HDP Kadın Meclisi adına açıklama yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, depremde kadınların sorunlarının arttığına işaret ederek İstanbul’dan yola çıkan Mor TIR’larla bütün kadınlara ulaşmayı hedeflediklerini söyledi
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta yaşanan ve Kurdistan ile Türkiye’de on kentte binlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından enkaz kaldırma ve dayanışma çalışmaları devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, deprem bölgelerinde kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin basın açıklaması yaptı.
Peyas (Kayapınar) İlçe Örgütü’nde yapılan basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Başaran, Amed’deki depremde Kürt kadın hareketinin ilk derneği olan Yurtsever Kadınlar Derneği kurucularından ve HADEP’in ilk kadın komisyonu başkanı, insan ve kadın hakları aktivisti olan Melike Alp’in ve Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun’un kızı Eylem Şafak Aydın ile birlikte binlerce kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı.
Dayanışmaya el koydular
HDP olarak ilk günden beri sahada olduklarını vurgulayan Başaran, 15 gün geçmesine rağmen hala birçok kentte çok ciddi sorunların olduğunu vurguladı. Partisine yönelik engellemelere vurgu yapan Başaran, Mereş Pazarcıx’ta çalışmalarına kayyum atanmasını hatırlatarak, “Arama kurtarma çalışmalarında görünmeyen, halka ihtiyaçlarını ulaştırmada ortalıkta olmayan, kolluk, devlet, iktidar Pazarcık’ta dayanışma merkezimize el koymak için bütün kolluğu oraya yığdı. TIR’larımıza ve dayanışma ihtiyacı için topladıklarımıza el koydu” diye belirtti.
23 bin kadın doğum yapacak
Deprem bölgesinde kadınlara dair edindikleri bilgileri paylaşan Başaran, Birleşmiş Milletler nüfus fonunun Türkiye’ye dair verdiği bilgiye göre deprem bölgesinde en az 214 bin kadın hamile ve bu kadınlardan en az 23 bini bir ay içerinde doğum yapacağını ve deprem bölgesinde çalışmalarda yeterince kadın olmadığı için çok ciddi sorunların yaşandığını vurguladı. Deprem bölgelerinde hijyen başta olmak üzere birçok sorun olduğunu belirten Başaran, Dilok’ta (Antep) yaşadığı bir olayı anlattı: “Bir kadının sözlerini buradan sizlere aktarmak istiyorum. ‘Hijyenik pandimi değiştirecek bir yer bulmakta zorlanıyorum’ en insani ihtiyaç bile şu anda deprem bölgesinde maalesef karşılanamıyor. Afet bölgeleri cinsel şiddette kadınların ve çocukların en savunmasız olduğu alanların başında gelmeye başladı. Şiddete maruz kalan kadınların gidebileceği herhangi bir mekanizma şu anda söz konusu değil. Adliyelerin, karakolların yıkıldığı neredeyse bir kaos ortamından bahsediyoruz. Biz bunu pandemi sürecinde de neredeyse çok net bir biçimde gördük ki en çok kadınlar mağdur oluyor. ”
Güvenlik en önemli sorun
Kadınların deprem bölgelerinde yaşadığı bir diğer problemin güvenlik kaygısı olduğunu sözlerine ekleyen Başaran, “Yalnız yaşayan kadınlar deprem koşullarında barınamamanın bambaşka bir boyutunu yaşıyor. Mülteci kadınlar kaldıkları çadır kentlerde geceleri sırayla nöbet tutmak zorunda kalıyorlar. Maalesef yine bu güvenli alan sağlanamadığı için çocuk yaşta zorla evlendirilme riskinin de açığa çıktığını ifade etmek lazım” dedi.
Kadınların yükü arttı
Çocukların istismar ve saldırılarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Başaran, “Bu çocukların iyi olma halini saplama başta devletin, sonra toplum olarak bizim sorumluluğumuz olduğunu hatırlatmak isteriz. Yine çok iyi biliyoruz ki kadınlar toplumsal cinsiyet eşitsizliği sebebiyle bakım yükümlülüğünü, sorumluluğunu almak zorunda olan kesimlerin başında geliyor. Deprem alanlarında çocuk, hasta, yaşlı bakım gibi sorumluluklar daha fazla kadınların omzuna yüklenmiş durumda” diye vurguladı.
Çocukların İHH’ya verilmesine v Diyanet’in evlatlık edinmeye dair açıklamasına da değinen Başaran, buna karşı mücadele edeceklerini belirtti.
Sınırsız bir dayanışma var
İstanbul’da şu anda hazırlığı yapılan Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu tarafından doldurulan Mor TIR’ın yola çıkmak üzere olduğunu belirten Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batman ve Cizre’den kadın örgütleriyle, TJA ile ortak Mor TIR’larımız yola çıktı. Yine, kadınların özgün ihtiyaçlarını karşılamak üzere mor çadırlar kuracağız bütün deprem alanlarında. Başta; Hatay, Maraş, Adıyaman, Antep, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere depremzede kadınların yaşadıklarını yerinde tespit etmeye devam edeceğiz ve onların ne talebi varsa karşılamaya çalışacağız. ”
İktidarın “doğal afet, kader” söylemlerine tepki gösteren Başaran, “İstedikleri kadar gündem saptırmaya çalışsınlar çocukları hedef alan ‘fetvalarla’ ve mültecileri hedef gösterdikleri maşalarıyla beraber kendi çürümüşlükleri karşısında bugün hepimize umut olan uçsuz bucaksız, sınırsız bir dayanışma var” diyerek dayanışmanın süreceğini ve yaşananlar karşısında sorumlulardan hesap soracaklarını belirtti.
AMED