Barış Vakfı öncülüğünde bir araya gelen aydın ve yazarlar yaptıkları açıklama ile ‘Oylarımız barış isteyenlere’ dedi
Barış Vakfı, “Oylarımız barış isteyenlere” çağrısıyla Beyoğlu’nda bulunan Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun yanı sıra çok sayıda akademisyen, gazeteci, yazar, sivil toplum örgütü temsilcisi ve hak savunucusu toplantıya katıldı.
‘Barış çağrısı yapma konusunda kararlıyız’
Toplantıda konuşan ilahiyatçı Fatma Akdokur, savaşların, çatışmaların Türkiye’deki her şeyi telafisi olmayacak bir biçimde etkilediğini belirtti. Gelinen aşamada barışın elzem olduğunu aktaran Akdokur, “Geldiğimiz noktada etnik kökenleri, din ve dil farklılıkları ötekileştirilmesinin artık insan düşünce sisteminin gerisine atılması gerekir. Kürtlerin yaşam ve barış hakkını tanıyacak, tanımlayacak, onların talepleri doğrultusunda en iyi barış dilini tutturanlara seçimlerde şans tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Savaşın kazananı olmaz ama barışın her zaman kazananı olur. Yaralar barış ortamında sarılır. Bizler barış deme, barış çağrısı yapma konusunda kararlı olduğumuzu söylüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Türklerin barışmaya ihtiyacı var’
Avukat Gürkan Çakıroğlu, “Türklerin bir tek Kürtlerle değil, yurt dışında olan ülkeye gelemeyen herkesle barışması lazım. Biz Türkler yüzleşmeden korkuyoruz. Çünkü yüzleşmeyi mağlubiyet sayıyoruz. Türkiye demokrasileşecekse burada kesinlikle Kürtler olacak. Türkün ve Kürdün birleşmesiyle muhteşem bir dinamizm ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
“HDP’ye ‘bölücü’ deniyor ama 2019’dan bu yana yine HDP insanları bir arada tutuyor” diyen Çakıroğlu, HDP’ye dönük saldırılara tepki gösterdi. Çakıroğlu, “O zaman kim bölücü, ayrıştırıcı olan kim? HDP İmralı ile arasına mesafe koysun tamam ama Türkler faili meçhullerle nasıl arasına mesafe kuracak? HDP’ye karşı çıkmanın milli mücadeleye karşı çıkmakla bir olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Devecioğlu: Köylerin yakılmadığı bir ülke
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyon üyesi yazarımız Ayşegül Devecioğlu, savaşın, çatışmaların ve baskıların yaşandığı bir dönemde barış seslerinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı. Devecioğlu, “Barış istemek, kimsenin ölmesini istemeden yaşamak, kimsenin tankların arkasında takılıp sürüklenmediği, dağın taşın bombalanmadığı, köylerin yakılmadığı bir ülke hayal etmek demek. Anadilde yaşam hakkına kulak vermek ve özgür yaşam hakkını teslim etmek demek. Barış istemek ‘Bir bomba ne kadar’ diyerek, ülkede ekonomiyi utanmadan mermiye, ölüme yatırılmasını istememek, buna itiraz etmek demek” şeklinde konuştu.
Tecrit eylemlerine kulak verelim
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Devecioğlu, “HDP’nin Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit için yaptığı eyleme kulak vermek lazım. Ailesiyle, avukatlarıyla görüştürülmesini istiyorlar. Aile ve avukatla görüştürülmemesi son derece hukuksuzca bir şey. Barış istemek savaşın yarattığı bütün şiddet biçiminin sona ermesi demek” diye konuştu.
Barış isteyenlere oy
Türk Diş Hekimleri Birliği eski Başkanı Celal Korkut Yıldırım, şiddetle ayakta kalmaya çalışan iktidara karşı mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Felsefeci İlyas Bozgan ise, 2023 seçimlerinin çok önemli olduğuna işaret ederek, “Temennim bu seçimlerde gerçekten haklara saygı ve riayetli bir siyasi partinin kazanması” dedi.
Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz da, “Barış isteyenlere oy verelim. Kim barış sözlerini çoğaltmaya çalışırsa irademizin ondan yana konulması gerektiğini, seçmenin bunu dikkate alması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Tahmaz, 19 Ocak’ta gerçekleştirilecek Hrant Dink anmasına da katılım çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ