AYM, cezaevinde bulunduğu dönemde eğitime devam edemeyen Seyran Çakmakçı’nın eğitim hakkının ihlal edildiği yönündeki başvurusunu ‘kabul edilemez’ buldu
Anayasa Mahkemesi (AYM), hükümlüyken yüksek lisans eğitimini tamamlayamayan Seyran Çakmakçı’nın eğitim hakkı ihlaline ilişkin bireysel başvurusunu “kabul edilemez” olarak karara bağladı. Maltepe Açık Cezaevi’ndeyken aldığı disiplin cezası sonrası kapalı cezaevine gönderilen Çakmakçı, cezaevi koşullarından dolayı Beykent Üniversitesi’ndeki lisansüstü eğitimini tamamlayamadı.
Bakanlık sustu
Bunun üzerine eğitime erişim imkanının elinden alındığını, verilen cezanın kanuni dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuru sonrası AYM’nin görüş talep ettiği Adalet Bakanlığı başvurucu Çakmakçı’nın eğitim hakkına dair şikayetleri hususunda bir görüş sunmadı. Çakmakçı ise beyanında bakanlığın eğitim hakkına dair şikayetler hususunda bir görüş sunmamış olmasının başvurusunun haklılığını gösterdiğini ifade etti. Başvuruyu karara bağlayan AYM, kararında Anayasa’da anılan şekilde bir pozitif yükümlülük bulunmamasına karşın, ilgili mevzuatta yer verilen düzenlemeler çerçevesinde devletin, tutuklu ve hükümlülerin ceza infaz kurumunun olanakları çerçevesinde birtakım eğitim faaliyetlerine devam edebilmesine imkan tanıdığını hatırlattı. Başvuruyu “kabul edilemez” olarak değerlendiren AYM, bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı: “Hükümlülerin tam zamanlı eğitime erişimlerinin engellenmesi başka bir ifadeyle kapalı ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulundukları süre zarfında tam zamanlı eğitim faaliyetlerine devam edememeleri Anayasa’nın 42. maddesinin birinci fıkrası kapsamında eğitim hakkından yoksun bırakılma olarak değerlendirilemez.”
AİHS unutuldu
Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Ek 1 Protokolün “Eğitim Hakkı” başlıklı 2. maddesinde eğitim hakkına ilişkin şu ifadeler yer alıyor: “Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir. Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğunun kabulü ile bu evrensel ilke, cezaevinde bulunan insanlar için de geçerli olmalıdır.”
Hayri Demir/Ankara-MA