PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride tepki gösteren Barış Anneleri, Kürt sorunu ve diğer sorunların çözüm adresinin İmralı olduğunu belirterek, “Tecrit anaların gözyaşıdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecride tepki gösteren Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Öcalan şahsında bir halkın tecride alındığına belirtti. İnisiyatif üyeleri, başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunların çözümü için Öcalan’a işaret etti.
‘İktidar barışı istemiyor’
Anne Bedia Gökgöz, Öcalan’ın fikirlerinin açık, kapsayıcı ve tüm dünyada barışa hizmet ettiğine dikkat çekerek, Öcalan şahsında tüm toplumun tecrit altına alındığını ifade etti. Tecrit olmaması halinde Suriye, Libya ve Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki savaşların yaşanmamış olacağını kaydeden Gökgöz, “Sayın Öcalan barışı sağlayabildiği için üzerinde tecrit uygulanıyor” dedi.
Mezopotamya Ajansı’ndan İdris Sayılğan’a konuşan Barış Anneleri’nden Gökgöz, AKP’nin savaştaki ısrarına değinerek, “Tecrit kalktığı zaman barışın nasıl sağlandığını görürüz. Savaşların bittiğini, işlerin iyiye gittiğini görürüz. Savaş bittiği zaman iktidardaki zorbaların iktidarlarını koruyacak bir şeyleri kalmıyor. Barış işlerine gelmedi. Her taraf savaş alanına dönmüş durumda. İktidarlarını savaş üzerine kurmuşlar. Bu yüzden savaşın bitmesini istemiyorlar. Başkan da barış istiyor, bu da onların işlerine gelmiyor. Bu yüzden tecrit uyguluyorlar” şeklinde konuştu.
‘Toplumu Nefessiz bıraktılar’
Gökgöz, Öcalan’ın kısıtlı imkanlara rağmen çözüm sürecinde fikirlerini anlatabildiği için kısa zaman içerisinde Türkiye’nin ekonomik, toplumsal, siyasal ve birçok sorununun gözle görülür bir şekilde çözüme kavuştuğuna söyledi. Gelinen aşamada yaşanan ekonomik krizin, işsizliğin hat safhaya ulaşmasının, kadın katliamlarının artmasının ve birçok sorunun tecritle bağlantılı olduğuna işaret eden Gökgöz, “O barışın mimarı, biz de Barış Anneleriyiz. O yol açtığı zaman biz de rahatlıyoruz. Bu yüzden ne onun ne de bizim yolumuzun açılmasını istemiyorlar. Her taraf savaş alanına dönmüş durumda. Tüm toplum nefessiz kaldı” ifadelerini kullandı.
Tecrit sürdükçe, halklar ezilir
Barış annelerinden Cemile Çiftçi ise, “Tecrit Kürt, Arap, Türk, Acem ve tüm halkların üzerindedir. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa herkesin üzerindeki tecrit kalkmış olur” dedi. Barışın anahtarının Öcalan’ın elinde olduğunu ifade eden Çiftçi, “Eğer masaya oturulursa, bu iş hallolur” diye kaydetti. Çiftçi, tecridin sonlandırılmasını isteyerek, “Sayın Öcalan’ı serbest bırakmalarını istiyoruz. Sayın Öcalan sadece bize değil, herkese lazım. O orada olduğu sürece ne biz özgürleşeceğiz, ne devlet özgürleşir, ne de başkaları özgürleşir” diye konuştu.
‘Tecritin devamı, savaşın sürmesi demektir’
Ağır bir savaş yaşandığını, buna karşın çözüm masasının kurularak sorunun barışçıl yollarla çözüme kavuşturulmasını istediklerini dile getiren Çiftçi, tecridin devam ettirilmesinin savaşın devam edeceği anlamına geldiğini, böyle devam ederse çözümün çok zor olacağını vurguladı.
AKP’nin iktidarını kaybetmemek için tecridi ve savaşı ağırlaştırdığını söyleyen Çiftçi, şunları söyledi: “Ondan korkuyorlar. Kürt halkından korkuyorlar. Böyle yapmazsak iktidarı kaybederiz diye düşünüyorlar. Onlar rezil olmuş zaten. Devlet, Öcalan arada kalsın, Kürtler de rezil bir şekilde yaşasınlar istiyor. Ama Kürtler rezil olmayacaklar. Kürtlerin de günü gelecek, Sayın Öcalan da çıkacak. Tek bir Kürt çocuğu bile kalsa bu mücadeleden vazgeçmeyecekler. Zaman geldi. İnşallah Kürtler kazanımlarını elde edecek.”
‘Tecrit anaların gözyaşıdır’
Behiye Duman da 40 milyonu aşkın Kürdün tecride alındığını ifade etti. Duman, “Çünkü o bir halk önderidir. Kürdistan’ın önderidir” diye belirtti. Tecridin kendilerini incittiğini ve Kürt halkına bir “hakaret” olarak kabul ettiklerini söyleyen Duman, “Tecrit anaların gözyaşıdır. Bu ağır tecride son versinler. Çünkü tecridin neticesi olarak kan akıyor, ağır savaşlar yaşanıyor, gençler ölüyor, insanların evleri yıkılıyor. Hem İmralı’da hem de tüm cezaevlerinde uygulanan tecride son verilmesini istiyoruz” diye seslendi.
‘Öcalan’ın mücadelesi, hepimizin mücadelesidir’
CPT başta olmak üzere uluslararası demokratik kurum ve kuruluşların tecride sessiz kalmaması ve sonlandırılması için çaba harcaması gerektiğini dile getiren Duman, Kürt halkının adının bile yasakladığı, varlığının inkar edildiği ve büyük zulümlere uğratıldığını söyledi. Öcalan’ın da buna karşı mücadele ederek, Kürtleri dünyaya tanıttığını dile getiren Duman, şöyle devam etti: “Öcalan’ın mücadelesi dilimiz ve kültürümüz içindir, bu hukuksuzluklar bitsin diyedir. Zulme karşı bir başkaldırı gerçekleştirdi. Öcalan sadece bu zulüm bitsin diye mücadele etti. Binlerce gencimiz bu yolda şehit oldu. Bu tecridi kabul etmiyoruz. Kürt halkına çağrımdır; 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tecride karşı birleşelim.”