Barış bildirisine imza attığı için hakkında dava açılan ve 1 yıl 3 ay hapis cezası onanan Prof. Dr. Füsun Üstel, Çağlayan Adliyesi önünden cezaevine uğurlandı.
Sokağa çıkma yasakları döneminde ”Bu suça ortak olmayacağız” adlı barış bildirisini imzaladıkları için yargılanan akademisyenlerden Prof. Füsun Üstel, 1 yıl 3 aylık onanan hapis cezası nedeniyle Çağlayan adliyesinden cezaevine uğurlandı.
Çok sayıda kurum ve kişinin katıldığı uğurlamada Barış Akademisyenleri adına yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “2000’e yakın duruşmada, bu yargılamada, kuralın keyfilik ve tutarsızlık olduğunu öğrendik. 700’e yakın davada bugüne kadar 189 kere hapis cezası aldık. İşimizi kaybettik. Tüm bunların ödetilen daha büyük bir bedelin yansıması olduğunu unutmamamız lazım. İmzaladığımız barış bildirisi bölgede yaşanan acı hakikate bir ses olabildi. Toplumsal barış talep etmek bir vatandaşlık insanlık sorumluluğu. Bunun artık gerçeğe dönüşen tehditlere karşı bir yangın alarmı olduğu bugün daha da aşikar. Kayyum zihniyeti daha dönük İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal ettirdi. Barışı savunmanın, yaşamı savunmanın bedelini sadece milletvekilleri, gazeteciler akademisyenler, hekimler ödemiyor. Bizlerin ödediği bedel çok daha büyük bir kaybın işareti. Bugün barış talebinin bedelini ödeyenlerle yan yana olmak bu sistemin yıkımına karşı yangına bir damla da olsa su taşımaktır. Yaşam için barış için Füsun hocayı hapishaneye uğurluyoruz . Sanık değil tanığız. Barış, suç değil sorumluluktur. Barışın sözünü duymaya o sesi taşımaya devam edeceğiz. Hapishane günleri kaybımız değil mirasımızdır.”
‘Bu ses rahatsız edici oldu’
Açıklamanın ardından kısa bir konuşma Prof. Dr. Füsun Üstel, aslında kendi durumunun çok özel olmadığını belirtti. “Farklı kuşaklardan gelen farklı hikayeleri olan çok sayıda akademisyen barış talebi üzerinden bir araya gelerek seslerini duyurmak istedi. Bu ses çok rahatsız edici oldu” diyen Üstel, henüz sözün bittiği yerde olmadıklarını ve barış talebini yükselteceklerini söyledi.
‘İyi ki vermişiz’
Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Dr. Dinçer Demirkent, geçen yıl Mülkiyeliler Birliği olarak Füsun Üstel’e Mülkiye Büyük Ödülünü verdiklerini hatırlatarak “iyi ki vermişiz” dedi. Bilim özgürlüğünü öğrendikleri hocaların da geçmişte 1402’lik olduklarını belirten Demirkent, “onlar üniversite dışındayken bize bunları öğrettiler. Bugün de benzer durumda olanlar üniversitenin dışına atıldılar ama bu üniversite Çağlayan’da olacak, Füsun Hocanın gittiği yerde, bizlerin gittiği yerde olacak. Hocamızı çok seviyoruz” dedi.
Dava hakkında
Barış İçin Akademisyenler, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için haklarında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) “örgüt propagandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. Bildiri ile ilgili yargılanan akademisyenlerden ceza alanlardan biri de Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel oldu. Üst mahkeme Üstel’e verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasını oy çokluğu ile onadı. Karar, Barış İçin Akademisyenler’e yönelik istinafın verdiği ilk onama kararı oldu.
Bianet‘in haberine göre 6 Mayıs 2019 itibariyle 5 Aralık 2017’den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 610 oldu. 134 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 18 akademisyen 1’er yıl 10’ar ay 15’er gün; 8 akademisyen 1’er yıl 6’şar ay; 2 akademisyen 1’er yıl 6’şar ay 22’şer gün; 17 akademisyen 2 yıl 3 ay; 6 akademisyen 2 yıl 6 ay; 4 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 190 akademisyenin tamamı hapis cezasına mâhkum oldu.
190 kişi içerisinden 28 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 6 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 34 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi.
Füsun Üstel kimdir?
Ortaöğrenimi Notre Dame de Sion’da, yükseköğrenimi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde (AÜSBF ) tamamlayan Füsun Üstel, 1980-81’de İtalya’nın Bologna kentindeki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yükseklisans programını izledi. 1982’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldu. 1987’de AÜSBF’den doktorasını aldı. 1993’te doçent oldu. 1990’da M.Ü. Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi oldu; daha sonra Galatasaray Üniversitesi’ne geçti.