Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un kadın hareketinin mihenk taşlarından biri olduğunu belirten kadınlar, ‘Aysel Tuğluk’un siyasi sebeplerden dolayı işkence gördüğünü biliyoruz. Aramızda olana kadar mücadeleye devam edeceğiz’ dedi
Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Demans tanısı konulan ve üçüncü bir sağlık raporu için Şubat’ta Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilen Tuğluk, 3 gün sonra tekrar cezaevine götürüldü. Kamuoyu baskısıyla ATK’ye sevk edilen Tuğluk için kadınlar, serbest bırakılana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Tuğluk için elimizden geleni yapacağız
Yeşil Sol Parti Kadın Meclis Üyesi Tülay Koçak, Tuğluk ve hasta tutuklulara yönelik uygulamaların toplumun yaşadığı ağır süreci daha da derinleştirdiğini belirtti. Sağlığı cezaevinde daha da kötüye giden Tuğluk’un demokrasi alanında özellikle kadınlara güven veren bir siyasetçi olduğunu ifade eden Koçak, “Aysel Tuğluk’un annesiyle ilgili yaşadığı ağır travmatik süreci ne yazık ki kendisinin bu noktaya gelmesine yol açtı. Kadınlar olarak tüm kadın kurumları ve tüm demokrasi güçleriyle birlikte bu ülkede aklı ve vicdanı olan her kişi Aysel Tuğluk’un özgürlüğü için elimizden geleni yapacağız” diye belirtti.
Tüm hasta tutuklulara sahip çıkmalıyız
Devletin 40 yıldır Kürt kadın hareketini şiddetle baskılamaya çalıştığını belirten Koçak, “Her seferinde yapmak istedikleri politikaların nasıl onlara döndürüldüğünü, devletle mücadele konusunda kadınların öne atıldıklarını iyi biliyoruz. Kürt kadın özgürlük hareketi üzerinde hem de kadınlar üzerinde yapılan bu süreçlerin mutlaka berhava edileceğini, dağıtılacağını iyi günlerin geleceğini biliyoruz. Aysel Tuğluk bu anlamda bizim açımızdan çok önemli bir mihenk taşıdır. Bu anlamda hem Aysel Tuğluk hem hasta tutsaklardan sorumluyuz. Kadınlar olarak onlara sahip çıkmamız gerekiyor” diye konuştu.
Tuğluk derhal serbest bırakılmalı
ATK’nin etik bir kurul olması gerektiğine vurgu yapan Koçak, “Hukuku göz önünde bulunduran bir kurum olmalı. Aysel Tuğluk ve hasta tutsakların serbest bırakılması için bu etik kuralları yerine getirerek, ellerinden geleni yapmalılar. Süreç işletilmeli, Aysel derhal serbest bırakılmalı. Bizlerde elimizden gelen mücadeleyi ortaya koymaya hazırız” dedi.
Mücadele etmeliyiz
HDP Ankara İl Kadın Meclisi Üyesi Deniz Keleş de Tuğluk’un mücadelesiyle Kürt kadınlara örnek olduğundan hedef alındığını söyledi. Tuğluk’a yönelik uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu sözlerine ekleyen Keleş, “Yaşamını tek başına idame ettirecek durumda değil. ATK hızlı bir şekilde gereğini yapmalı. Bir siyasi parti gibi davranmaktan vazgeçmeli. Aysel’in başına geleceklerden ATK sorumludur. Kamuoyunun baskısıyla Aysel ATK’ye sevk edildi. Ama henüz serbest bırakılmış değil. O yüzden kadınlar olarak bu mücadeleye devam etmeliyiz. Aysel aramızda olana kadar” ifadelerini kullandı.
İşkence gördüğünü biliyoruz
Öğrenci İnisiyatifi’nden Yağmur Alaz Gülveren, ise şöyle dedi: “Kürt kadın hareketine yönelik baskı artmış durumda. Aysel Tuğluk, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel gibi siyasetçi kadınları yıllardır uydurma ve hukuksuz sebeplerle içeride tutan devlet var. Aysel Tuğluk’un da hastalığı bilinmesine rağmen içeride tutulmakta. Bu sadece Kürt kadın hareketine değil topyekûn tüm kadın kurtuluş hareketine yönelik bir darbedir. Aysel Tuğluk’un yaşam hakkını savunmak bizim görevimiz. Aysel Tuğluk’un siyasi sebeplerden dolayı işkence gördüğünü biliyoruz. Tuğluk’un ATK’ye sevk edilmesi de bu mücadelenin bir sonucudur. Aysel Tuğluk tutukluyken hiçbirimiz özgür sayılmayız.”
ANKARA