Diyarbakır’da POS cihazı tefeciliği yapan bir şebeke ve bu şebekeye POS cihazı temin etmekle suçlanan bir banka şube müdürünün de aralarında bulunduğu 52 kişi hakkında dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde POS cihazı tefecilik yaptıkları belirlenen kişilere yönelik 7 Haziran’da 8 ilde gerçekleştirilen operasyonda 33 kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin adreslerinde yapılan aramalarda ise ele geçirilen 26 POS cihazı, sanal POS için kullanılan 3 bilgisayar, yüzlerce kredi kartı ve 150 bin TL’ye el konulurken, POS tefeciliği yapıldığı tespit edilen 10 işyeri de mühürlenerek kapatıldı.
Banka Müdürü
52 kişi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianameye dönüştü. Hazırlanan iddianamede, şebekenin liderleri oldukları belirlenen N.E. ve M.A.’nın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “tefecilik yapmak” suçundan, bir bankanın İstanbul Şube Müdürü olan Ş.E. ve aynı bankanın çalışanı olan M.H.’nin aralarında bulunduğu 29 kişinin ise, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “tefecilik yapmak” suçlarından cezalandırılması talep edildi. İddianamede yer alan diğer 21 kişi için hakkında ise, “kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” ve “tefecilik yapmak” suçlarından hapis cezası istendi.
Yüzde 3 ila 5 arasında faizle para
İddianamede, sanıkların POS cihazını kullanarak nakit para sıkıntısı çeken kişilerin kredi kartlarına yüzde 3 ila 5 oranında değişen faiz işlemi uygulayarak POS tefeciliği suçunu işledikleri belirtildi. Sanıkların kredi kartlarına borç ertelemesi, nakit avans ve taksit işlemleri yaparak haksız menfaat temin ettikleri ve bu sayede kişi ya da kişilerin yüksek meblağlarda borçlanmalarını kolaylaştırdıkları bilgilerinin yer aldığı iddianamede, sanıkların yine üçüncü kişiler adına kurdukları paravan şirketler adına çıkardıkları POS cihazı karşılığında bu kişilere komisyon verdiği kaydedildi.
Verdikleri borçları garanti altına almışlar
Şüphelilerin borç olarak verdikleri paranın geri dönüşümü garanti altına almak amacıyla POS cihazını kullandıkları vurgulanan iddianamede, şüphelilerin neden POS cihazını tercih ettikleri şu ifadelerle anlatıldı: “POS cihazı ile para talebinde bulunan kişi/kişiler ticari bir alış-veriş yapmış gibi kredi kartı ile borçlanmakta, borç para veren kişi alacağını cihazın ait olduğu bankadan yapacağından, verilen borç para güvence altına alınmış bulunmaktadır. Bu işlemlerde POS cihazı bir nevi alacağın güvence altına alınmasını sağladığından tercih edilmektedir.”
Banka Müdürü suçlamaları kabul etmedi
Haklarında “örgüt üyesi olma” ve “tefecilik yapmak” suçlamaları yöneltilen Banka Müdürü Ş.E. ile aynı bankanın çalışanı olan M.H.’nin ise, suç örgütü lideri M.A. ve N.E.’nin belirlediği kişiler adına bankaya ait POS cihazı çıkarttıkları, bunun karşılığında menfaat sağladıkları ve şebekenin hesaplarına konulan blokeleri kaldırdıkları ileri sürüldü. Banka Müdürü Ş.E., bu suçlamalara karşı alınan ifadesinde, “suç örgütünü kurmakla” yargılanan N.E. ile görüştüğünü, N.E.’nin yönlendirdiği müşterilere POS cihazlarını bankanın müdürü olduğu şubeye koyduğu hedefler doğrultusunda müşteri ilişkisi içinde temin ettiğini, bir menfaat karşılığında yapmadığını savundu. Banka müdürü, suç örgütü üyesi oldukları ileri sürülen kişilerle yaptığı tüm görüşmelerinde “hiçbir şekilde ne maddi ne de ikram şeklinde bir menfaatinin olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini” beyan etti.
9 ila 24 yıl hapi cezası isteniyor
N.E. ve M.A.’ya “suç amacıyla örgüt kurma” ve “tefecilik yapmak”, Banka Müdürü Ş.E.’nin de aralarında bulunduğu 29 kişi hakkında da “örgüt üyesi olmak” ve “tefecilik yapmak”tan Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 220/2, 241/1, 43/1 maddeleri kapsamında 9 ile 24 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi. Diğer 21 sanık hakkında ise, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme”, “tefecilik yapmak” suçlamalarıyla 4 ile 11 yıl arasında değişen hapis cezaları istendi. Hazırlanan iddianamesi sunulduğu Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi
Kaynak: MA