündeme getirmesi gerekir. Cumhur İttifakı’nın halka vadettiği bir şey kalmadığı için beka konusuyla süreci götürmeye çalışıyorlar. Beka dediğiniz zaman bir ülkenin merkezinde çıkmış başka ülkenin yabancı askerlerinden bahsetmek gerekir. Yoksa ülkede işgal var da biz mi görmüyoruz. Diğer bir faktör, Türkiye’deki halklar 15 yıl önce ülkeyi bir partiye teslim etti. O parti göreve başlarken ülkede beka sorunu yoksa mevcut beka sorununu bu partinin yaratmış olması gerekmektedir. Kaldı ki o beka sorununa da inanmıyorum” diye konuştu.
‘Kanunlar çiğnendi’
DBP’li belediyelere atanan kayyumlara ilişkin Doğan, “Kayyum atamaları resmen ve açıkça yasal hiçbir prosedüre uyulmaksızın, bütün kanunlar çiğnenerek gerçekleştirildi” dedi. Kendisinin belediye başkanı olduğu dönem ile mevcut AKP’li belediye başkanı Fatma Şahin’in dönemini kıyaslayan Doğan, “Fatma Şahin’in yaptıkları ile benim yaptıklarımı terazinin iki kefesine koyarsanız eğer, benim yaptıklarımı Antep’ten çıkarırsanız burada bir şehir değil kasaba, köy bile kalmaz. Benden sonra bu kente bir şey katılmadı. Öyle bir hale gelmiş ki, belediye tefecilerin eline düşmüş. Ankara’nın nüfusu 6 milyon, Gaziantep’in nüfusu 2 milyon. Ankara Belediyesi yılda 172 trilyon faiz ödüyor, Fatma hanım yılda 170 trilyon faiz veriyor. Yerel yöneticilerin beceriksizliği ve basiretsizliği de söz konusu. 15 yıl sonra benim aranmış olmam, yaptığım hizmetler ile ilgilidir. Ben hizmette eşitsizlik, partizanlık, adaletsizlik yapmadım” dedi.
‘Şahin, holding belediyeciliği yapıyor’
Kendisini “halk ittifakının adayı” olarak tanımlayan Doğan, Fatma Şahin’in de “halkın adayıyım” sözlerine ilişkin şöyle dedi: “O halkın adayı değildir. Ben halkın isteğiyle aday oldum. O birilerinin demesiyle aday oldu. Onun ağzından da halk kelimesi çıkmıyor. Belediyecilik anlayışında da halkçı bir belediyecilik anlayışı yok. Onun yaptığı belediyecilik aile belediyeciliğidir. Kendisi halkın değil, bir ailenin, bir holdingin adına belediye başkanlığını yapıyor. AKP’li belediyenin 15 yıl boyunca yaptığı tüm projelere bakın; 2 aileye ihale, bir aileye rant sağlamak amacıyla yapılan projelerdir. Yapılan projelerde halkın menfaati yok.”
ANTEP