Gazetemizin yazarı Fikret Başkaya’nın “Asıl terör devlet terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle hakkında açılan davanın duruşması görüldü. Başkaya, Roboski ve Uğur Kaymaz’ı hatırlatarak ‘Bu terör değil miydi’ dedi.
Gazetemizin yazarı Fikret Başkaya’nın kurucusu olduğu Özgür Üniversite’nin internet sitesinde yaklaşık iki buçuk yıl önce yayınlanan “Asıl terör devlet terörüdür” başlıklı yazısı nedeniyle, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya katılan Başkaya, savunmasında dava konusu olan yazısının ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiğini belirterek, “Birilerini düşüncelerinden dolayı cezalandırmak, başkalarını korkutmayı amaçlar” dedi.
‘Gayri ciddi iddianame’
Başkaya, iddianamedeki suçlama hakkında “‘Asıl terör devlet terörüdür’ başlıklı yazım nedeniyle 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmam isteniyor. Terörü lanetleyen bir yazıda terör örgütü propagandası keşfedilmiş. Bu gayri ciddi bir iddianamedir ve mahkemenizi boş yere meşgul etmektedir. Sayın savcı yazının neresinde terörü öven söylem bulmuştur. Bir örgütün propagandasını yapmak söz konusu değildir. Dava konusu yazıyı bahane ederek beni cezalandırmaya çalışmak beyhude bir çaba olur” diye konuştu.
Başkaya savunmasına ayrıca Roboski Katliamı ve 13 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın ölümünü de hatırlatarak, “Bu bir terör değil miydi?” diye sordu. Başkaya, savunmasına şöyle devam etti: “Burada söylemek istediğim her kim dünyada özgürlük istiyorsa, hak talep ediyorsa egemenler tarafından cezalandırılmak istenmesi doğaldır. Saldırıya uğrayanın da kendini savunmak istemesi doğaldır. Burada diyalektik bir ilişki vardır. İsrail 1948’den bu yana Filistin halkını zulüm yapıyor. Terör örgütlerinin arkasında devletlerin olduğu gözden kaçırılıyor. Bunlar devletler tarafında finanse ediliyor.”
‘Savcı bu yazıyı anlamamış’
Başkaya’nın avukatı Levent Kanat da, suçlamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Bir sayfalık yazı için hazırlanan 50 sayfalık iddianamede savcı öncelikle propagandasının yapıldığını iddia ettiği terör örgütünü kuruluşundan itibaren anlatıyor ve isnat edilen suçla ilgili yasal düzenlemeleri sayıyor. Kopyala yapıştır iddianameler artık alışkanlık haline geldi. Savcı bu yazıyı anlamamış. Yazıda Fransa, ABD, İsrail örnekleri de var. Sadece Türkiye örneklerini seçmiş. İddia makamının kendi öznel ve siyasal anlayışları ile bu yazıyı değerlendirmesi hukuka aykırıdır. Düşünce özgürlüğünün korunması hukukun zorunluluğudur. Bu dava ile hukuk devleti ciddi bir yara almıştır. Mahkemenizden bu iddianamenin iade edilmesini beklerdik. Müvekkilimin beraatını talep ediyorum” dedi.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, duruşmayı 10 Eylül tarihine erteledi.
HABER MERKEZİ