Nüfus ve yüzölçümü bakımından küçük olmasına rağmen Dünya Kupası’nda yarı finale çıkarak adından söz ettiren Belçika ve Hırvatistan’ın başarısının sırrı merak ediliyor
Hollanda ve İtalya gibi futbolda iki dünya devinin Dünya Kupası’na katılamaması, Brezilya, Arjantin, Almanya ve Portekiz’in yarı finale gelmeden elenmeleri şaşırtırken, tüm bu rakipler arasıdan sıyrılıp yarı finale çıkan Belçika ve Hırvatistan’ın başarısının sırrı merak ediliyor. BBC’den Fernando Duarte bu iki ülkenin başarısının sırrını araştırıp yazdı. Daha çok çikolotası, birası ve patates kızartmasıyla ünlü olan Belçika, 1986 Dünya Kupası’nda da yarı finale yükselmiş ve Maradonalı Arjantin’e boyun eğmişti. Hırvatistan ise Fransa 1998’de yarı final yolunda Almanya’yı yenerek tüm dünyayı şaşırtmıştı. Bu Balkanlarda 1990’lı yıllarda yaşanan savaştan yeni çıkmış bir ülke için büyük bir başarıydı.
Nasıl başardılar?
Tabii ki, küçük ülkelerin spordaki başarısı daha önce görülmemiş bir şey değil. Bunun başlıca örneklerinden biri, sadece 2,1 milyon nüfuslu Jamaika’nın altın madalyaları toplayan atleti Usain Bolt. Ancak, futbol gibi takım sporlarında böyle bir başarıyı yakalamak çok daha zor. Belçika ve Hırvatistan en iyi yeteneklerine odaklanıp, bunlardan en büyük faydayı sağlayarak başarılı oldu. Belçika’da başarıyı getiren para ve futbolun çok popüler olması. Belçika, dünyanın en zengin 20 ülkesi arasında ve futbolu çok ciddiye alıyorlar. Avrupa Birliği’nin verilerine göre Belçika’da 2010’da 17 bin futbol kulübü bulunuyor ve bunların 1,35 milyon lisanslı sporcusu var. Bu sayı, nüfusun yüzde 10’u demek. 1986 Dünya Kupası’ndaki yarı finalin 20 yıl ardından, Belçikalı yetkililer ülke genelinde genç yetenekleri geliştirme planını uygulamaya soktu. Bu planın meyveleri Rusya’da Eden Hazard, Kevin De Bruyne ve Romel Lukaku gibi isimlerin temsil ettiği “altın oyuncu kuşağında” açıkça görülüyor.
Yugoslavya etkisi
Hırvatistan ise Belçika’nın elindeki mali olanakların yakınından bile geçemese de, sportif başarı konusunda istikrarlı bir ülke. Hırvatistan, 2016 Olimpiyatları’ndaki madalya sıralamasında 207 ülke arasında 17. oldu. Ev sahibi Brezilya ise 13. olmuştu. Hırvatistan’daki başarının bir açıklaması, eski Yugoslavya döneminde spora yapılan yatırım ve iyi antrenörlerin yetişmesi. Hırvatistan’da lisanslı futbolcu sayısı da şaşırtıcı derecede yüksek. Ülkede nüfusun yüzde 3’ü anlamına gelen 120 bin lisanslı futbolcu var. Bu, oransal olarak lisanslı futbolcu sayısı nüfusun yüzde 1’inden biraz daha çoğunu oluşturan Brezilya’dan yüksek bir sayı.
Günün maçı
21:00Hırvatistan-İngiltere
MOSKOVA