Basın kartlarının iptal edilmesine tepki gösteren gazeteciler Mahmut Oral ve Mahmut Bozarslan ‘kararın yok hükmünde olduğunu ‘söyledi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın Kartları Komisyonu, aralarında SETA’nın daha önce hazırladığı raporda hedef gösterdiği gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda muhalif gazetecinin sarı basın kartını iptal etti. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın da aralarında olduğu listede, Diyarbakır’da uzun süredir gazetecilik yapan TGS Temsilcisi Mahmut Oral, Salih Yeşil, Mahmut Bozarslan, Jan Belek, Felat Bozarslan, Sertaç Kayar, İlyas Akengin ve Faruk Balıkçı da bulunuyor. Sarı basın kartları iptal edilen TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve Amerika’nın Sesi’nde çalışan Mahmut Bozarslan, iptal kararını Mezopotamya Ajansı’nda Ayşe Sürme’ye değerlendirdi.
Meşru bir karar değil
Cumhurbaşkanlığı’nın İletişim Başkanlığı’nın yapısında çoğunluğunun SETA’cılar olduğun dile getiren Mahmut Oral, “SETA, gazetecileri kriminalize eden iktidara yakın bir sivil toplum kuruluşudur. Dolayısıyla böyle bir kuruluşun üyelerinden oluşan bir birimin iktidara karşı veya iktidara uzak olan gazetecilere sarı basın kartı vermesi beklenemez. Bu kendilerinin tırnak içerisinde ‘kendilerinin doğası’ açısından anlaşılabilinir bir durum. Ancak hukuki veya meşru mu? Asla değil. Çünkü sarı basın kartı iptal edilen arkadaşlarımızın birçoğu didinerek, çalışarak, emek vererek bu kartı elde etti. Bir araya gelip 3-5 kişinin, masa başında kartları iptal edilmesi kabul edilemez” dedi.
Karar yok hükmünde
Sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin bu anlamda acil olarak bir aktivite içerisine girmesi gerektiğini vurgulayan Oral, “Kitlesel olarak bütün gazeteciler bu konuyla ilgili İdare Mahkemelerinde dava açmalıdır. Karar benim açımdan yok hükmündedir. Çünkü benim gazeteciliğime Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının oluşturduğu kuruldaki zatlar karar veremezler. Ben yıllarca çalışarak, didinerek emek verdim. Bu anlamıyla bütün meslektaşlarıma ben seslerini yükseltmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Basın özgürlüğü için bir tehdit
Gazeteci Mahmut Bozarslan ise 8 ay önce sarı basın kartının iptal edildiğini, fakat bunu bugün öğrendiğini kaydetti. Yıllardır sarı basın kartını alamadığını dile getiren Bozarslan, bir buçuk yıl önce sarı basın kartını aldığını söyledi. 24 yıllık meslek hayatı boyunca sadece sarı basın kartını bir yıl 25 gün kullandığını ifade eden Bozarslan, gazetecilik anlamında sarı basın kartının çok umursanacak bir durum olmadığını kaydetti. Basın çalışanları açısından kötü bir durum olduğunu söyleyen Bozarslan, sarı basın kartının iptal edilmesiyle birlikte gazetecilerin üzerinde bir baskı oluşturulmaya çalıştırıldığını dile getirdi. Kartları iptal edilenlerinin birçoğunun muhalif gazeteci olduğunu ve bu kararı basın özgürlüğü için bir tehdit olarak gördüğünü ifade eden Bozarslan, “Gazeteciler işini icra ediyor. Sarı basın kartını veren kuruluşlar gazeteci olduğuna karar veremez. Yıl 2020 olmuş. Teknolojinin zirve yaptığı bir yılda artık gazeteciler bu tür yöntemlerle engellenmeye çalışılıyor. Trajik komik bir durum. Umarım yetkililer bu yanlıştan dönerler. Gerçekten gazetecilik yapan kişilerin sarı basın kartı olup olmaması çok önemli değil” diye konuştu.