Grup toplantısında seçim ittifakıyla ilgili açıklama yapan MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’li yetkililere ağır eleştirilerde bulunarak, ”Yerel seçimlerde ittifak arayışımız kalmadı” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında AKP ile ittifaklarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin konuşma metni, her zaman olduğu gibi konuşma öncesi basına dağıtılmadı. Bu yöntem en son Bahçeli’nin 17 Nisan 2018 tarihinde yaptığı grup toplantısında uygulandı ve Bahçeli, o toplantıda erken seçim çağrısı yapmıştı. Bahçeli’nin bu konuşmasının da ittifak içerikli olması dikkat çekti.
‘Çok mu şey istedik’
İlk olarak AKP ile aralarında krize neden olan af tekline dair konuşan Bahçeli, Tekliflerinin “af” niteliğinde olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Başımızı öne eğecek, yüzümüzü kara çıkaracak, kimyamızı bozacak hiçbir ilişki ağının içinde olmadık, olmaya da merakımız yoktur. TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifi mana ve muhtevası olarak af değildir. Bazı suçlardan indirimle ilgili kanun teklifidir. Toplam 7 maddeden oluşmaktadır. Şartlı indirim yapılmasını, cezası kalmayan hükümlü ve tutukluların salıverilmesini teklif ettik. Kanun teklifimizin 3. maddesinde hangi suçları istisna tuttuğumuz gayet açık ve aşikardır. Yanındayız, arkasındayız. Seçim beyannamemizde ne dediysek onu seslendiriyoruz. Gevşeme yok, vazgeçme yok, geri dönüş yok.
Bu teklifi cezaevleri boşalsın diye vermedik. Kanayan, kangrene dönmesi an meselesi olan bir yaraya parmak bastık. Cezaevi şartlarını gündeme taşıdık. Muhtemel kalkışma ve çatışmalara dikkat çektik. Risk ve tehlikelere vurgu yaptık. Çok şey mi istedik? Konuşmayalım mı, düşünmeyelim mi, kaygılanmayalım mı, görüşlerimizi dile getirmeyelim mi?”
Erdoğan’a: Cehalet değilse nedir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP’nin teklifini “uyuşturucu” ile yan yana getiren açıklamalarına yanıt veren Bahçeli, şöyle konuştu: “Diyorlar ki uyuşturucu kullananlar salıverilecek. Bu temele indirmek, bu eksene sabitlemek tamiri olmayan vicdansızlıktır. Samanlıkta iğne aramaya gerek yoktur. Uyuşturucudan içeri olanlar ıslah olduysa, merhamet istiyorsa duymayalım mı? Bunlar insan değil mi, fırınlara atıp yakalım mı, katarlara doldurup sürgüne mi yollayalım?
Uyuşturucuyla MHP’nin adını yan yana getirmek cehalet değilse cinayettir. Bunları geçtik de uyuşturucu baronlarını konuşan yoktur! Trafiği yönlendiren şerefsizlerin hatırlı ve arkası olan müsveddelerin üstüne giden yoktur. Ne isteniyor garibanlardan, kader mahkumlarından! Gün yüzüne çıkmak onların hakkı değil mi?
Hadi baronların yakasından tutalım! Bu konuda sorumluluk almayan bin defa namert olsun. Biz teklifimizi sunduk. Söz ve karar sırası TBMM’nindir. AK Parti’nin milletvekilleri başta olmak üzere ister kabul ederler, ister reddederler. Kararlarına saygı duyarız ancak MHP asla taviz vermeyecek, ilk gün ne söylediyse aynısını cesaretle dile getirecektir.”
‘İttifak arayışımız kalmamıştır’
Bahçeli, AKP-MHP arasındaki ittifaka dair de şu ifadeleri kullandı: “Kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye hazırız. İttifak, yok sayılması, tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalmayacaktır. Diğer tarafın üstten bakması, parmak sallamasıyla yaşamayacaktır. Pozisyon hatırlatması, çatladı-.atlıyor ihbarlarıyla, şartların kollanmasıyla varlığını idame ettiremeyecektir. Dürüstlük olmadan eşitler arası ilişki sürmeyecektir. Bazıları sevinç taklaları atabilirler. Tartışmalara son vermenin vakti yoktur. Bu kronik süreci uzatmanın alemi yoktur. Herhangi bir ittifak beklentimiz, arayışımız, niyetimiz artık kalmamıştır.
Biz başkasına benzemeyiz MHP’yiz. İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı yoktur. Oyalanmaya, milleti aldatmaya, umutlarla oynamaya lüzum yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. Yerel seçimlere kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle katılıp Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi yapacağız.”
Bahçeli, Danıştay kararı için de, “Elbette Türküz, Türkçüyüz. Andımız Türk milletinin ruh kökünden doğmuş, gelecek kuşakları aynı heves ve hedef etrafında buluşturmayı esas almıştır. Danıştay, çözülme sürecinin kötü bir hatırasını söküp atmıştır. Çözülme sürecinin kamburlarından kurtuluşun parlak bir mücadelesi olmuştur” dedi.
HABER MERKEZİ