Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, katıldığı bir toplantıda eski Bakan Eroğlu’nun iddialarını yineleyerek 7 milyar ağaç dikeceklerini söyledi. Ayrıca çiftçiler yerine sanayiciyi üretici vasfıyla anması dikkat çekti
Yusuf Gürsucu – İstanbul
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarım ve orman ‘sektörünün’ sorunlarını ele alıp çözeceklerini, üreticiyi ezdirmeyeceklerini belirterek, “Beni her yerde göreceksiniz. Ben mutlaka üreticilerle beraber olacağım” dedi. Bakan Pakdemirli, gerçek üretici olan çiftçilerle değil ‘sektör’ temsilcileriyle yaptığı toplantıda, üretici olarak vurguladığı kesimin sermaye kesimleri olduğu görüldü. Bakanın, İzmir Kaya Termal Otel’de ‘Tarım ve Orman Sektörü ile Buluşma’ toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir sisteme geçtiğini, prangalarını attığını belirtti. Ege ve İzmir’in verimli topraklara sahip olduğunu, bu topraklardan daha iyi faydalanılabileceğini kaydeden Pakdemirli, “İhracata baktığımızda İzmir’in aldığı pay fena değil, 2,5 milyar dolar ama bizim bunu daha fazla katma değerli hale getiriyor olmamız lazım. Konya kadar toprağı olmayan ülke neredeyse Türkiye kadar milli gelir elde ediyor. Bizim de elimizdeki değerleri daha iyi kullanmanın yollarını bulmamız lazım.” dedi.
Pakdemirli, yurt dışında da çalışma alanlarıyla ilgili araştırma yapacaklarını ancak en önemli bilgiyi köyde üretim yapanlardan alacaklarını dile getirirken, bu bağlamda köylüden ne öğreneceklerini ise belirtmedi. Ormancılık alanında da 2023 hedeflerine yürüdüklerini ve 7 milyar fidana ulaşmayı planladıklarını söyleyen Pakdemirli, şu anda 4.4 milyar fidana ulaştıkları bilgisini verirken, bu bilgiyi eski Bakan Veysel Eroğlu’ndan aldığı anlaşıldı. Böyle bir gerçekliğin olmadığı bilinirken, aynı iddiaları sürdürmesi değişen hiçbir şeyin olmayacağını gösterdi. 4 milyar ağaç gercekten dikilmiş olsaydı, Türkiyenin orman alanı %27’den %53’e çıkması gerekirdi. Fakat aksine ormanlık alanların giderek yok olduğunu Google Earth’ten bakınca bile görmek mümkün.
Abartı sanatı
Bakanlığın kendi açıklamalarında, orman yangınlarına ulaşım için bugüne kadar 259 bin 680 kilometre orman yolu, 21 bin 882 kilometre yangın emniyet yolu yapıldığı açıklanmıştı. Bu yolların açılması için ortalama 50-100 yaşlarında milyonlarca ağaçlar kesildi. Bakanlar Kurulu imara açmak istediği ormanlık alanı Hazine’ye devretmesi ve hazinin de bu alanın üzerine konut ya da tesis yapılabilecek şekilde dilediği kişi ya da şirketlere satabilmesini sağlayan yetkiyi hükümet Nisan 2018 başında almıştı. İstanbul’da 3. Köprü, halimanı ve bağlantı yolları dahil milyonlarca ağacın yaşadığı ormanlar katledilirken abartı mesleğini Veysel Eroğlu’dan alan yeni Bakanın da aynı yolu izlediği görülüyor.
Ekosistem yok edililiyor
Bakan Pakdemirli konuşmasının bir bölümünde, balık çiftliklerine ilişkin ÇED süreçlerinin kolaylaştırılması, yem fiyatının ucuzlaması, kanatlı et sektöründeki sıkıntıların giderilmesi için çaba göstereceklerini dile getirdi. Deniz ekosistemini adeta yok eden ve kıyıları işgal edip kirleten bu çiftlikleri kutsayan ve desteğini açıklayan bakan, bu yörelerde yaşayan insanlardan ve bilim insanlarından bu konuda ne cevap alacağını tahmin ediyor olmalı ki böyle bir yol izlemek yerine bir avuç çıkar çevresine yönelik konuşmalar yapması hem tarımın hem de ormanların sonunun hazırlandığına işaret ediyor.
Toplantıda Bakanın dışında birçok konuşmacı söz aldı. Bu konuşmacılardan biri olan İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, İzmir’in ihracatının 2017 yılında 2.3 milyar dolara ulaştığını, tütün, kuru meyve, zeytin ve zeytinyağı ihracatında ilk sırada yer aldığını ifade etti. Geçmiş ve yeni kurulan hükümetin başlıca amacının sermaye çevrelerinin çıkarları olduğunu gösteren birçok yasa ve yönetmeliğin dışında OHAL’in bile sermaye çevreleri için çıkarıldığını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan TOBB toplantısında dile getirmişti. Tarım Bakanı’nın özellikle çiftçilere yönelik herhangi bir bakışı olmadığı aksine sanayi üretimlerinin hedeflerken, destekleyecekleri tek kesimin sermaye çevreleri ve tarım tekelleri olacağını açıkça göstermekte sakınca görmediği anlaşıldı.