Kürt müziğinin öncülerinden biri olan sanatçı Tahsin Taha’nın aramızdan ayrılışının üzerinden 25 yıl geçti. Sanat hayatına 8 albüm sığdıran Taha,ardından Kürt müzik tarihine bir miras bıraktı
Kürt müziğinin öncülerinden biri olan sanatçı Tahsin Taha’nın aramızdan ayrılışının üzerinden 25 yıl geçti. Geçtiğimiz günlerde ölüm yıl dönümü olan Taha, ardında bıraktığı büyük miras Kürt müzik tarihine öncülük ediyor. Sanat ömrüne sekiz albüm sığdıran Taha, Eyşe Şan, Seîd Gabarî, Gulbihar, Salim Helebî, Erdewan Zaxoyî, Elbirt Nayîl ve daha birçok Kürt sanatçıyla birlikte stanlarını seslendirir. 13 Mart 1994’te arkadaşı sanatçı Fuad Ehmed ile birlikte Hollanda’ya konser için giden Taha, aniden rahatsızlaşınca hastahaneye kaldırılır. Burada kanser teşhisi konulan Taha, 28 Mayıs 1995’te hayata veda etti.
Binlerce öğrenci yetiştirdi
Taha, Dihok’un Amedîye ilçesinde 1941’de yurtsever bir ailede doğdu. İlk ve ortaokulu Amedîye’de bitiren Taha, 1957’de “Eşkere Nakim” adında ilk bestesini çıkararak profesyonel sanat hayatına adım atar. 1960’ta Bağdat Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazanan Taha,aynı zamanda birçok tiyatro oyununda rol alır. Siyasi eylem ve etkinliklere katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra üniversite yönetimi bir süre okuldan uzaklaştırma kararı alır Taha için. 1963’te Ömer adındaki dayısıyla birlikte Baas rejimi tarafından tutuklanan Taha, genel af ilan edilmesiyle bırakıldılar. Üniversiteyi bitirdikten sonra Mexmur’a geçen Tahsin Taha, burada müzik öğretmenliği yapar. Taha, seslendirdiği parçalardan dolayı birçok kez cezaevine girdi. 1960 ile 1970 arasında Bağdat Radyosu’nda Tahsin Taha’nın 120’den fazla şarkısı çalındı. Şarkılarının çoğunda köy hayatı ve göçten bahsediyordu. Evini bir sanat merkezine dönüştüren Tahsin Taha, 1991 raperininden sonra Dihok’ta ilk konserini verdi. 1970 yılında Bağdat’a giden sanatçı, 1974’te evlendi. Dört çocuk sahibi olan Tahsin Taha, yıllarca müzikle uğraştı ve binlerce öğrenci yetiştirdi.
Tiyatro sahnelerinde…
1976 ile 1979 yılları arasında “Şoreş”, “Robarê Jiyanê” ve “Deriyên Jiyanê” tiyatrolarında oynayan Tahsin Taha, tiyatro gösterilerinde Selam Mehmud Edû, Subhî Koyî, Tehsîn Sabîr, Cewdet Mehmud, Kurdo Gelalî, Eshed Umer ve Amanc Yunus gibi sanatçılarla başrolleri paylaştı.
Doğduğu topraklarda
1961’de işinden ayrılarak Mustafa Barzani önderliğindeki Kürt hareketine katıldı, 1960’ların ortalarında tutuklanıp hapse atıldı. 1975’te Barzani öncülüğündeki hareket başarısız olunca “Ey Felek” isimli şarkısını kaleme alan Taha, duygularını anlatır. Tahsin Taha 13 Mart 1994 yılında tedavi olmak için gittiği Hollanda da 28 Mayıs 1995 yılında yaşama veda etti. Tahsin Taha’nın cenazesi Federe Kürdistan’a getirilerek, 4 Haziran 1995’te Dihok’un Amediyê ilçesinde toprağa verildi.
Halkın gönlünde büyük bir yere sahipti
Tahsin Taha’nın Kürt sanatına büyük hizmetlerinin olduğunu belirten Müzisyen Enver Qeredaxi, “Tahsin Taha halkının gönlünde yer edinmeyi başardı ve her zaman ağırlığını korudu. Bazı şarkılarında siyasi konulara değiniyordu, bazılarında ise Kürdistan’ın doğasından, aşktan bahsediyordu. Tahsin Taha’nın hayatı üniversitedeki ders kitaplarında bir örnek olarak işlenmelidir” dedi. Yabancı müziklerin Kürt müziği üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilere değinen Qeredaxi, “Günümüzde yapılan sanat çalışmaları doyurucu değil. Ancak Tahsin Taha’nın şarkıları nesilden nesille geçiyor ve her zaman sevilerek dinleniliyor. Şu anki sanatçılar Türk, Arap, Fars sanatçıların taklitlerini yapmakla uğraşıyor. Kürdistan sanat alanında çok zengin olmasına rağmen Kürt sanatının orijinalliğini bırakmadılar” ifadelerini kullandı.