IŞİD’li Koç’un itirafı ve diğer delillerle IŞİD tarafından öldürüldüğü belirlenen gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu cinayetinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen henüz bir ilerleme kaydedilemedi.
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014’te bisikletle gazete dağıtımı yaptığı sırada silahlı saldırıya uğrayan, Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu cinayetinde henüz bir ilerleme kaydedilmedi. Bağdu’nun öldürülmesi üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyası “terör değil, adli bir vaka” olarak değerlendirilip, “daimi arama” kararıyla faili meçhule bırakıldı. Faillerin bulunup yargılanması için hukuk mücadelesi veren Bağdu ailesinin avukatı Tugay Bek, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşarak savcılığın bu konuda çaba göstermediğine dikkat çekti.
‘İktidar, cinayetlerin çözülmesi önünde engel’
Kobane eylemleri sırasında Adana’da yaşanan 3 cinayetin IŞİD tarafından üstlenildiğinin dosya içerisindeki delillerle sabit olduğunu anımsatan Bek, bu 3 cinayetin “terör değil, adli bir vaka” olarak değerlendirildiğini söyledi. “Bu cinayetler aynı örgüt hücresi tarafından işlenmiştir” diyen Bek, dosyasının cinayet bürosu tarafından yürütüldüğünü ve savcılık tarafından “daimi arama” kararıyla faili meçhule bırakıldığını vurguladı. Bek, “İlimizdeki bu örgüttün faaliyetlerini yürüten kişiler zaten emniyetin bilgisi çerçevesinde bu faaliyetlerini sürdürüyorlar. Yapılan araştırmayla bu cinayetlerin failleri ortaya çıkacaktır. Siyasal perspektifin bu cinayetler önünde bir engel olduğu düşüncesindeyiz. Kobane dayanışma eylemlerinde bir bütün olarak Selahattin Demirtaş’ın çağırısıyla ‘işte yasadışı örgütün yandaşları tarafından gerçekleştirilen eylemler ve cinayetler olduğu fikri’ zaten siyasal iktidar tarafından bir tez olarak savunuluyor. Böyle yürütüldüğü için bu cinayetler açığa çıkarılmıyor” dedi.
IŞİD’li Koç’un itirafı
2017 yılı başında Yusuf Güldiren cinayetinin tek faili olarak aranan IŞİD’li Servet Koç’un Bağdu ailesine itiraflarda bulunduğunu ve bu itiraflar üzerine savcılığa defalarca başvurduklarını aktaran Bek, insanların tanık ve gizli beyanlarıyla tutuklandıklarını ancak Bağdu cinayetindeki tanık ifadesine rağmen faillerin tutuklanmadığını ifade etti. Bek, “Biz bu görüntü kayıtlarını emniyete ve savcıya sunduk. Savcının bu konuda araştırma yapması gerektiğini talep ettik. 2 yıla yakın zaman geçti. Bu zaman zarfında ısrarlı dilekçelerimizle ancak geçtiğimiz Mayıs ayında bu sanıkların bir kısmının ifadesinin alındığı öğrendik. Bu ifadelerin Kadirli’de yürütülen bir soruşturma dosyasına eklendiğini öğrendik. Bu ifadelere rağmen tutuklanan bir kişi dahi bile yok” diye belirtti.
Bağdu hedef gösterildi
Bağdu katledilmeden 2 gün önce, saldırının şüphelilerinin polislere Bağdu hakkında şikayette bulunduğu soruşturma aşamasında ifade tutanaklarında ortaya çıktı. Kobanê olayları sırasında işyeri ve evinin saldırıya uğradığı gerekçesiyle Talip Güler isimli kişinin ifade tutanağında; “Talip Güler ile kayıtlara bakıldığı esnada geçen bir konuşmada kendiliğinden Şakirpaşa Mahallesi’nde meydana gelen Kobanê eylemlerinden o bölgede gazetecilik yaparak, gazete dağıtımı yapan Kadri isimli şahsın sorumlu olduğu” belirtiliyor. Tutanaktaki Talip Güler’in akrabası Ercan Güler’in, 10 Ekim 2014’te Adana’da Kobanê eylemlerine katılan yurttaşlara dönük silahlı saldırılar gerçekleştirdikleri o sırada yoldan geçerken “Allah’a küfür ettiği” gerekçesiyle öldürülen Yusuf Güldiren cinayeti ile ilgili arandığı ortaya çıktı.
Polis şüphelileri gizledi mi?
Tutanak üzerine Bağdu ailesinin avukatı Bek, tutanakta isimleri geçen kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığın talebi üzerine söz konu kişiler hakkında emniyetten gönderilen yazıda Talip Güler, ağabeyi Ercan Güler, enişteleri Servet Koç, arkadaşları Cumali Güler, Coşkun Yalçın, Murat Bulanık ve Barış Tekçe’nin Suriye’ye giderek IŞİD’e katıldıkları ileri sürüldü. Kardeşi Taner Güler’in ise Antep’te Suriye’ye geçmek isterken yakalandığı ve Güldiren cinayetine ilişkin cezaevinde olduğunu belirtmişti. Ancak Taner Güler aradan bir ay geçmesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şüphelilerin Suriye’ye kaçtıkları iddiası yine Emniyet’in yaptığı bir operasyonla yalanlanmış oldu. 27 Temmuz 2015’te Seyhan’a bağlı Gülbahçe Mahallesi’nde IŞİD’e dönük operasyonda Bağdu cinayetinin bir numaralı şüphelisi olan Ercan Güler gözaltına alınıp, tutuklandı. IŞİD operasyonunda yakalanan 11 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, Ercan Güler ve beraberindekilerin 30 Eylül’de yani Bağdu’nun öldürülmesinden 14, Güldiren’in öldürülmesinden 10 gün önce teknik ve fiziki takibe alındıkları ortaya çıktı. Bu durum kamuoyuna, Bağdu cinayetinin “Polis gözetiminde mi gerçekleştiği?” sorusunu gündeme getirdi.