Erdoğan’nın kabine toplantısı ardından Rojava’ya yönelik tehditlerini tekrar etmesinin ardından, 8 maddelik ‘Barış Mutabakatı’ öneren TİP Genel Başkanı Erkan Baş, muhalefeti de ‘Erdoğan’ın arkasına diziliyorlar’ diyerek eleştirdi
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, hükümetin sınır ötesi operasyon mesajlarına ilişkin “Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz” başlıklı bir açıklama yayınladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Kasım’da Artvin’de yaptığı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik bir kara operasyonu için “En kısa sürede tankımızla, askerimizle birlikte hepsinin kökünü kazıyacağız” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan Kabine toplantısından sonra ise “Ülkemizin sınırlarını 30 kilometrelik koruma kalkanı altına alma kararlılığımız sürüyor. Vatan topraklarının ve insanlarımızın güvenliğini ilgilendiren adımları atarken kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz” dedi.
‘Arkasına diziliyorlar’
Erkan Baş bugün yaptığı yazılı açıklamada Erdoğan’ın açıklamalarına işaret ederek, “Yine savaştan bahsediliyor. Yine yoksul ailelerin sıvasız evlerinde büyüyen evlatlarımız, kardeşlerimiz ölüyor. ‘Erdoğan iktidarı kaybetmemek için gerekirse savaş çıkarabilir’ diyenler, Erdoğan’ın ve onun savaş politikasının arkasına diziliveriyor. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz” dedi, 8 maddelik ‘Barış Mutabakatı’ önerdi.
Baş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu tuzağa düşmemeliyiz. Neden evlatlarımızın başka ülkelerde öldüğünü soracağız. Neden Türkiye’nin katliamlarla anılan bir ülke olmaktan kurtulamadığını, bundan kimlerin çıkar sağladığını, neden lüks makam araçlarıyla taziyeye gidilen evlerin hep sıvasız olduğunu sorgulayacağız.
Bu ülkenin zenginliklerinin neden savaş için, AKP’nin başka ülkelerdeki maceraları için harcandığını düşüneceğiz. İktidarların neden çözümü değil de savaşı tercih ettiğini öğrenmek isteyeceğiz.
Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz.
Bu ülkenin vicdan sahibi, alın teriyle geçinen tüm insanlarına bu sebeple bir BARIŞ MUTABAKATI öneriyorum.
Gelin, bu mutabakatta birleşelim. Gerekeni yapalım, kan siyasetini bu ülkenin ve bölgemizin kaderi olmaktan çıkaralım.
Barış Mutabakatı
I. Silah, sorunların çözümünü sağlamaz. Silahla çözüm arayan anlayışın tam karşısındayız.
II. Türkiye’deki yabancı asker varlığı ülkemiz ve bölgemiz için bir güvenlik sorunudur. Türkiye’nin yabancı topraklardaki askeri varlığı bugün itibariyle ülkemiz ve bölgemiz için bir güvenlik sorunudur. AKP’nin TSK’yı bir seçim kampanyası aracı gibi kullanmasına karşı çıkıyoruz.
III. Türkiye’nin dış politikası, NATO veya Rusya gibi yayılmacı anlayış sahibi güçler örnek alınmadan yeniden yapılandırılmalı ve barışçıl dış politika yaklaşımına dönülmelidir.
IV. Kürt sorununun çözümü için muhatapların dahil olduğu bir diyalog sürecine ihtiyaç vardır. Ülkemiz, kendi sorununu kendi başına çözebilecek bir irade, yetenek ve güce sahiptir.
V. Sığınmacılar ve göç kaynaklı tüm sorunların çözümü ile Suriye’de istikrarsızlığın sona ermesi için Suriye ile görüşmeler başlamalıdır.
VI. Türk-Kürt-Arap halklarını birbirlerine düşmanlaştıran her türlü söylemi ve eylemi reddediyoruz. Ayrımcı eylem ve söylemleri, terörist-hain gibi yaftalamaları kabul etmiyor, bu söylemler üzerinden yürütülecek herhangi bir tartışmanın parçası olmayacağımızı ilan ediyoruz.
VII. Sınırlarımızın içinden veya dışından düzenlenmiş her saldırıyı, her türlü sınır ötesi operasyonu, cihatçı örgütlere verilen açık/örtülü desteği ülkemize ve halkımıza karşı bir girişim olarak görüyoruz.
Bu tür eylemlere, Meclis’te de sokakta da karşı duracağımızı duyuruyoruz.
VIII: Emperyalistlerin yüz yılı aşkın süredir kışkırttığı bölgedeki paylaşım mücadeleleri ve yayılmacı bölgesel aktörler nedeniyle kan gölüne dönen Ortadoğu’nun ve ülkemizin kaderini ancak hep birlikte ve daha güçlü bir sesle BARIŞ diyerek değiştirebiliriz.
AKP’nin tuzağına düşmeyelim. Ülkemizde eşitliği, özgürlüğü ve kardeşliği yaşatmak için Barış Mutabakatı’nda birleşelim.”
HABER MERKEZİ