Bandırma 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde telefon görüşmelerine çıkan tutukluların gardiyanlar tarafından saldırıya uğradığı bildirildi. Saldırıya ilişkin açılan disiplin soruşturmasında gardiyan tarafından eli mazgal ile kapı arasına sıkıştırılan tutuklu Muzaffer Akengin’e 11 gün hücre cezası verildi.
Bandırma 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 7 Aralık 2018’de gardiyanların tutuklulara saldırdığı iddia edildi. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Sabah saatlerinde telefon görüşüne çıkan A-13 koğuşundaki ilk grup gardiyanların hakaret ve tacizlerine maruz kaldı. İlk grubun koğuşuna dönmesinin ardından ikinci grup telefon görüşmesine çıktı. Dönüşte gardiyanların hakaret ve tehdidine maruz kalan tutuklular itiraz etti. Bunun üzerine fiziki saldırı ile karşı karşıya kaldılar. Darp edildikten sonra koğuşlarına gönderilen tutuklular revire çıkıp sağlık raporu almak istedi. Gardiyanları çağırmak için darp edilen tutuklu Muzaffer Akengin zile bastı. Bir süre sonra gelen gardiyanlar sadece kapı mazgalını açarak Akengin’e hakaret etti. Bu durumu itiraz eden Akengin’in eli mazgala sıkıştırılarak darp edildi.
Önce darp sonra hücre cezası
Yaşanan olaya dair tutuklular hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Bandırma 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü İnfaz Kurulu Başkanlığı 17 Aralık 2018’de Akengin’in savunmasını alarak 11 günlük hücre cezası verdi. Akengin verilen cezayı ise kendisine tebliğ edilen tutanaklarda öğrendi. Konu ile ilgili gardiyanların ifadelerinin alınıp alınmadığı ise bilinmiyor. Akengin’in avukatları, verilen cezaya Bandırma İnfaz Hakimliğine verdikleri dilekçe ile itirazda bulundu.
Olayın tutanağı
Mezopotamya Ajansı’ndan Yasin Kobulan’ın avukatı aracılığı ile ulaştığı tutanakta Akengin vermiş olduğu savunmada olayı şu şekilde anlattı: “Olay günü saat 09.00’da telefon görüşüne çıkan arkadaşlarımıza saldırı yapıldı. Telefona çıkan ilk grup sağduyulu bir şekilde yaklaştı. Tahrik, provokasyonları boşa çıkararak, içeri girdi. Hemen ardından çıkarılan ikinci gruptaki arkadaşlarımız aynı vardiyada bulunan gardiyanlar tarafından küfür ve hakarete maruz kalıyorlar. Arkadaşlarımız uyardıklarında da direkt fiziki müdahalede bulunulup, yere yatırılarak bir grup gardiyan tarafından linç edilerek, darp edilmişlerdir. Bu arkadaşlarımız revire çıkarılıp, darp raporu almak istiyorlar ama saat 15.00’e kadar çıkarılmıyorlar. Bundan kaynaklı da bir gerginlik vardı. Bu nedenle bir gerginlik çıkmaması ve darp edilen tutukluların revire çıkarılması için Serbaşı’nı (Başmemur) çağırmak için zil butonuna bastım. Butona bastıktan 10-15 dakika sonra Doğan isimli nöbetçi gardiyan daha mazgalı açmadan koridordayken kızgın, öfkeli bir şekilde ve hakaretlerde bulunarak mazgalı açtı. Mazgalı açar açmaz, aynı kızgınlıkla ‘Neden zile basıyorsun. Yoğun olduğumu bilmiyor musun?’ biçiminde sert bir tepki gösterdi. Ben de kendisine ‘Ben içerideyim. Sizin yoğun olup olmadığınızı nereden bileyim. İşim olduğu için çağırdım sizi’ der demez, daha sözlerimi tamamlamadan, ‘Şuna bak hele ya hala konuşuyor. Bunların hepsi terörist. Gebertmek lazım’ türünde hakaret ve tehditlerde bulundu. Ben de sabahki olayların farkında olduğum için provokasyon peşinde olduğunu fark ettim. Kendisine Serbaş’ı ile görüşmek istediğimi söyledim. Mazgalın üzerinde bulunan elimi hızlı ve öfkeli bir şekilde mazgal ile kapı arasına sıkıştırdı. Mazgalı itekleyerek elimi ancak kurtardım. Serbaş memur olayı görüp gelip olaya müdahale etti”
Baş memura revire çıkmaları gerektiğini bildirdiğini ifade eden Akengin, “Aradan yarım saat geçmesine rağmen revire çıkarılmamız üzerine diğer koğuşlarda kalan arkadaşlarımız kapıları vurarak gürültü eylemi yaptı. Serbaş yine geldi ve az sonra revire çıkarılacağımızı söyledi. Akşam ancak bizi revire çıkardılar” dedi.
Baş sorumlu cezaevi yönetimi
İfadesinde olayın baş sorumlusunun cezaevi yönetimi olduğunu aktaran Akengin, “Kimi memurlar bilinçli bir şekilde hükümlü ve tutuklulara etnik ve siyasi kimliklerinden kaynaklı saldırı halinde, sözlü, fiziki olarak taciz ediyorlar. Koridorda küfür ve hakaret ediyorlar ve bu sıradan bir hal almış durumda. Bunları somut olarak tek tek isim olarak da yerinde ve zamanında kurum birinci müdürü Reşat Beyle görüşerek bildirdik. Ancak belli bir dönem buna dikkat edilmiş olsa da bir süre sonra tekrardan aynı sorunlar devam etti. 7 Aralık’ta yaşananlar da bu silsilenin son halkasıydı. Eğer ki bu memurlar hakkında ciddi bir soruşturma yapılmazsa daha ciddi sorunlara yol açacakları kesindir” ifadelerini kullandı.
Suç duyuruları işleme konulmuyor
Cezaevinde yaşananlara ilişkin Cumhurbaşkanlığına, Adalet Bakanlığına ve Meclis İnsan Hakları Komisyonuna mektup ve dilekçe yazdıklarını, ancak adreslere ulaştırılmadığını da aktaran Akengin, “Cumhuriyet Savcısına yazdığımız suç duyurusu dilekçeleri de bir hafta geçmesine rağmen işleme konulmadı, infaz bürosuna nedenini sorduğumuzda dilekçelerin kendilerine gelmediğini ifade ettiler” dedi.
Tanık saldırıyı doğruladı
Soruşturmada tanık olarak dinlenen Bejder Ro Amed de Akengin’in söylediklerini doğrular nitelikte beyanda bulundu Amed, tanıklık beyanında revirde 5-6 gardiyanın kendilerine eşlik ettiğini ve revir personelini tehdit ettiğini söyledi.
Kaynak: MA / Yasin Kobulan