Dezenformasyon yasasına karşı Meclis’te açıklama yapan basın meslek örgütleri, ‘Bu yasa bu haliyle uygulanırsa ülkemizde basın, ifade ve haberleşme özgürlüğü kalmayacak. Bu sansürü kabul etmeyeceğiz’ dedi
Meclis Genel Kurul’unda görüşülecek “Dezenformasyon yasası” öncesinde basın meslek örgütleri Meclis’te açıklama yaptı. Açıklamaya Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Disk Basın İş temsilcileri katıldı.
Açıklamaya HDP, CHP ve DEVA partisi milletvekilleri de destek verdi.
Gazeteci meslek örgütleri adına açıklamayı Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş okudu. Aktaş, 10 başlıkta itirazlarını sıraladı.
Aktaş, “Yasa teklifi ifade özgürlüğünün önünde tarihimizin en büyük engeli olarak dikilecek 29’uncu madde ile ‘Halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yaymak’ gibi bir yeni suç tanımı oluşacak. Muğlak ve ucu açık ifadelerle hangi savcının hangi yanlış bilgiyi yayanlarla ilgili harekete geçeceği bilinemeyecek. Sosyal medyada eleştirel paylaşımlar, ‘dezenformasyon’ olarak suçlanabilecek. Yalan haberi yapanın yanı sıra yayan ifadesi getirilerek demokrasiyi ve ifade özgürlüğü ilkesini temelinden sarsıp çökertecek pek çok uygulamayla karşı karşıya kalınacak” dedi.
Yerel gazeteler için risk
Yerel gazetelerin ağır darbe alınacağı kaydeden Aktaş, “İnternet siteleri Basın İlan Kurumu havuzuna dahil edilirken, yeni kaynak yaratılmadığı için, ilan pastasından alınan pay iyice küçülecek. Resmi ilan yayın hakkı bekleyen gazeteleri de hesaba kattığımızda yaklaşık 1000 gazete için gelirlerini önemli ölçüde kaybetme riski oluşacak” diye konuştu.
Basın kartı iptalleri
“İktidarlar tarafından tehlikeli görünen sosyal medya paylaşımları ağır cezaya maruz kalacak” diyen Aktaş, “Kapalı anlık mesajlaşma uygulamaları, görüşmelere ilişkin bilgileri BTK’ya verecek. Teklifin bir nebze olumlu sayılabilecek yanı, internet basınında çalışan meslektaşlarımıza gazeteci statüsü kazandırması ve bu yolla basın kartı alma yolunun açılması. Bu duruma karşın belli şartlarda internet basınına yönelik ağır yaptırımlar da öngörülmekte. Teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet sitesine, 1 milyar liraya kadar ceza verilebilecek. ‘Haber Sitesi’ vasfını yitirenler internet sitelerinde çalışan gazetecilerin kişisel hakkı olan basın kartı da ellerinden alınacak” ifadelerini kullandı.
İnternet sitelerinde yargı süreci
İnternet basınında yayın tarihinden itibaren değil ‘şikayet tarihinden itibaren’ başlatılacak yasal süreçlerin binlerce haber gazetesi için sıkıntı olacağını vurgulayan Aktaş, “Yani her gün yüzlerce haber yayınlayan bir internet sitesi yasanın ardından yıllar boyunca, binlerce haberiyle ilgili dava edilebilecek” dedi.
‘Yasal zırh kuşanılıyor’
Yasayla birlikte dernek ve vakıf yöneticilerinin, pek çok kamu çalışanının basın artı almasının önünün açılacağını belirten Aktaş, “Basın kartı komisyonu maddelerinin yasa teklifinin içine konulmasıyla meslek örgütlerinin bu mevzuatı idari yargıya taşımasının önüne geçiliyor, yasal zırh kuşanılıyor. Kimin basın kartı alıp kimin alamayacağına karar verecek 9 kişilik komisyonda gazetecileri temsil edebilecek sadece 2 temsilci bulunabilecek, 5 üyeyi doğrudan başkanlık belirleyecek” diye belirtti.
Dijital medyanın ‘eli silahlı polisi’
Basın İlan Kurumu’nun gazetelere ve internet sitelerine ceza kesmekle yükümlü olacağını belirten Aktaş, “Basın İlan Kurumu tıpkı televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi yazılı ve dijital medyanın ‘eli silahlı polisi’ haline gelecek” ifadelerini kullandı
BTK denetimleri
BTK’nin sosyal medya ve Whatsapp gibi programları çok sık denetleyebileceğine vurgu yapan Aktaş, “Bu maddeyle sosyal medya şirketleri üzerinde baskı kurularak düşünce ve ifade özgürlüğü alanının kontrol edilmesi amaçlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
İtirazlarına karşı adeta cezalandırıldıklarını söyleyen Aktaş, “Mesleki düzenleme yapma amacıyla kurulan kurumlar birer ceza kurumuna dönüştürülürken şimdiden nokta atışı başlatılan cezalar yaygınlaştırılacak” dedi.
Mücadeleyi büyüteceğiz
Aktaş sözlerini şöyle tamamladı:
“Yaklaşan seçimler öncesinde devlet kurumlarının, halkın tüm haber kaynaklarını bir ahtapot gibi sararak, isterse sıkıştırıp boğacağı isterse gevşetebileceği bir yasal düzenlemeye HAYIR denilmelidir. Biz gazeteciler topluma karşı sorumluluğumuz gereği bir kez daha hem yasa yapıcıları hem kamuoyunu uyarıyoruz. Bu yasa bu haliyle uygulanırsa ülkemizde basın, ifade ve haberleşme özgürlüğü kalmayacak. Bu sansürü kabul etmeyeceğiz; okurlarımızla, sektörle, meslektaşlarımızla ve basın-ifade özgürlüğünden yana olan halkımızla bu mücadeleyi büyüteceğiz.”
ANKARA