AYM, çıplak arama uygulamasına ilişkin bir başvuruda hak ihlali kararı verdi. Gazetemize konuşan HDP’li Gergerlioğlu, kendisini bu nedenle ‘terörist’ olmakla suçlayan yetkililerin utanç duyması gerektiğini vurguladı
Çıplak arama uygulaması tartışmaları sürerken Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) buna ilişkin dikkat çekici hak ihlali kararı çıktı. AYM bir polis merkezinin çay ocağında iki polisin çıplak aramasına maruz kalan Rüya Ağdaş Sönmez’in başvurusunu görüşerek, “hak ihlâli” kararı verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, önceki haftalarda Uşak Emniyeti’nde üniversite öğrencilerine yönelik bu uygulamayı gündeme getirmiş ve iktidar tarafından “teröristlik” yapmakla suçlanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uygulamanın cezaevlerinde olduğunu ve polis merkezlerinde böyle bir şeyin yaşanmasının mümkün olmadığını iddia etmiş ve Gergerlioğlu’na “FETÖ’cü terörist” diyerek yargıya çağrı yapmıştı.
AYM ise polis merkezinde yaşandığı belirtilen çıplak arama uygulamasına ilişkin Rüya Ağdaş Sönmez’in başvurusunda hak ihlali kararı vererek, tartışmaları yeni bir boyut kazandırdı. Medyascope’tan Ferit Aslan’ın haberine göre, Mahkeme kararındaki bilgilere göre Sönmez, 9 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul Yenikapı’da bulunan Marmaray hızlı tren istasyonunun ana girişindeki polis arama noktasından geçerken, çantasını aramak isteyen kadın polis memuru Y.T. ile tartıştı. Sönmez daha sonra kadın polis memurları Y.T. ve S.K. tarafından İstanbul Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Aksaray Şehit Vedat Ulusoy Polis Merkezi’ne götürüldü.
Şiddet ve tehdit
Memurlar Sönmez’i polis merkezindeki çay ocağına götürüp burada bir müddet tuttu. Aynı polisler, adli muayene raporu almak için Sönmez’i Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Doktor muayenesi esnasında yanında kadın polislerden biri olduğu için kötü muameleye maruz kaldığını ve çıplak aramaya tabi tutulduğunu söyleyemeyen Sönmez, daha sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Sönmez başvurusunda, çıplak arama, çök-kalk uygulamasına ve fiziki şiddet ile tehdide maruz kaldığını kaydetti.
AYM de yeterli kanıt olmadığı iddiasıyla kovuşturma yapmayan savcılığa ilişkin etkili soruşturma yürütülmediğini belirterek anayasanın 17. maddesinin üçüncü fıkrasının usul boyutuyla ihlal edildiğine hükmetti: “Kötü muamele yasağının usul boyutuna yönelik ihlalin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu durumda kötü muamele yasağının usul boyutuna yönelik ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır.”
Gergerlioğlu: Mızrak çuvala sığmıyor
Gergerlioğlu, karara ilişkin gazetemize değerlendirmede bulundu. “Mızrak çuvala sığmıyor” diyen Gergerlioğlu, Soylu’nun dediğinin aksine Sönmez’in polis merkezindeki çay ocağında çıplak arama uygulamasına maruz kaldığına dikkat çekti. Gergerlioğlu ayrıca yurttaşların bir sonuca ulaşamayacağını düşündükleri için bu tür durumları yargıya taşımadıklarını ifade ederek, bunun üzücü bir durum olduğunu vurguladı. Bu kararla birlikte kendisini hedef alanların yüzlerinin kızarması gerektiğini ifade eden Gergerlioğlu, mahkemelerin de bu uygulamayı örtmeye çalıştıklarının altını çizdi.
Devletin kolektif biçimde bu uygulamanın üstünü örtme çabasının bu kararla bitirildiğini belirten Gergerlioğlu, Uşak Emniyeti’nde yaşanan uygulamaya ilişkin de 2 öğrencinin suç duyurusu yaptığını hatırlattı. Gergerlioğlu, böylece valilik ve emniyetin “Böyle bir şey varsa neden suç duyurusu yok” şeklindeki açıklamalarının da boşa düştüğüne dikkat çekerek yetkililerin artık özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Bazı yerlerde uygulamadan vazgeçildi
Gergerlioğlu konuyu gündeme getirdikten sonra cezaevlerinde keyfice işletilen çıplak aramanın artık uygulanmamaya başlandığına ilişkin de çokça teşekkür mesajı aldığını belirtti. İzmir Kırıklar Cezaevinde kalan Remzi Uçucu isimli tutuklunun hastaneye gidiş gelişlerde dayatılan çıplak arama nedeniyle iki yıl boyunca hastaneye gidemediğini ancak bu uygulamadan vazgeçince hastaneye gittiklerini kaydetti.
Gergerlioğlu, son olarak iktidara yakın ismini vermediği bazı gazeteci ve yazarların yüz yüze görüşmelerde bu konuda kendisine hak verdiklerini ama bakanlığın kesin talimatı-baskısı olduğu için haber yapamadıklarını aktardıklarını söyledi.
HABER MERKEZİ