Gar katliamında yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in ailesinin katliam soruşturmasına getirilen kısıtlılık kararı ile birlikte yaşam hakkı ihlali olduğu yönünde yaptığı başvuru Anayasa Mahkemesi’nce dayanaktan yoksun bulundu.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in ailesinin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda karar çıktı. Tedik’in ailesi katliam ardından mahkemenin dosya hakkında verdiği kısıtlılık kararına yapılan itirazın reddedilmesi talebiyle 10 Kasım 2015 tarihinde AYM’ye başvuruda bulundu. AYM, verdiği kararda 10 Ekim Gar Katliamı’nda yaşananları, mahkemenin aldığı kısıtlılık kararını, kamu görevlileri hakkında açılan soruşturmanın dosyadan ayrıldığına dair bilgilere yer verdi.
Tedik’in ailesinin avukatları aracılığıyla yapılan başvuruda verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına karşı AYM de, AİHM kararlarını örnek gösterdi. Yaşam haklarının ihlal edildiğine dikkat çeken başvurucuların ifadeleri şöyle: “‘Yaşam hakkının’ etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul ve boyutu etkili başvuru hakkına ilişkin kısıtlama kararı kapsamında olmayan belgelere dahi erişemediklerini, kısıtlama kararıyla sadece soruşturmanın genişletilmesinin engellenmediği, aynı zamanda dosya içeriğinin kamuoyundan gizlendiği, bu nedenle soruşturmaya etkili katılamadıklarını, kısıtlama kararının gerekçesiz olduğu ve olayda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkına soruşturma yürütüldüğüne dair bir açıklama yapılmadığını belirtip, Anayasa’nın 17, 36 ve 40’ıncı maddelerinde güvence altına alınan yaşam, adil yargılanma ve etkili başvuru hakları ihlal edilmiştir.”
Aile: Bağımsız ve etkin soruşturma yok
Tedik’in ailesi tarafında yapılan başvuruda kamu görevlilerinin olay günü tedbir almadığı, olay yerine gelen polislerin sağlık görevlilerinin yaralıları tedavi etmesine izin verilmediğine de yer verildi. Yine soruşturmanın genişletilmesi talebiyle yaptıkları başvuruların da sonuçsuz kaldığının belirtildiği başvuruda, soruşturmanın patlamayı önlemek ile görevli güvenlik ve istihbarat görevlilerince yürütülmesi nedeniyle soruşturmanın bağımsızlığını ve etkinliğinden şüphe duyulduğu ifade edildi.
Bakanlık: Başvuru yolları tüketilmemiş
Kararda bakanlığın görüşüne de yer verilirken, başvuruya dair bakanlık şu savunmayı yaptı: “Başvurucuların kısıtlama kararı nedeniyle hangi haklarına erişemediklerine dair somut bilgi ve belge sunmadıkları, olayın üzerinden geçen kısa bir süre sonra bireysel başvuruda bulunulduğunu, başvuruya kadar geçen süre ve yargılamanın seyri dikkate alındığında soruşturmanın etkisiz kabul edilmesine neden olacak belirtilerin bulunmadığı ve bu nedenle başvuru yollarının tüketilmemiş olduğu değerlendirmesi gerekir.”
AYM: Dayanaktan yoksun
Yaşam hakkı ihlaline yönelik iddiaların dayanaktan yoksun olduğuna karar veren AYM, başvuruyu oy birliğiyle reddetti. AYM’nin kararında şu ifadeler yer aldı: “Somut başvuruda şüphelilerin ifadelerini içeren tutanakları ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hariç olmak üzere dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmiş ise de olayda sorumluluğu bulunan bazı failler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianame Ceza Muhakemesi’nce kabul edilmiş olup, yargılama açık olarak yürütülmektedir. Başvurucular yürütülen yargılamaya rağmen kısıtlama kararı gerekçe gösterilerek, halen soruşturma evrakına erişemedikleri yönünde AYM’ye herhangi bir bilgi ve belge de vermemişlerdir. Bu sebeple şüpheliler hakkında düzenlenen iddianamelerini kabul edilmesiyle birlikte soruşturma evrakına erişme olanağı bulan başvurucuların verilen kısıtlama kararı nedeniyle meşru menfaatlerini korumak amacıyla soruşturma sürecine etkin katılım imkanı bulamadıklarına ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılmıştır.”
Kaynak: MA