Paris Katliamı ile yüzleşmedikçe Kürt sorununun çözülmeyeceğini belirten HDP Milletvekili Beştaş, mücadele eden 3 kadının seçilmesinin tesadüf olmadığını söyledi. Beştaş, ‘Katliam aydınlatılana kadar ısrarımız sürecek’ dedi.
Bundan 6 yıl önce 9 Ocak’ta Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Şaylemez’in (Ronahi), Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda suikast ile katledildi. Katliam aydınlatılmadığı gibi tek tutuklu sanık Ömer Güney ise cezaevinde şüpheli şekilde öldü. Sanığın ölmesinin ardından dava dosyası düştü. Ancak aileler hukuk mücadelesini sürdürmekte kararlı. Katledilen Kürt siyasetçilere ilişkin Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Zeynep Kuray’a konuşan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, Paris Katliamı’nın aydınlatılmasıyla ancak Kürt sorununun önündeki engellerin ortaya çıkacağının altını çizdi. Katliamın aydınlatılması için Meclis’e araştırma önergesi veren Beştaş, suikastların tüm yönleri ortaya çıkarılana kadar ısrarını sürdüreceğinin altını çizdi. Katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen arkasındaki faillerin hala gün yüzüne çıkartılmadığını söyleyen Beştaş, kamuoyunun bildiği ve herkesin tartıştığı katliamdaki istihbarat parmağının dava dosyalarına yansımadığına dikkat çekerek Fransa’da ve Türkiye’de suikastlara kimlerin dahil olduğu konusunda hiçbir çalışma yapılmadığını; davaların tamamen sürüncemede bırakıldığını kaydetti. Katliama ilişkin en son Paris’te iki soruşturma daha açılsa da Ankara’da süren soruşturma hakkında emniyet yazısı dışında hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirten Beştaş, suikastların bütün ayrıntıların aydınlatılması için 8 Ocak’ta Meclise’ araştırma önergesi verdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da 3 Ocak 2013’te yapılan görüşmenin ardından ‘çözüm süreci’ni baltalamak için suikastların işlendiğinin altını çizen Beştaş, katliam sonrası AKP iktidarının da suikastların çözüm sürecini yönelik olduğunu ifade etmesine rağmen bugün tam tersi bir yörüngede olduklarını kaydetti. Siyasi suikastlara konjonktürler bakılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Beştaş, Paris Katliamı ile yüzleşilmeden Kürt sorununun çözülemeyeceğini tekrarladı.
Her şey ortada
Paris Katlima’ndan Fransa ve Türkiye’nin birebir sorumluluğu olduğuna işaret eden Beştaş, “MİT’in bu katliama dahlini tartışmaya bile gerek yok; belgelerle, ses kayıtlarıyla ve en son tetikçisi Ömer Güney’in, Ankara’ya gittiğinde MİT ile görüştüğü, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazı ile de belgelendi. Her şey ortaya çıktı. O dönemde MİT Başkanı Hakan Fidan da bizzat belgelerin MİT’te üretildiğini itiraf etmiş, konuyu takip edeceklerini söylemişti, ancak aradan yıllar geçti ve hala bir gelişme yok” dedi.
Üç kuşak hedef alındı
Katledilen Fidan Doğan’ı Avrupa Konseyi’nin bir konferansında tanıma fırsatı bulduğunu dile getiren Beştaş, Doğan’ın çok değerli, canlı, diplomasi çalışmalarında çok etkili ve başarılı bir kadın olduğunu belirtti. Üç Kürt kadın siyasetçinin de çok değerli olduğunun altını çizen Beştaş, “Bu suikasta üç kuşak hedef alındı” diye konuştu. Özellikle mücadele eden kadınların seçilmesinin tesadüf olmadığını dile getiren Beştaş, “Mücadelede kadınların direngenliği ve dirayetinin tartışmasızdır. Suikastların çözüm sürecinin bitirilmesi yanı sıra özellikle kadın özgürlük mücadelesinin ve Kürt halkının özgürlük taleplerinin engellenmesi çabası olduğunu düşünüyorum” diye vurguladı.
Herkesi ilgilendiriyor
Meclis’in Paris Katliamı’nın arka planının mutlaka araştırılması gerektiğini vurgulayan Beştaş, bu konunun sadece HDP’yi değil Türkiye’deki tüm yurttaşları ilgilendirdiğini kaydetti. 9 Ocak Paris Katliamı’nın her yıl dönümünde araştırma ve soru önergesi veren Beştaş, dava açılana ve suikastın tüm yönleri aydınlatılana kadar bu konudaki ısrarının süreceğini söyledi.
Asla unutmayacağız
Fidan Doğan, (Rojbîn) şehadetinden sonra ailesi yılın çoğu zamanını Maraş Elbistan’da geçiriyor. Yeni Özgür Politika gazetesi katliamın yıl dönümü vesilesiyle Doğan ailesinin Strasbourg’daki evlerinde ziyaret etti. Annesi Fatma ve babası Hasan Doğan, Rojbîn’in öncü ve paylaşımcı özelliğinin yoğun olduğunu belirterek mücadele ruhunu ve kararlılığını anlattı. Baba Hasan Doğan, ‘Rojbîn bizi bıraktıktan sonra burada duramıyorum. Bunu bir annesi bilir, Rojbîn’in mezarına gidip oturuyorum. Mezarına gidip oturuyorum. Dertleşiyor, süreci anlatıyorum. Şiirler okuyor, kendisi ile konuşuyorum. Teselliyi şiirlerde buluyorum” dedi. Fatma Doğan: “Unutulmasını istiyorlar. Asla unutmayacağız. Bu katliamı yapanlar ve örtbas edenler insanlığın yüreğinde mahkum oldular. Rojbînimizi asla ve asla unutmayacağız. Rojbîn’i unutmamak özel bir çaba sarf etmeyeceğiz. Çünkü Rojbîn hayatımızda hiçbir zaman unutmayacağımız derin bir iz bırakarak gitti. O içimizde hep bir Fidan olarak yeşerecek…” diye konuştu.
Strasbourg’ta üç kadın siyasetçi anıldı
Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez açlık grevi eyleminin sürdüğü Strasbourg Demokratik Kürt Halk Merkezi’nde anıldı. 17 Aralık 2018 tarihinden başlayan ve 24. gününü geride bırakan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemcilerinin düzenlediği anma töreninde eylem grubunda yer alan gazeteci Gülistan İke ve Mustafa Sarıkaya birer konuşma yaptı. Şiirlerin de okunduğu anmada konuşan Gülistan İke, “Biz de Stasbourg eylemcileri olarak başta Fransa olmak üzere, bu katliama ve tecride ortak olan tüm güçlerin sessizliğini bu eylemle kırmak ve gerçek yüzlerini bir kez daha tarihi sahneye çıkarmak istiyoruz” diye konuştu. Mustafa Sarıkaya ise Sakine Cansız ile yaşadığı bir anıyı paylaştı.
KADIN SERVİSİ