Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimi için zorunlu olan 50+1 kuralının siyasi partileri yanlış yollara sevk ettiği yorumuna Bahçeli’den yanıt: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürle reçete değildir. Muhtar seçmiyoruz, Cumhurbaşkanı seçiyoruz
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya dönüşü 50+1 kuralına yaptığı yoruma dair konuştu.
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves olmadığını söyleyerek “Devlet ve millet arasında uyum sağlanmışsa bu uyum Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne aittir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tek kullanımlık konjonktürel reçete değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici heves değil. Sistemin aksayan yönleri varsa düzeltilmeli” dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir; ,işi bitince buruşturulup tek kullanımlık konjonktrül bir reçete hiç değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbal haysiyetidir. Her yönetim sisteminin bir özü vardır ve bunun tartışılması da öngörülemez.”
Erdoğan’ın 50+1 açıklamasını anımsatan Bahçeli, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ittifak konusundaki tespit ve değerlendirmeleri tutarlı ve anlamlıdır. Fakat bizim geçmişten bu yana söylediğimiz sözler de bellidir ve hiç değişme göstermemiştir. 7 Haziran 2018 tarihinde yapmış olduğum konuşmada, ‘Çok partili siyaset hayatımızda 16 Nisan halkoylaması bir milat olmuştur. Yeni sistemde kutuplaşma ihtimali en aza çekilmiştir. Siyasi partilerin uzlaşmaktan, ahlaki bir ittifak kurmaktan başka bir ihtimali kalmamıştır. Milletvekili seçmiyoruz, belediye başkanı seçmiyoruz, muhtar seçmiyoruz. Cumhur’un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı düşüncede, aynı çizgideyiz.”
Ne olmuştu?
AKP Genel Başkanı Erdoğan, Almanya dönüşü gazetecilerin kendisine yönelttiği 50+1 sorusuna cumhurbaşkanı seçimi için zorunlu olan 50+1 kuralının siyasi partileri yanlış yollara sevk ettiğini cevabını vermesiyle dört yıl önce başlayan tartışma yeniden gündeme gelmişti.
Erdoğan o konuşmada “Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla ‘en fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır” demişti.
Erdoğan’ın sözlerinin ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın Erdoğan’ın sözleri ile ilgili Devlet Bahçeli’nin grup toplantısını işaret ederek “Yarını bekleyin. Devlet Bahçeli’nin tutumunu dikkatle izleyin, grupta bilgi verecek. Hatta teknik detaylar için bizi aramak zorunda kalabilirsiniz” dediği iddia edilmişti.
Tartışma 2019’a uzanıyor
Bahçeli’nin yapacağı açıklama beklenirken, bir yandan da siyasi kulislerde “50+1” tartışmalarının yeni olmadığı konuşulmaya başlanmış konuyu 2019’da ilk gündeme getiren AKP’li Faruk Çelik, o tarihte “50+1” kuralının değişmesini önermiş ve “İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye’yi yorar” demişti.
Erdoğan, o tarihte topu muhalefete atarak ve Çelik’in sözlerinin ardından 1 Ekim 2019’da şunları söylemişti:
“Muhalefet böyle bir teklifi getirir, orada bu tartışılır. Bunu sürekli olarak böyle ayağa düşürmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü milletimiz de politikacıdan ciddiyet istiyor. Dolayısıyla bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lazım. 2023 seçimlerine daha ciddi bir zaman var”
Erdoğan, daha sonra 4 Ekim 2019’da ikinci bir açıklama yaparak önceki konuşmasının yanlış anlaşıldığını söylemiş ve “Bu Faruk Bey’in kendi açıklamasıdır, kendi düşüncesidir. Partimizin düşüncesi değildir. Bizim gündemimizde böyle bir şey yok, böyle bir tartışmamız da yok” demişti.
HABER MERKEZİ