Batman, Urfa, Mardin ve Diyarbakır’da tarım arazileri susuz. Küresel iklim değişimine, bölgede inşa edilen devasa büyüklükteki barajların etkisiyle, bölgesel iklim değişimi gelişirken susuzluk ve kuraklık can yakıyor
Batman Ovası 2021 yılı kış kuraklığı nedeniyle nisan ayında tarlalar taşıma suyla sulanmaya çalışılırken yüzde 80’lere varan rekolte kaybı ortaya çıkmıştı. 2021 yılı yaşanan ve 2022 yılı ile birlikte tekrar ortaya çıkan yağış azlığı büyük bir kuraklığa neden oldu. Son yıllarda Batman coğrafyasında art arda petrol sondajlarının sürdürülmesi ve var olan nehir ve çayların barajlar ardına hapsedilmesi susuzluğun başlıca nedenleri olarak ortaya çıkarken en son Hasankeyf’i katleden ve suya gömen Ilısu Barajı da bölgede iklim değişimini hızla etkileyip kuraklığı yaratan olgulardır.
‘Kuraklık korkusu sürüyor’
ZMO Batman Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ebubekir Doğan yaptığı açıklamada, “Geçen yıl yaşanan şiddetli kuraklığın bu yıl da sürebileceğine işaret ederek, “Son yağışlara rağmen barajlar dolmadı. Yağışlar durumu biraz olsun iyileştirdi ama kuraklık korkusu sürüyor” dedi. Geçen yıl en az yağışla 30 yılın en kurak yılının yaşandığını belirten Ebubekir Doğan, “Yağışların devamı gelmezse mahsul üretiminde geçen yıl yaşanan verim düşüklüğü bu sene de yaşanabilir. Çiftçi, ekimin büyük bölümünü tamamladı. Topraktaki bitki kök bölgeleri için önemli olan yüzeydeki nem oranlarıdır. Önümüzdeki günlerde yapılacak ölçümler önemli ama henüz Batman Ovası’nda beklenilen yağışlar gerçekleşmedi. Kuraklık kendisini hissettirecek gibi” diye belirtti.
Kışlar kuraklaşmaya başladı
Kış aylarında kar yağışının azalması, yağmurların uzun süreli stabil yağışlar yerine sellere yol açan ani ve kısa süreli yağışlara bırakmış olması susuzluğun giderek yaklaştığının işareti.
Kışları alçak basınca bağlı sıcak ve soğuk cephe hava hareketleri kuzeyden inerek Türkiye coğrafyasına yağmur ve kar getirirdi. Batı bölgelerde daha çok ortaya çıkan yüksek basınç nedeniyle kuzeyden giren yağışın güney bölgelere artık yeterince ulaşamadığı görülüyor.
Metropollerin giderek büyümesi ve betona boğulması ile kentlerin yağış iklimi çoktan değişti. Bugün Kürt coğrafyasında yaşanan meteorolojik kuraklığın bir süre sonra ciddi boyutlarda tarımsal kuraklığı can yakıcı boyutlara ulaştıracağı şimdiden ortaya çıkmış durumda.
BM verilerine göre, çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklık nedeniyle dünyada 4 milyar hektar orman ve tarım alanları etkilenirken, bu durum 168 ülkede yaşayan 1.5 milyar insanın yaşamını doğrudan tehdit altına almış durumda. Bugün itibariyle 4 milyar hektardan fazla verimli tarım arazisinin üretim yapılamaz hale geldiği dünyada, BM tahminlerine göre 2030 yılına kadar gerekli olan gıda üretimi için 300 milyon hektarlık ek araziye ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Yok edilen, zehirlenen tarım arazilerini yeniden geri kazanılması neredeyse imkansız. Bu nedenle yine ormanlar katledilip arazi elde edilmesine yönelinmesi mümkün ve bu durum ise orman varlığının yine büyük bir tehdit altına gireceğine işaret ederken, kuraklık yaşamın üzerine çökmeye başladı bile.
EKOLOJİ SERVİSİ