Uluslararası güçlerin desteğiyle Afganistan’ın köktendinciliğe itildiğini belirten Afganistan Dayanışma Partisi üyesi Shayan Behrouz, okulların, cihatçı ve kökten dincilerin asker devşirme platformu olduğunu belirtti
Taliban’ın Afganistan yönetimi ele geçirmesinin üzerinde 2 yıl geçti. Ülkeyi şeriatla yöneten Taliban, eğitim sisteminden yaşama bütün alanlara müdahale etti. Ülke genelinde yaygınlaştırılan Deobandi ve benzeri medreselerle militan yetiştirmeye çalışan Taliban, bu kurumlarda çocuklara “şehit olma” telkininde bulunuyor. Afganistan Dayanışma Partisi üyesi Shayan Behrouz, Taliban’ın cihatçı militan yetiştirdiği Deobandi medreselerini MA’ dan Berivan Kutlu’ya anlattı.
‘El Kaide örgütü Amerika’nın müttefikleriydi’
Uluslararası devletlerin de projeleri ve silah desteğiyle Afganistan’ın 40 yıldır kökten dinciliğe doğru itildiğini söyleyen Behrouz, “Afganistan’ın Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinden sonra ABD hükümeti ve batılı ortakları, Suudi Arabistan ve Pakistan ile işbirliği içinde Gulbuddin Hikmetyar, Burhanuddin Rabbani, Ahmad Shah Masoud, Resul Sayyaf, Yunus Khalis gibi en radikal kökten dincilere yatırım yaptı. Amaçları İslam adı altında bu taraftarlara önderlik etmek ve komünizm, yani Sovyetler Birliği’ni yenmekti. Sovyetler Birliği çekildikten sonra, söz konusu ülkeler Cihatçı İslam Devleti’nin Afganistan’daki egemenliğinin amaçlarına hizmet etmediğini fark etti. Bu ülkeler başta Hakkani Okulu olmak üzere Pakistan’ın dini okullarında yetişen Taliban’ı Afganistan’a getirdi. Usame bin Ladin ve onun El Kaide örgütü, soğuk savaş sırasında Amerika’nın yakın müttefikleriydi. 11 Eylül’den sonra Amerika, demokrasi, kadın özgürlüğü ve terörle mücadele adı altında Afganistan’ı işgal etti ve birkaç gün içinde Taliban liderlerini görevden alarak, cihatçıları yeniden iktidar tahtına oturttu. 20 yıllık savaştan sonra Taliban tekrar halkımıza hükmetti. Taliban, ABD hükümetinin ve onun Afganistan’daki ortaklarının, yüzyılın bu karanlık aklını Rusya ve Çin’e karşı bir sopa olarak kullanmak için yürüttüğü kirli politikaların devamıdır” diye konuştu.
‘Kadınların ise bu okullarda okumasına izin verilmiyor’
Cihatçı militanların yetiştirildiği medreselerin soğuk savaş döneminden beri var olduğunu belirten Behrouz, “Afganistan’ın farklı bölgelerinde bu tür okullar inşa edildi. Özellikle son 20 yılda Amerika’nın önderliğinde Deobandi, Vahhabi ve Şii gibi her türden birçok dini okul inşa edildi ve hala da inşa ediliyor. Bu medreselerin sayısı her geçen gün artıyor. Amerika Afganistan’a teröre karşı savaşmak için değil, onun büyümesi için saldırdı. Kabil ve Afganistan her şehrinde bu türden birçok okul var. Kadınların ise bu okullarda okumasına izin verilmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Köktendinci ve dar görüşlü din eğitimi verilmektedir’
Medreselerde kız çocuklarının okumasına izin verilmediğini, fakat bunun şu an değiştiğini belirten Behrouz, “Bu okullarda bugüne kadar erkekler okuyordu, fakat şimdi az sayıda kız çocuk dahil ediliyor. Burada sadece kökten dinci ve dar görüşlü din eğitimi verilmektedir. Tüm öğretileri, bu dünyanın fani bir dünya olduğu, tanrı yolunda ölmeniz gerektiği, cennette onları şarap ve hurilerin beklediği noktasına dayanıyor. Bu çocukların zihinleri bir gün şehit olmayı ve intihar saldırısını kabul etmeleri için hazırlanıyor” diye belirtti.
‘Cihatçı ve köktendincilerin asker devşirme platformu’
Taliban’ın söz konusu medreseleri düzenli olarak denetlediğini söyleyen Behrouz, “Bu okullara toplumun en yoksul kesimleri gidiyor. Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre Afganistan halkının yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksul çocuklar eğitim adı altında bu okullara gidiyor. Bu okullar hem Taliban’ın, diğer cihatçı ve kökten dincilerin asker devşirmesi için iyi bir platform hem de toplumu geriletmesi için” dedi.
Halkın büyük bir yoksullukla mücadele ettiğini vurgulayan Behrouz, şunları söyledi: “İnsanların büyük çoğunluğu ekonomik olarak kötü durumda yaşıyor. Günde üç kez ekmek, giyecek verilen bu okullarda, bu ailelerin çocuklarını açlıktan kurtarması ganimet sayılıyor. Afganistan halkının çoğu ılımlı İslam’a inanıyor ancak son 40 yılda kökten dinci partiler, halkımıza aşırılık yanlısı ve kökten dinci fikirler aşılamaya çalıştılar, neyse ki şimdiye kadar başarısız oldular.”
HABER MERKEZİ