Gazeteci Ahmet Altan’ın ‘kişi hürriyetinin ihlal edildiği’ yönündeki başvurusunu ‘kabul edilemez’ bulan AYM, kararını “mahkumiyete bağlı tutulma’ diye savundu
Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Ahmet Altan’ın “kişi hürriyeti ve güvenliği” ve “ifade ve basın özgürlüğü” ihlaline ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu. AYM kararının gerekçesinde, Anayasa’nın kişilerin fiziksel hürriyetlerini güvence altına alan 19’uncu maddesinin kişi hürriyetinin kısıtlanmasına imkân tanıdığı durumlardan birinin de “mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi” olarak belirlendiği kaydedildi.
Yargı organlarınca verilecek mahkûmiyet kararları kapsamında hapis cezasının veya güvenlik tedbirlerinin infaz edilmesinin “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal etmeyeceği” belirtilen gerekçede, 19’uncu maddenin amacının kişileri keyfi bir şekilde hürriyetten yoksun bırakılmaya karşı korumak olduğu ve kişi hürriyetine getirilecek sınırlamaların da maddenin amacına uygun olması gerektiği yer aldı.
‘Suç isnadına bağlı tutulma’
Altan’ın tahliye edildiği ve yeniden tutuklandığının hatırlatıldığı gerekçede, Altan’ın “suç isnadına bağlı tutulma” halinin hakkında ilk derece mahkemesince mahkûmiyet hükmüyle birlikte tahliye kararının verildiği 4 Kasım 2019’da sona erdiği savunuldu.
Tahliye kararı sonrasında Altan’ın tutukluluk halinin “mahkumiyete bağlı tutulma” niteliğinde olduğuna işaret edilen gerekçede, bu nitelikteki bir tutmayla ilgili yapılan bireysel başvuruda suç isnadına bağlı tutmaya ilişkin güvencelerin uygulanmasının mümkün olmadığı belirtildi.
AYM, gerekçesinde, “Başvurucunun tutuklanma sürecinin yetkisiz makamlar tarafından başlatılıp neticelendirilmesi ve böylelikle mahkumiyete bağlı tutma kararını veren mercinin bir mahkeme olmadığı iddiasının dayanaktan yoksun olduğu bu nedenlerle başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğu” ifadeleri yer aldı.
Davanın seyri
Yargıtay tarafından cezası bozulan Altan hakkında, geçen yıl 4 Kasım’da, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası ve adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iki gün sonra karara itiraz etmesi üzerine Altan, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tarafından tekrar tutuklanmıştı. Bunun üzerine Altan, aynı ay içinde AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu.
ANKARA