Fatoş Güney Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesini istedi: ‘Tuğluk’a yönelik uygulamaların bir nedeni de kadın ve etnik kimliğidir. Yani resmen faşizm uygulanıyor başka bir açıklaması yok. Bilimi de hukuku da kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Tüm baskılara rağmen direnmeliyiz ve mücadele etmeliyiz’
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve “demans” teşhisi konulan ağır hasta tutuklu Aysel Tuğluk, hastane raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle tahliye edilmiyor.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından İstanbul’da 11 Haziran Cumartesi günü düzenlenen “Mahpusta Kadın Olmak” konulu çalıştaya katılan insan hakları aktivisti Fatoş Güney, 2016 yılından beri cezaevinde bulunan ve tahliyesi engellenen Tuğluk için çağrıda bulundu.
Tuğluk’un tahliye edilmemesini hak ihlali ve işkence olarak nitelendiren Fatoş Güney, Aysel Tuğluk’un bir an önce tahliye edilerek, tedavisinin başlaması gerektiğini söyledi. Türkiye’de faşizmin izlerini taşıyan bir yönetim anlayışı olduğunu belirten Fatoş Güney, bu faşizmden en çok da cezaevlerinin etkilendiğini vurguladı. Tuğluk’un hastane raporlarına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Güney, siyasi tutukluların hastanenin “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen ATK raporlarıyla tahliye edilmemesinin faşizm olduğunu söyledi.
‘Faşist bir anlayışın olduğu bir yönetim var’
Fatoş Güney şöyle devam etti: “Türkiye’de uzun bir süredir sivil gibi görünen özünde ise faşist bir anlayışın olduğu bir yönetim var. Bu faşist uygulamaların en ağır bedelini cezaevlerindeki siyasi ve hasta tutuklular ödüyor. Bedel ödeyenlerin büyük çoğunluğu, insan hakları, halkların kardeşliği ve eşitliği için mücadele verenlerdir. Bunların arasında yine kadınların çoğunlukta olduğunu söylemek mümkün. Bu baskılar daha devam edecek diye düşünüyorum. Tuğluk’a yönelik uygulamaların bir nedeni de kadın ve etnik kimliğidir. Yani resmen faşizm uygulanıyor başka bir açıklaması yok.
Umut etmeye devam etmeliyiz. Mücadeleden asla kaçmamak, Aysel’in cezaevinden çıkması için çaba sarf etmemiz lazım. Çünkü bir haksızlık var. Aysel’in raporlara rağmen serbest bırakılmaması tamamen hukuksuzluktur. Türkiye’de hukuk yerlerde. Yargı ve ATK, hasta tutuklulara yönelik kararlar verirken yukardan müdahale ediliyor. Bu yüzden iktidarın istediği doğrultuda raporlar veriliyor. Bilimi de hukuku da kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Bu baskıların bitmesi için özgürlüğü ve demokrasiyi savunan bütün insanların bir araya gelmesi lazım. Çünkü devlet bu güne kadar büyük bir korku imparatorluğu geliştirdi. İnsanlar en ufak bir eylem ve etkinlikte saldırıya uğruyorlar, üstlerine gaz bombaları atılarak baskılara maruz kalıyorlar. Fakat tüm baskılara rağmen direnmeliyiz ve mücadele etmeliyiz.”
İSTANBUL