Bakan Bayraktar, BAE ile yeni enerji projeleri ile işbirliğinin geliştirileceğini açıkladı. Daha önce yapılan açıklamada BAE ile kömür, GES, RES, HES, hidrojen, doğalgaz ve nükleer enerjiyi içeren toplam 24 bin 500 MW’lık anlaşma imzalanmıştı
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri Yatırım Bakanı ve Abu Dabi Kalkınma Holdingi CEO’su Mohamed Hassan Alsuwaidi ile Bakanlıkta bir araya geldi. Bakan Bayraktar yaptığı açıklamada, görüşmede geçen yıl iki ülke arasında imzalanan enerji anlaşmalarının somutlaştırılmasına yönelik izlenecek yol haritasının ele alındığını belirtti. Bayraktar, “Enerji alanında yeni projelerle ilişkilerimizi güçlendirecek, birlikte bölgesel iş birliğimizi daha da ileriye taşıyacağız” dedi.
Egemenlik hakları ihlali
2023 yılı Temmuz ayında Türkiye ile BAE arasında yatırım, ekonomi, sanayi, savunma, hukuk, yargı, yenilenebilir enerji ve uzay endüstrisi alanlarında toplam tutarı 50,7 milyar dolarlık 13 anlaşma imzalanırken, yapılan enerji anlaşmaları, Türkiye’nin egemenlik haklarını ihlal edici nitelikte olduğu yönünde eleştiriler yapılmıştı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı (MMO) Yunus Yener, “BAE’nin kârlı bulması durumunda, finansman temin etmesi vaadi karşılığı; birçok alanda doğal kaynaklar veya elektrik üretim sahaları öncelikli olarak BAE şirketlerine tahsis edilecektir” ifadeleriyle anlaşmanın TBMM’de onaylanmaması çağrısı yapmıştı. Ardından BAE ile yapılan anlaşma, Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
24 bin 500 MW enerji yatırımı
Anlaşma ile 2 bin MW pompaj depolamalı HES, 3 bin MW depolamalı RES ve GES, 5 bin MW hidrojen veya amonyak, 3 bin MW doğalgaz santrali, 3 bin MW kömür santrali, 6 bin MW nükleer santral projesi olmak üzere toplam 24 bin 500 MW’lık enerji yatırımı yapılacağı açıklanırken, üçüncü ülkelerde enterkonneksiyon projeleri de yürütülecek. Türkiye’de106 bin MW enerji üretim kapasitesine sahip olan Türkiye’de bu enerjinin ancak 1/3’ü kullanılırken yüzde 23’e denk gelen bir enerji yatırımının amacı enerji ihtiyacından kaynaklı olamaz. Yapılan son görüşmede, BAE’ye Türkiye tarafından teklif edilen projelerin diğer şirketlerin başvurularına kapalı olacağı vurgulandı.
Maden ve jeotermal
BAE ile kapitülasyon anlaşmalarına benzer bir anlaşma yapılırken, petrokimya ‘fırsatları’ ve gaz altyapı ‘varlıkları’ ile yeni maden projeleri gündemde. Anlaşmanın 10 yıllık bir süre için yürürlükte kalacağı belirtilirken, taraflardan biri diğer tarafa bu anlaşmayı sona erdirme niyetini anlaşmanın sona ermesinden en az üç ay önce diplomatik kanallardan yazılı olarak bildirmediği takdirde birbirini takip eden üç yıllık süreler otomatik olarak uzatılacak. Türkiye ile BAE, tabii kaynaklar ve yeni teknolojiler kapsamında, nadir toprak elementleri, diğer hidrojenler ve karbon yakalama kullanımı ve depolama üzerine çalışmalar yapılacak. Ayrıca atık ısı (çöp yakma) ve yenilenebilir ısı (jeotermal), bölgesel ısıtma ve soğutma, nihai kullanım sektörlerinde enerji verimliliği yatırımı ve ESCO projelerinde iki ülke birlikte hareket edecek.
BAE; ‘harika fırsat’
AKP’li Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın daveti üzerine, 14-15 Şubat 2022 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) resmi ziyaretinde 13 anlaşma için protokol imzalamışlardı. İmzalanan anlaşmalar arasında, Abu Dabi Liman Şirketi ile Türkiye Varlık Fonu arasında Mutabakat Muhtırası hazırlanmış ve Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut ile Abu Dabi Liman Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Al Shamsi bu mutabakatı imzalamıştı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Varlık Fonu ve portföyündeki şirketlerle de görüşüldüğü belirtilirken, BAE Yatırım Fonu Başkanı ise TL’deki erimenin kendileri için ‘harika bir fırsat’ olduğunu ifade etmişti.
TVF’nin petrokimya kurma planı
Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Ceyhan’da rafineri ve petrokimya tesisi kurma planının Birleşik Arap Emirlikleri işbirliğiyle gerçekleşeceği ise konuşulanlar içinde yer aldı. Financial Times gazetesine konuşan Hassan El Suwaidi, TVF’yle, Fon’un kendi portföyünde bulunan bazı şirketler dahil ‘birkaç fırsat’ üzerindeki görüşmelerin başladığını söylerken, “Bazı kenarda kalmış varlıkları var” ifadesi dikkat çekiciydi. AKP, borç sarmalı içinde ülkenin tüm değerlerini satarak nefeslenmeye çalışırken, uluslararası sermayeye büyük bir yağma alanı açma çabası sürüyor. Katar’dan sonra leş kargası gibi ‘fırsat’ kollayan BAE ile yapılan anlaşma Türkiye coğrafyasında büyük bir yağma ve beraberinde yıkıma yol açılacak.
Tarımda BAE’ye alan açılacak
Türkiye’nin BAE ile tarım alanında imzaladığı anlaşmada, BAE’li bakan Almheiri TVF ile yaptığı görüşmede söz ettiği fırsatlardan biride TİGEM’in veya varlıklarının BAE’ye satılma veya kiralama olasılığını ortaya çıkmıştı. BAE ile yapılan anlaşmada gıda güvenliği, üretimi ve ticaretine, tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin (OSB) geliştirilmesine yönelik başlıklar öne çıkarken, anlaşmanın hedeflerine ulaşması için ortak bir tarım yürütme komitesi oluşturulacağı ifade edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre Türkiye’nin BAE ile tarım alanında imzaladığı anlaşma tarım, kırsal kalkınma ve modern tarım sistemlerinin uygulanması konularında iki ülke arasında iş birliğinin yanı sıra bilgi ve tecrübe paylaşımını da içerdiği belirtildi.
Gıdanın yüzde 93’ü ithal
Yapılan anlaşma; zirai mücadele ve bitki koruma, organik tarım, teknoloji temelli tarımsal üretim, gıda güvenilirliği, gıda üretimi ve gıda ürünlerinin ticareti, hayvancılık, hayvan sağlığı ve hayvan sevkiyatları, gıda güvenliğine yönelik tarımsal araştırmalar, iki ülkenin özel sektörleri arasında ortak teşebbüslerin teşvik edilmesi konularını kapsıyor. Gıda ürünlerinin yüzde 93’ünü ithal eden BAE ile yapılan anlaşma Türkiye’de şirketlerin kontrolüne bırakılan tarımsal üretimde BAE’den şirketlere de alan açılacağını gösteriyor.
BAE petrol ve gaz zengini
Birleşik Arap Emirlikleri’nde tarım yapılabilecek arazi çok az ve ülkede akarsu bulunmamakta. Deniz suyu tuzdan arındırılarak tatlı su elde edilerek tarımsal sulama yapılıyor. Sulama ile sebze, meyve, tahıl yetiştirilirken, ayrıca küçükbaş hayvancılık ve deve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Umman ve Basra kıyılarında ise balıkçılık yapılmaktadır. Gıda ve tarımda dışa bağımlı olan BAE, petrol ve doğalgaz yatakları nedeniyle oldukça zengin bir ülke olması uluslararası oyunlarda oyun kurucu olma olanağını sağlıyor. Parasal zenginliğinin çok büyük kısmı ise ABD bankalarında olan BAE ile ABD sıkı bir ilişki içinde oldukları biliniyor.