AYM, Gerger ilçesi eski Kaymakamı Ömer Bilgin hakkındaki haber ve köşe yazıları nedeniyle hapis cezası verilen gazeteci Özgür Boğatekin’in ‘ifade ve basın özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine’ hükmetti. Açıklanan gerekçeli kararda gazetecinin görevinin sorgulamak olduğu ortaya kondu
Anayasa Mahkemesi (AYM), yargılandığı davada hapse mahkûm edilen Gerger Fırat Gazetesi’nde muhabiri ve köşe yazarı Özgür Boğatekin’in yaptığı başvuruya dair kararında basın özgürlüğünün önemini ortaya koydu.
Semsûr’un (Adıyaman) Alduş (Gerger) ilçesinde çıkan yerel gazetede yayınlanan “Et kokarsa tuzlarsın” imzalı haberi ve farklı tarihlerde kaleme aldığı “Kanun mu kaymakam mı”, “Rant kime gidiyor” ve “Namussuz kim” başlıklı köşe yazıları nedeniyle Özgür Boğatekin hakkında dönemin ilçe Kaymakamı Ömer Bilgin 2 Nisan 2013’te suç duyurusunda bulundu.
Bunun üzerine Gerger Cumhuriyet Başsavcılığı, “iftira” suçlamasıyla Boğatekin hakkında iddianame hazırladı. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Boğatekin’e 1 yıl 15 gün hapis cezası verildi.
Boğatekin’in Bölge Adliye Mahkemesi’ne yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay’ın 8’inci Ceza Dairesi, 9 Mart 2020’de gazeteciye verilen cezayı onadı.
Hükmün gerekçeli kararı açıklandı
Boğatekin, bunun üzerine 16 Temmuz 2020’de AYM başvuruda bulundu. AYM, 14 Haziran’da açıkladığı hükmün gerekçeli kararını bugün açıkladı. Kararda, derece mahkemesinin verdiği kararın ifade ve düşünce özgürlüğüne bir müdahale olduğu, bu nedenle bu müdahalenin Anayasa’nın 13’üncü maddesinde yer alan “kanuni ölçüye” uygun olup olmadığının irdelenmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Yetki kanuna aykırı kullanıldı
AYM, gazeteci Boğatekin’in yazdığı bir köşe yazısında ilçe nüfus müdürlüklerinin evlendirme yetkisi kullandığına ve bu yetkinin kanuna aykırı olduğuna dikkat çektiğini, kaymakamın bunlara ses çıkarmadığına dair ifadeler yer aldığını dikkat çekti. AYM, ilk derece mahkemesinin Boğatekin’in kanunu bilmemesinin mazeret sayılamayacağına dair kanaat oluşturduğu ve kararını bu yönde verdiği belirerek, “Başvurucunun iddiası, idarenin bir işleminin kanunlara aykırı olduğunu ileri sürmekten ibarettir. Kamu gücünü kullanan organların ve özellikle idarelerin yetkilerinin kanuna uygun olup olmadığının sorgulanmasının -yöneticiler yahut hukuk profesyonelleri için son derece saçma görünse bile- olgusal bir iddia olduğunun ve iftira suçuna vücut verdiğinin kabul edilmesi her tür görevini kanuna uygun olarak yapmak zorunda olan idarenin işlem ve eylemlerinin araştırılmasını, soruşturulmasını, değerlendirilmesini ve bu alanda düşünce üretilerek yayılmasını, basının demokratik bir toplumdaki vazgeçilmez kamusal gözetleyici (watchdog) rolünü oynamasını imkânsız hâle getirecektir” diye belirtti.
Yazıda sorgulama yapıldı
Gazeteci Boğatekin’in bir diğer yazısında ise TOKİ projelerde yaptığı usulsüzlükler ve usulsüz para toplamaya ilişkin olduğu, mahkemenin kurumlar ile yazışmalar yaptığına dair iddiada bulunduğu ve bu doğrultuda karar verdiğine işaret eden AYM, gazetecinin söz konusu yazıda sorgulama yaptığını ifade etti.
Haber yapmak cezalandırılamaz
AYM, kararının devamında şu ifadelere yer verildi: “Başvurucu, cezalandırılmasına neden olan yazısında konu ettiği iki projede halktan toplanan paraların ve yapılan ihalelerin usulsüz olduğu, dolayısıyla müştekinin menfaat temin ettiği şeklinde söylentiler çıkmasına rağmen müştekinin bunlara ses çıkarmadığını iddia etmiştir. Başvurucu, ilçede yürütülen projeler ve müşteki hakkında çıkan söylentileri haberleştirmekte ve bunlara ilişkin olarak kamuya doyurucu bir açıklama yapılmasını beklemektedir. Yeterli olgusal temelleri olduğu müddetçe bireyleri yahut toplumu ilgilendiren olaylar hakkında çıkan söylentilerin haberleştirilmesi de cezalandırılamaz” şeklinde ifadelere yer verdi.
Bu nedenlerden ötürü konunun 13’üncü madde şartını sağlamadığını belirten AYM, ilk derece mahkemesinin yaptığı yorumun öngörülebilir şartını da sağlamadığını kaydetti.
İfade özgürlüğü ihlal edildi
AYM, Anayasa’da yer alan ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin maddelerin ihlal edildiğine oy çokluğu ile hükmederek, bu durumun ancak yeniden yargılama yapılması ile telafi edilebileceğini ekledi. AYM ayrıca gazeteciye 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
ANKARA