Erdexan’da konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlerde güçlü işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, ‘Muhalefetin her anlamda başta sokak olmak önümüzdeki yerel seçimler olmak üzere şapkasını önüne koyup güçlü bir işbirliği yapmak zorundadır’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Serhat bölgesini kapsayan 4 günlük ziyaret programının son durağı olan Erdexan’da (Ardahan) halkla bir araya geldi.
Sabah saatlerinde Qers’ten (Kars) yola çıkan Bakırhan, Xoçvan’da kalabalık bir konvoy tarafından karşılandı. Bakırhan, buradaki karşılamanın ardından kent merkezinde yer alan Dursun Akçam Kültür Merkezi’nde düzenlenen halk buluşmasına katıldı.
Bakırhan, burada yaptığı konuşmada Sêrt’in (Siirt) Şêrwan (Şirvan) ilçesine bağlı Maden köyündeki Eti Bakır madeninde yaşanan göçükte 3 işçinin hayatını kaybettiğini, 2 işçinin ise yaralandığını hatırlatarak, baş sağlığı diledi.
Rant kazanmak yerine önlem alın
Yaşananın bir kaza değil, katliam olduğunu ifade eden Bakırhan, “Bu katliamların olmaması için devlet yetkililerini ve firmaları uyarmak istiyoruz. Rant ve kazanç elde ediyorsunuz ama yeterli önlemleri almıyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.
Bu tehditlerden korkmuyoruz
Sürekli olumsuzluklar ve baskıları anlatmak durumda kaldıklarını dile getiren Bakırhan, partilerinin Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek’e yönelik silahlı tehdit ile ilgili şunları söyledi: “40 yıldır zulmün, saldırıların karşısında direndiğimizi, durmadığımızı bir türlü bunlara anlatamadık. Evet, anlayacaklar. Bu tehditlerden korkmadığımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz.”
Uçmak değil yaşamak istiyoruz
Yaşanan derin ekonomik kriz üzerinde duran Bakırhan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘ekonomide yeni bir döngüye girdik’ diyor. Peşinden de diyor ki ‘ekonomiyi uçuracağız’. Çok yabancı olduğumuz şeyler değil, 21 yıldır ekonomiyi uçuruyorlar. Sayın Erdoğan, biz uçmak istemiyoruz, geçinmek istiyoruz. Biz evimize aş götürmek istiyoruz. Bu topluma yaşatmış olduğunuz bu açlık ve sefalet bir gün son bulacaktır” diye konuştu.
Bütün kazancımız tefeci devlete gidiyor
Devletin tarih boyunca Serhat kentlerini görmediğini, görmek istemediğini söyleyen Bakırhan, “Aslında bu durum Cumhuriyet politikasıdır ama AKP ile birlikte genişletilmiş bir politika oldu. Devlet gerçekten Serhat bölgelerini kendi kaderiyle baş başa bırakmış. Yatırım desen yok, turizm desen yok. Buranın geçim kaynağı olan hayvancılığa dönük projesi yok. Bütün kazancımız ya tefeciye ya da devlete gidiyor” ifadelerini kullandı.
Ortak direnişi ortaya çıkarmak gerekiyor
Bu durumun bir kader olmadığını vurgulayan Bakırhan, “İnsanlar geçinemiyor, kan ağlıyor, insanlar dilini konuşamıyor, Kürtçe şarkı dinlediği için insanlar yargılanıyor. Bu ülkede Aleviler eşit yurttaş değiller, hakları yok, Cemevleri ibadethane statüsü kazanmamış. Bu ülkede AKP’li değilsen, Türklüğü kabul etmiyorsan, hak arayan kadınsan, umudun peşinde koşan genç ve muhalifsen ya cezaevleri ya sürgün ya da açlık ve işsizlikle karşı karşıya kalıyorsunuz. Umutsuz bir tablo ama bunu değiştirmek mümkündür. Bu topraklar Mazlumları, Denizleri, İbrahimleri, Mahirleri gördü. Bu topraklarda demokratik, halkçı bir anlayış için insanlar büyük bedeller ödediler. Onun için muhalefetin bir zahmet bir araya gelmesi, ortak bir direnç ve direniş ortaya koyması gerekiyor” dedi.
Size verdikleri hangi sözü tuttular?
Göle’de yaşanan depremden sonra halen insanların ihtiyaçlarının karşılanmadığını söyleyen Bakırhan, “Deprem olduğu zaman AKP’liler, ‘yaraları saracağız, dayanışacağız, halkımızı dışarıda bırakmayacağız, açıkta bırakmayacağız, gerekli olan çalışmaları yapacağız’ diyorlar ama size soruyorum; size verilen bu sözlerin hangisi tutuldu? İnsanlar nefes almıyor ama AKP’liler kazanıyorsa onlar için yeterlidir. Siirt’te, Şırnak Cudi’de bugün orman kesiyorlar. Korucubaşları oradan gelir elde ediyor. Göle’de de kalan bir avuç ormanı da yine peşkeş çekiyorlar, ormanları kesiyorlar. Birçok şeye duyarsız kaldığımız için bu haldeyiz bari ormanlarımızı kestirmeyelim” diye konuştu.
İnanırsak zor değil
Kentin artık HEDEP’in demokratik yerel yönetim pratiği ile tanışması gerektiğini ifade eden Bakırhan, “Eminim inanırsak, bunlar zor şeyler değil. Ardahan’da bizim yerel yönetimlerimiz neden olmasın? Önümüzdeki dönemde hem ittifak politikamızla hem de aldığımız kararla Ardahan’ı demokratik yerel yönetimlerle buluşturmak için elinizden geleni yapacağız. Niye talancı, kayyımcı zihniyeti saraya göndermiyoruz?” diye vurguladı.
Her yerde partinizi anlatın
Önceki gün birçok belediye ile ilgili açıklanan Sayıştay raporlarını da değerlendiren Bakırhan, “Sayıştay her şeyiyle iktidarın denetiminde ama artık onlara da gına geldi. Kayyımların bütün yolsuzlukları hepsi yer aldı. Sayıştay bir devlet kurumu olmasına rağmen, bugüne kadar tek bir kuruş usulsüzlük yakalamadı bizde. Hani biz belediyenin kaynaklarını gerillaya, PKK’ye gönderiyorduk. Bu yalanla kayyım atadılar. Sayıştay bu konuda bir tespit yaptı mı bir dava var mı? Siz onurlu davanın birer bileşeni olarak gayet dik durun, onurlu ve umutlu durun. Her yerde kendi partinizin ortaya koyduğu ahlaki ve etik siyaseti anlatın. Onlar korksun ve utansınlar yolsuzluk yaptıkları, sizin çocuklarınızın geleceklerini çaldıkları için. Siyasi iradenizi cezaevine attıkları, Sayın Öcalan’a mutlak tecrit uyguladıkları için” değerlendirmelerinde bulundu.
Güçlü bir işbirliği gerekiyor
Ülkenin barışa ihtiyacının olduğunu belirten Bakırhan, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Bu ülkede bir barışa ihtiyaç var. Kürtlerin statüsünü anayasal güvenceye alınmasına ihtiyaç var. Bu topraklarda Alevilerin eşit haklara sahip olması gerekiyor. Bu topraklarda hırsızlık ve yolsuzluğun ortadan kaldırılmasına ihtiyaç var. Bunun için muhalefetin her anlamda başta sokak olmak önümüzdeki yerel seçimler olmak üzere şapkasını önüne koyup güçlü bir işbirliği yapmak zorundadır. Başta Ardahan olmak üzere adaylarımızı demokratik bir şekilde halkın katılımıyla belirleyeceğiz. Yerel seçimler için yoğun bir çaba içinde olmalıyız. Bizden daha güçlü bir hareket yok. O cezaevleri katliamlar bizi yıldırsaydı bugün burada olmazdık, tarumar olurduk. Ama sizin emeğiniz ve dik duruşunuz sayesinde buradayız ve şimdi HEDEP’e, onurlu mirasımıza sahip çıkma zamanıdır.”
ERDEXAN