Gaziemir’de 15 yıl önce gömülen nükleer atıkları temizleme iddiasıyla yürütülen çalışmada, atıkların Soma’da çimento fabrikasında yakıldığı ortaya çıktı. CHP Mv. Taşkın sorunu Meclis gündemine taşıdı
İzmir’in Çernobil’i olarak anılan Gaziemir’deki eski kurşun fabrikasının 70 dekarlık arazisine gömülü nükleer atıklar 15 yıldır bölgedeki halkı zehirledi. AKP iktidarı 15 yıl boyunca izlemekle yetindiği soruna yönelik tepkilerin artması sonucunda atıkların temizliğine başlanacağını 2023 yılı ağustos ayında açıklandı ve 2024 Haziran ayında atıkların bitirileceği belirtilmişti. Normal değerin 7 bin 291 katı oranında radyasyon yayan radyoaktif atıkların yol açtığı toprak, hava ve su kirliliğinin tespiti ve bu atıkların halk sağlığına etkilerinin araştırılmadığı atık sorununu çözeceğini iddia eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, nükleer atıkları Soma’da bulunan çimento fabrikasında yaktığı öğrenildi.
‘Süreç şeffaf yürütülmüyor’
Atıkların Manisa’nın Soma ilçesindeki çimento fabrikalarına götürülerek yakıldığı iddialarını Meclis gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, bakanlar Murat Kurum ve Alparslan Bayraktar’ın yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Taşkın, “Geçen hafta Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, nükleer atıkların yetkili firma tarafından Manisa’nın Soma ilçesindeki çimento fabrikalarına götürülerek yakıldığını belirtti. Halbuki Nükleer Düzenleme Kurumu’ndan alınan bilgiye göre radyoaktif atıkları Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) alması gerekli” dedi. Taşkın, “Süreç yıllardır şeffaf bir şekilde yürütülmüyor ve yerel yönetimler bilgilendirmiyor” dedi.
100 bin m2 nükleer atık
16 yıl önce Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki kurşun fabrikasının 70 dekar büyüklüğündeki bahçesinde, ülkeye girişi yasak olan Europium 152 ve Europium 154 izotoplarının gömülü olduğunun tespit edilmişti. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından 2008 yılında bölgede yapılan ölçüm sonuçlarına göre alanda 250 bin tona tekabül eden yaklaşık 100 bin metreküp radyoaktif atık bulunduğu, tepkimeler sonucu bu miktarın en az 2 katına yani 500 tona çıktığını açıklamıştı. Bakanlık, alan temizliğinin verildiği ve Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından yetkilenen EKOVAR Şirketi’ne verilen izin belgesinin ‘ticari sır’ iddiasıyla yapılan başvurulara karşın paylaşılmadı.
‘Ticari sır’
Av. Arif Ali Cangı şirketle yapılan sözlemeyle ilgili olarak o gün yaptığı açıklamada, “EKOVAR Şirketi’nin projesi nasıl bir projedir? Bu projeye ilişkin ÇED izni var mıdır, yok mudur? Halk sağlığını ilgilendiren bir şey ticari olamaz. Nükleer Düzenleme Kurumu bilgi vermekten kaçındı. Bilgi Edinme Kurumu’na başvurduk, reddedildi. Konuyu yargıya taşıdık. Ne milletvekillerine ne de İzmirlilere bu temizleme işleminin nasıl yapılacağına dair bilgi verilmedi” diye belirtmişti.
Çimento fabrikaları zehirliyor
Çimento fabrikaları ‘bedava yakıt’ elde ettikleri her türden atıkları ‘yeşil enerji’ iddiasıyla yakmakta. İktidarın atık yakma tesisleri yanında termik santraller ve çimento fabrikalarında atık yakmasını çıkardığı yönetmeliklerle sağladı ve daha az kömür, daha fazla atık yakmaya başladı. Yurtdışından ithal edilen çöpler dahil atık yakan çimento fabrikaları en çok atık araç lastiği yakıyor. Her türden atığın ve özellikle lastiklerin yakılması sonucu ortaya çıkan ‘dioksinler ve furanlar’ 210 adet klorlu kirletici, poliklorlu dibenzo p-dioksinler ve dibenzo furanlardan oluşan bir grup olduğu ve en toksik (zehirli) klorlu organik bileşikler olarak kabul edildikleri bilimsel araştırmalarda yer alıyor. Zehirli atıklarla soluduğumuz hava kirlenirken, nükleer atığın yakılması sonucu radyasyon da solunmaktadır. Bölgedeki tarım alanları radyasyonla kirletilmeye başlanmakta.
Gaziemir’den Soma’ya
Nükleer yani radyoaktif atıklar yakılması sonucu radyoaktif etkisinin hiçbir biçimde azalmadığı bilinmektedir. Yakılan her şey havaya karışmaktadır. Nükleer atıklardan kurtulabilme çözümü bulunabilmiş değildir. Buna karşın yakılan nükleer atıklar yani radyoaktif, atmosfere karışarak radyasyon kirliliğini çok daha geniş alanlara yayılmasına yol açar. Bakanlığın, gizli tuttuğu anlaşma sonucu nükleer atıkların neden olduğu radyasyonu çok daha geniş alana yayarak göz önündeki nükleer atıktan kurtulmak istediği anlaşılırken, yapılan şey Soma halkını da radyasyona boğmaktan başkaca bir şey değil.
EKOLOJİ SERVİSİ