Burcugül Çubuk
Ekonomik krizlerde gündeme giremeyen, toplumsallaşmayan, kaderimizmişcesine kendi başımıza baş etmeye çalıştığımız regl ürünlerini ve doğurganlık hakkını konuşalım biraz da.
Temel ihtiyaç maddeleri arasında sayılmayan regl ürünleri, kadınlar ve kız çocukları için yaşamsal öneme sahip. Yani temel ihtiyaç. Fakat devletler açısından ticari ürün, lüks. Temel ihtiyaç maddelerine uygulanan vergi indirimi bu kaleme uygulanmadı.
2017 yılında, Hapiste Kadın Ağı’nın başlattığı ve 82 örgütün sahiplendiği hapishanelerdeki kadınlara ücretsiz ve sağlıklı ped verilmesi kampanyası sonucunda Adalet Bakanlığı bütün hapishanelerde ücretsiz ped hakkını tanıdı ve kadınlara ücretsiz ped dağıtımı başladı. Fakat hemen arkasından bu hak, kadınlara karşı bir pazarlık aracına çevrildi. Hâlihazırda kadın yoksulluğu hapisteki kadınlar için oldukça ağırken, ücretsiz ped hayatın bir nebze kolaylaşmasıydı ve kadınların başka haklarından vazgeçmesi aracı oldu hapishane yönetimleri açısından. Kimi hapishanelerde hiç uygulanmazken, kimilerinde tutsak kadınlardan gelen bilgiye göre Adalet Bakanlığı’nın ücretsiz yolladığı ürünler iç kantinlerde satılarak kadınlar para ile almak zorunda bırakıldı. Pedlerin çeşitliliğine dair sıkıntıların yanı sıra tampon gibi ürünler ya da menstral kab ise gündemde dahi yok.
Regl ürünleri geçtiğimiz yıldan bu yana ulaşılması giderek zorlaşan ürünlerden. Fiyatlarına dair herhangi bir denetim mekanizması yok ve kadınlar bu ürünleri kullanmak zorunda. Geçtiğimiz yıl çiftli paketini 13 liraya aldığımız bir ped markasının tekli paketinin güncel fiyatı 60 liranın üzerinde. Kadınlar ve kız çocukları açısından aile içinde bile konuşulması ayıplanan bu ürün grubuna ulaşım giderek zorlaşıyor. Aslen ürünün üretiminde kullanılan malzemelerin doğal ve sağlıklı olması üzerine tartışmamız gerekirken –eski güzel günlere(!), 80’lere, 90’lara dönmeye ve– evdeki bezleri kesip kullanmaya başladı kadınların önemli bir kısmı. Keza, göçmen kadınların çoğu açısından günlük gıdaya ve bebek bezine erişim sıkıntılı iken, regl ürünlerine dair sorunun günlük yaşamı ve regl sürecini katlanılmaz hale getirdiğini tahmin etmek için büyük bilgin olmaya gerek yok.
Ucuzluk üzerine kurulu zincir marketlerin birbirinin aynısı ped markaları dahi kat be kat zamlanmış durumda. Ped, genital sağlık açısından oldukça önemli. Neredeyse plastik denilebilecek ürünler kadınlar ve kız çocuklarının hastalık döngüsü içinde kıvranmasına neden oluyor.
Daha önce sağlık ocaklarında, kadınların ücretsiz ulaşabildiği doğum kontrol hapları ve kondomlar artık temin edilemiyor. Doğurganlık hakkı, kadınların doğurma ya da doğurmama haklarının ve rahim, yumurtalık, genital sağlığının garanti altına alınması demek. Bu haliyle doğurganlık hakkı, bizim devletimiz açısından sadece doğurma ve sağlığın hakkında hiçbir karar verememe demek. Devlet hastanelerinde muayenelerde her yaştan ve medeni durumdan kadının mütemadiyen aşağılandığı, fiilen kürtajın yasak olduğu bir atmosferde bu dönemin kadınların birçok açıdan on yıllarca geride yaşamak zorunda bırakıldığı bir dönem olduğu açık.
Bir ek olarak; translar da hormon ilaçlarına erişemiyor. İlaçlar hem piyasada yok, hem fahiş fiyatlara sahip.
Diyebiliriz ki; bazı haklarımız aslında yoklar. O halde yaşasın birlikte mücadelemiz, yaşasın dayanışmamız.
HDK Kadın Meclisi Üyesi*