Belediyelere atanan kayyumlara sanatçı Pınar Aydınlar, tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü ve Cihat Ekinci, yazar Fuat Önen ve Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) sanatçısı Canan Kaplan tepki gösterdi. Halkın iradesinin gaspın kabul edilemez olduğunu belirten sanatçı Pınar Aydınlar, kayyumun devletin Kürtlere yönelik bir baskı politikası olduğuna dikkat çekti. Aydınlar, “Kürt halkının desteğiyle İstanbul, Ankara, Adana ve benzer büyükşehir belediyeleri kazanıldı.
CHP, Kürt seçmenleriyle kazandığı bu yerlerin cevabını bu dönemde kayyumlara karşı ses çıkararak vermelidir. CHP’nin büyükşehir belediye başkanları, Kürdistan’a gidip dayanışma içinde olmaları lazım” diye konuştu. Kayyumun doğrudan bölgeye yönelik bir müdahale ve işgal anlamına geldiğini ifade eden Kürt yazar Fuat Önen, “İşgal, zor bir şiddet eğilimidir. Kayyum atamalarının Türkiye’deki demokrasiyle ilişkilendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Türk devleti Kürdistan’da sessizlik istiyor. Kürt halkının iradesini teslim almaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Oyumuzun hesabını soracağız
Tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, “Ne yapmış bu insanlar? Somut deliller var mı elinizde? Bu ülkede yaşayan bir halk olarak bunu bilmeye hakkımız var. Eğer devlet bu işleyişi düzenleyen kurumsa bize açıklama yapmak zorundadır. Bu insanların üç ay içinde ne suç işlediğinin açıklanması lazım. Yoksa bu keyfi bir uygulama olarak tarihe geçecektir. Aksi takdirde herkes ‘Halkın özgür iradesine devlet savaş açtı’ şeklinde anlayacak” dedi. Üzümcü, kayyum atanmasının Türkiye’de seçimlerin fiilen ortadan kalktığının göstergesi olduğunun söyledi.
Sadece Kürtlere değil
Türkiye vatandaşlarının seçime ve sandığa olan güveninin ciddi anlamda zedelendiğini söyleyen MKM tiyatro oyuncusu Cihat Ekinci ise, “Bu müdahalelerin sadece Kürtlere yönelik olmadığını ciddi anlamda anlaşılması gerekir. Bu süreç diktatörleşmeye gidildiğinin göstergesi olarak okunmalıdır. Bütün kararların tek bir elden verildiği bir sisteme doğru gidiyor. Bu sadece Kürtleri değil bütün kesimleri esir alacak” dedi.
‘Kayyumlar sömürge valisi’
Kayyumlarla halkın iradesinin gasp edildiğini belirten BEKSAV sanatçısı Canan Kaplan da, kayyum atamaları için kullanılan “Ses vermezsek İstanbul’a ve İzmir’e gelecek” söylemlerine bakılmaksızın tepki gösterilmesi gerektiğini söyledi. Kaplan, “Sanatçılar olarak bu duruma sadece batıdan dayanışmacı bir tarzdan değil, aslında halk ile birlikte bu hak gaspına karşı durmamız gerekiyor. Nerede olursa olsun bize dokunacak diye değil, onarın bu işin öznesi oldukları halkın iradesinin tecelli ettiği gaspa karşı beraberce karşı durmamız gerekiyor” diye konuştu. “Kayyumlar bir çeşit sömürge valisidir” diyen Kaplan, şöyle devam etti: “Zaten kayyumların sömürgeciliğe duyduğu sempatiyi atanan kayyumların Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını asmaktı. Kayyum harekatı hükümetin çok sıkışmış olduğunun bir ifadesidir.
Ayrıca saldırganlığının artacağına işaret ediyor. Bu saldırganlığa karşı sanatçıların her durumda karşı durması gerekiyor. Muhalif sanatçılar olarak üretimlerimizle, açıklamalarımızla, sokakta da halk ile birlikte olarak hatta aydın ve sanatçıların daha fazla sokağa çıkmasını örgütleyerek tarihsel sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekiyor.”