Aysel Tuğluk’a Kobanê Davası’nda yapılan işkence ve kötü muameleyi gördüklerini belirten Prof. Dr. Yasemin Özgün, ‘Aysel’i özgürlüğüne kavuşturmak hepimizin boynunun borcudur’ dedi
Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk, demans hastalığına rağmen serbest bırakılmıyor. Aynı hastalık tanısı konulan eski asker Çevik Bir ise tahliye edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi Kobanê Davası kapsamında Tuğluk’un zorla ifadesini almaya çalıştı. Tuğluk’un kendini savunamayacak durumda olması, tepkileri yükseltti. Tuğluk’un tahliye edilmesi için birçok sivil toplum örgütü, siyasi parti ve yurttaş çağrıda bulunuyor. Öte yandan Kobanê Davası’nın 15. duruşmasında verilen ara kararla tahliye edilen Tuğluk, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) davasındaki ceza nedeniyle hala cezaevinde tutuluyor.
‘Savcılık gördüğü’
Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın Platformu’ndan Prof. Dr. Yasemin Özgün, Aysel Tuğluk’un ifade veremeyecek durumda olduğunu son duruşmada gördüklerini belirterek, “Sadece biz değil, savcılık da gördü. Hatta ısrarcı sorular karşısında ne kadar zorlandığını da gördük. Kendileri de en sonunda Tuğluk’un ifade veremeyecek olduğunu ifade etmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla bir davada ifade veremeyecek durumda olması diğer davalarda da yargılanmasını anlamsız kılıyor” diye konuştu.
‘Düşman hukuku’
Tuğluk’un önde gelen bir Kürt kadın siyasetçi ve bu nedenle devletinin hedefinde olduğu ifade eden Özgün, “Hukuk sisteminin uygulanmadığı bir ülkede, ona düşman hukukunun uygulanmasının yolu açılıyor. Hakimin ısrarla soru sormaya çalışması ve ‘soru sormuyorum gözlem yapıyorum’ demesi, gerçekten kötü muameleyle sorgusunun yapılması, bunu bize gösterdi” ifadelerini kullandı.
‘İşkenceyi gözlerimizle gördük’
Özgün, Kobanê Davası’nda yaşananları, “Biz bir işkenceye tanıklık ettik, korkunç bir şeydi. Devam etti, ısrar etti, avukatların itirazlarına rağmen, Aysel’in cevap vermede yaşadığı zorluğu, sesinin titremesini… Aysel’in kendini rahat hissetmediği çok belliydi, bir kuş gibi çırpınıyordu ve buna rağmen ısrarla soru sormaya çalışması ve ‘gözlem yapıyorum’ demesini açıklayamıyorum. Bu yapılan çok korkunçtu ve gerçekten işkence ve kötü muamelenin ne demek olduğunu da gözlerimizle gördük” ifadeleriyle anlattı.
‘AİHM’e gideceğiz’
Tuğluk’a uygulanan hukuksuzluğu gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceklerini söyleyen Özgün, “En son cezaevi önünde bir açıklama yaptık ve her zaman Aysel’i desteklediğimizi söyledik. Türkiye’nin her yerinde sürdürülüyor bu açıklama. Her mecrada Aysel’in bir an önce tahliye edilmesi ve tüm hasta tutsaklara bir şekilde dikkat çekilmesi, onun durumda olan ya da başka türlü rahatsızlıkları bulunan hastaların derhal tahliyesi için sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz” diye belirtti.
Bu insanlık ayıbıdır
Tuğluk’un en temel insan haklarının yok sayıldığını kaydeden Özgün, “Öz bakımını dahi yapamıyor. Bu gidişe dur demek gerekiyor. Bu artık zulüm boyutuna taşınmıştır. Bu artık görmezden gelinemeyecek boyuttadır. Bir tür rehine durumudur. Bir an önce sonlandırılmalıdır. Bu bir insanlık suçudur, insanlık ayıbıdır. Bunu sürekli gündemde tutarak buna bir son verilmeli” diye konuştu.
Aysel bu topraklarda simgedir
Tuğluk’un annesi Hanım Tuğluk’un gömülmesinin engellendiğini ve bu olay sonrası Tuğluk’un hastalığının ortaya çıktığını hatırlatan Özgün, şunları ekledi: “Aysel, bu toprakta yaşanılanların bir simgesi oldu. Annesinin cenazesi sırasında o şekilde bir linçe, bir taşlamaya, bir saldırıya uğramasaydı, faşizmi harekete geçiren şeyleri yaşamasaydı, belki Aysel bugün çok daha sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürüyor olacaktı. Savunmasını yapıyor olacaktı. Aysel’i özgürlüğüne kavuşturmak, hepimizin boynunun borcu diye düşünüyorum.”
Kaynak: MA