Haydar Ergül
Teslimiyet-ihanet de direniş gibi tarihsel birikime dayanır. Yani aniden ortaya çıkan, salt kişisel veya ailesel çıkarı önceleyen bir davranış şekli değildir. İhanet iktidar kültürünün oluşumuyla başlar, toplumu yarma, parçalama biçimindeki oluşumdur. Özünde teslimiyet-ihanet, toplumun çürüyen yanı oluyor. Çürümenin başat hale gelmesiyle toplumun komalık veya ölümünden önceki eşiğe işarettir.
Tarihsel süreç içinde hemen her toplum içinde çürüme veya teslimiyet eğilimi ve onlardan bir yanın ihanete doğru evirilmesiyle yaşanır. Yani ihanetin başlangıcı teslimiyet eğiliminin doğuşu, büyümesi, çoğalması ve farklılaşması ile ihanetin doğumu başlar. Teslimiyet-ihanet tarihsel birikim sonucu kendine, toplumuna yabancılaşma, yabancı güçler içinde erime ve onlara benzeşme oluyor.
Kürtlerde işbirlikçilik, teslimiyet ve ihanet aşamasına uğramasını tarihin derinliklerinden gelen çok köklü bir kültür ve yaşam biçimi olarak görmek gereklidir. Geçmişi iki bin beş yüz yıl ötelere kadar uzanmaktadır. Günümüzde KDP’de zirve yapan durum, bu geçmişten kopuk ele alınamaz.
Kürtlerin tarihi koşulları özgürlük için son derece olgunlaştığı günümüz şartları içinde işbirlikçilik ve ihanetten vazgeçmemesi, bütün karşı duruş, kınama ve çağrılara kulaklarını kapamış olması, bu ihanetin tarihsel derinliği ile bağlantılıdır.
Güncel kimi çıkarlar veya ailesel menfaatlerle açıklamaya çalışmak sorunun derinliğini anlaşılır kılmaz. Sadece günlük çıkarların bir tezahürü olsaydı, ihanet; başta Kürt sanat dünyası, aydın-entelektüel camiası ve halkın ortaya koyduğu birliğe çağrılar sonuçsuz kalmazdı, KDP’yi ihanet çizgisinden çekip almaya fazlasıyla yeterli olacaktı, bunlar. O çağrılar taşı bile eritmeye fazlasıyla yeterlidir. Ancak KDP’ye yetmemektedir. İhanet taştan çok daha fazla katılaşmış ve sertleşmiştir.
Özünde KDP’nin bu düzeyde teslimiyetçilik ve ihanetin katılaşmış olması özellikle Barzani hanedanlığında temsilini bulmasındandır. Genel anlamda teslimiyet ve ihanet Kürt toplumsal varlığı içinde örgütlülük hali etkisizleştirilmiştir. Oldukça zayıflatılmıştır, kimi küçük topluluk ve bireylerle sınırlı hale gelmiş ve fazlasıyla marjinalize olmuştur.
Irak’ta ki koşullar, Kürt Federe yapısı ve dıştaki küresel ve bölgesel çıkar ilişkilerinin varlığı; Barzani hanedanlığına tutunma ve yaşama olanakları sunmaktadır. Barzani hanedanlığının da önemli oranda sınırlandığının altını çizmek gerekir. Bütün KDP bünyesinin ve Güney halkının bu ihanet illetiyle kuşatıldığını söylemek gerçekle ötüşmemektedir. Gerçeğe en yakın tespit Barzani hanedanlığıdır. Hatta Barzani ailesinin içinde de çok dar bir klikle sınırlıdır. O klik ağırlıklı dış olmak üzere içte kurduğu kimi menfaat ilişkileri ve korkularla gücünü tahkim edebilmekte ve ihanetine devam edebilmektedir.
Kürt halkı onlarca yıldır direnişiyle sömürgecilik düşünce biçimi ve yaşamını esasta tasfiye etmeyi başardı, halk tabanında birliğini sağladı. Yine buna bağlı olarak iç teslimiyet ve ihanetin de örgütlü olma haline esasta son verdi. Yurtseverlik bilinci ve yaşamını kurdu, yarınını güvenceye aldığı da bir gerçektir. Genelde teslimiyet ve ihanet aşılmıştır. Aslında bu anlamda Barzani hanedanlığı ihanetin son temsilci olmaktadır. Tarihten gelen teslimiyet-ihanet yoğunluğu ve büyüklüğü genelde marjinal hale getirilmiş; kendi yoğunluğunu ve direncini KDP üzerinde birleştirmiştir, gerçekleştirmek istemektedir.
Her olgu aşılma ve ölümünün yaklaştığını hissettiğinde bütün gücünü zirvede yoğunlaştırarak yaşamak ister. Günümüzde Barzani hanedanlığının durumu da bu aşamaya gelmiştir. Can havliyle özgürlük eğilimini etkisizleştirmek için hemen her olanağı kullanarak teslimiyet ve ihaneti Kürt toplumuna hakım kılmak istemektedir. Çünkü yaşaması buna bağlıdır. Bu yeniden Kürt’ü köleliğe mahkûm etmek; toplumsal varlık olmaktan çıkarmaktadır. Bunun her parçada bütün Kürt kazanımlarının yok edilmesi anlamına geldiği açıktır. Yani Kürt’ün ölümüdür hedeflenen. Ancak bu son yaşananlar ihanetin tarihe gömülmesi ve özgür Kürt yaşamının kesinliği olacaktır. İhanetin tümden aşılması zorluğunun son etabı çetin geçecek ama başarılması kaçınılmazdır. Özgürlüğün hazzını yaşayan Kürt bu sonucu da başaracak ve diğer halklarla birlikte özgürlüğe akacaktır. Sadece ha gayret demekten başka bir seçenek kalmamıştır.
Not: Gazetemizin e-gazete aboneliği sürüyor. Ben abone oldum, siz de olun. Dayanışmayla.