Tekstil işçileri sağlıksız koşullarda salgına rağmen üretime devam ediyor. Dev Tekstil-İş Sendikası Genel Başkanı Fatma Alökmen işçilere bu durum karşısında örgütlenme çağrısı yaptı
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, Nisan ayının başında koronavirüs (Covid-19) salgınının tekstil işçilerine yansımalarını ve fabrikalarda alınmayan önlemleri raporlaştırdı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Sevda Aydın’a konuşan Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Fatma Alökmen, salgın döneminde işçilerin başta yaşam hakkı gibi birçok hakkının elinden alındığını söyledi. Öne çıkarılan sorunlara rağmen hiçbir önlem alınmadan işçiler çalıştırılmaya devam ettiğini belirten Alökmen, salgın başladığından itibaren sendikaya tekstil atölyelerinden yoğun bir şekilde şikayetlerin yapıldığını aktardı. Alökmen, “Birçok fabrikadan tek tek vakalar çıktı. Fakat çoğu iş yerinin siparişleri olduğu için üretime devam ettiler. Fabrikalarda kesinlikle işçilerin can güvenliği hiç önemsenmedi. Bir dizi fabrikadan bu haberleri aldık ve bizde bir rapor yayımladık” dedi.
Bant sisteminde izolasyon olmaz
Birçok fabrikada işçilere maske ve eldiven verilmediğini belirten Alökmen, tekstil sektörünün çalışma biçiminin de bant usulü olduğunu ifade etti. İnsanların aynı parçaya dokunarak çalıştığını dile getiren Alökmen, “Birçok firma bizimle görüşmeler de yapmıştı. ‘Siz Haberi yayımladınız ama biz izolasyona dikkat ediyoruz, makineleri buna göre düzenledik’ diye yani geçerli bir tedbir değil bu. İş elden ele gidiyor bu yüzden önüne geçmek mümkün değil bunun yanı sıra bu rapordan sonrada bilgiler gelmeye devam etti” diye konuştu.
Atölyelerde önlem
İzmir’de bazı fabrikalarda işçilere yıllık izinlerini kullandırttıklarını aktaran Alökmen, bazı fabrikaların da kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu ifade etti. Alökmen, koronavirüs nedeniyle işten kaçınma hakkını kullandıkları için işçilerin şiddet gördüğü Akar Tekstil’in üretime ara verdiğini, ancak anlaşmalı olduğu atölyelerde üretime devam ettiğini söyledi. Alökmen, bu atölyelerde de önlemlerin alınmadan işçilerin çalıştırıldığını belirtti.
Ara verilmesi gerekiyor
İşçilerin talep etmelerine rağmen önlemler alınmadığında bir takım yöntem geliştirebileceklerini belirten Alökmen, “Önlemlerin alınmadığı yerlerde işçiler birlik olup, denetleme yapabilir. Tüm işçilere ücretli izin verilmesi gerekirken, iktidarın aldığı kısa çalışma ödeneği uygulaması işçilere ciddi bir biçimde hak kaybı yaşatıyor. Biliyorsunuz kısa çalışma ödeneği hakkı verildi. Sermayeye ve işçiler asgari ücretin çok altında ödeme alıyorlar. Bin 600 TL ile işçilerin geçinmesi çok zor. Kısa çalışma ödeneğine başvuran firmaların işçileri için bugünlerde PTT’lere ödemeler gönderilmeye başladı. Bu yüzden de postane önlerinde çok uzun kuyruklar var. İktidar sosyal izolasyonu öne çıkarıyor ama işçilerin bu kuyruğa girmelerini sağlıyor” diye ifade etti.
Örgütlenme çağrısı
İşçilere 1 Mayıs’ta taleplerini haykırmaları çağrısında bulunan Alökmen, “1 Mayıs’ı bu yıl çok kötü koşullarda karşılıyoruz. Her şeyden önce sokağa çıkma yasağı nedeniyle sadece kuru temsilcileri sokağa çıkabilecek. Bu yıl 1 Mayıs bir başlangıç olmalı ve önümüzdeki dönemde bizi çok ağır bir süreç bekliyor. Belli ki iktidar, işçi sınıfına daha ağır koşulları dayatacak. Bu yüzden örgütlülüğümüzü kurmalıyız” dedi.
HABER MERKEZİ