İlçede 5 adet JES işleten Menderes Geothermal A.Ş, iki adet daha JES kurmak için harekete geçti. Köşk coğrafyası çok değerli tarım arazilerine sahipken, bölge JES’lerle işgal edilerek yok ediliyor
Aydın’ın Köşk ilçesinde yaşayan halk, yıllardır JES’lere karşı direnişte. Jandarma saldırıları altında arazilerine zorla çökülürken, JES işgali ise aralıksız sürüyor. Türkiye’de birçok tarım üretiminde ilk sıralarda yer alan Aydın’ın verimli toprakları jeotermal enerji santrallarının (JES) işgali altında kalırken, her gün bir yenisi daha ekleniyor. İncir, zeytin, pamuk ve birinci sınıf verimli toprakları ile tarımın başkenti olan Aydın’da çevreye ölüm kusan 32 adet JES bulunuyor. Bu JES’lerin tamamı Bafa Gölü kıyısından Buharkent’e kadar olan büyük ovada yoğunlaşırken çevredeki dağlardan binlerce yılda taşınan alüvyonlarla oluşmuş ova planlı bir biçimde yok oluşa sürükleniyor.
33 bin 530 dönüm araziye JES
İnciri, zeytini, yaşamı kurutan, yeraltı sularını ve halkı zehirleyen JES’ler için yöre halkı bölgede yıllardır mücadele içinde. Aydın’ın Köşk ilçe coğrafyası da işgalden fazlasıyla nasibini almış durumda. Köşk ilçe coğrafyasını mesken tutan Menderes Geothermal AŞ. bölgede çalışan 5 adet JES’e 2 adet daha eklemek için harekete geçti. Köşk ilçesi Yavuzköy ile Çarşı Mahallesi sınırları içinde sondajlara başlanacağı bildirildi. Sondaj yapılacak alan 3.353 hektar (33 bin 530 dönüm) tarım arazisi içinde gerçekleştirilecek. Şirketin başvuru dosyasında, sondajlarda jeotermal akışkanın kimyasal ve fiziksel özelliklerine bakılacağı ve edilen sıcaklık, debi vb. değerler sonucu kuyu Jeotermal Enerji Santrali’nde üretim veya re-enjeksiyon kuyusu olarak kullanılacağı belirtiliyor.
Aydın’ın yüzde 59’u JES’lere lisanslı
MTA’nın 40 yıl önce Aydın’da jeotermal kaynak araması yaptıktan sonra, enerji üretimine uygun noktaları belirledi. Bu belirlemeleri dayanak yapan AKP iktidarı tarafından çıkarılan Jeotermal yasası ile Aydın ilinin yüzde 59’unu oluşturan ovalar jeotermal ruhsat alanı olarak belirlenerek lisanlar hazırlanması sonrası bu lisanslar şirketlere satıldı. Aydın coğrafyası JES’lerin kurulması sonrası değişime uğrarken, kanser vakaları üçe katlandı. Aydın coğrafyası dünya da yüzölçümüne göre en fazla sayıda JES barındıran bir yer haline getirilirken, JES’lerin tamamı 1. sınıf tarım arazileri ile sulak alanlara ve köylerin içine kadar girilerek kuruldu.
JES’ler suları tüketir ve zehirler
JES’ler GWh başına ortalama 2700 m3 su kullanırken, santrallerin bulunduğu bölgede hava kalitesini bozar. Aynı zamanda yeraltından çekilen ve ağır metaller barındıran atık suları da çevreye yayarak büyük bir ekolojik yıkım yaratmaktadır. Yoğun su kullanımları, bulunduğu bölgelerde su kıtlığına yol açarken aynı zamanda atık suların bir kısmının yeraltına deşarj edilmesinden kaynaklı olarak yeraltı sularını da hem kirletir hem de tüketir. Temiz yenilenebilir enerji safsatası ile süslenen bu işletmeler sabit sermaye gideri dışında işletme giderleri en düşük olan santraller olması bakımından sermayeye çekici gelen yatırımlardır. Santrallerde çok az sayıda çalışan olması, kömürlü ya da doğalgazlı termik santraller gibi hammadde gideri olmadan sıfır hammadde gideriyle çalışırlarken, bulundukları bölgeyi zehirleyerek yaşanmaz yer haline dönüştürmektedirler.
Sular zehilenirken, devlet sessiz
Jeotermal Santralleri için yeraltının bin ila 3 bin metre altına kadar sondaj yapılıp zehirli ağır metallerle dolu akışkan yeryüzüne çekiliyor. Bu akışkanın içeriğinde bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi ağır metalleri barındırıyor. JES’lerden salınan akışkanın döküldüğü dereler ve B. Menderes Nehri ile birçok akarsuda binlerce balık ölümleri yaşanırken, yine binlerce incir, üzüm ve zeytin ağacı bu nedenle kurumuş durumda. Germencik’te yeraltı sularından alınan çeşme sularında arsenik dahil birçok ağır metallerin karışması yıllardır devam ederken, devlet sessiz sedasız halkın ve doğal yaşamın zehirlenmesini sessizce izlemeye ve yeni ruhsatlar vermeye devam ediyor.
Aydın işgal altında
Bakanlık 8 Haziran’da ise Aydın Kuyucak ilçesi İğdecik Mahallesi’nde Efendi Jeotermal Şirketi tarafından yapılması planlanan JES için Valilik “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. 43 bin dönümlük alan için ruhsat verilen şirket 2 adet sondaj kuyusu açacak. Açılacak sondajların derinlikleri 2 kilometreye kadar inecek. Kentte yaşanan ekolojik talanı ve sonuçlarını MA’ya değerlendiren Aydın Çevre ve Kültür Derneği (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili, Aydın ve civarının birinci sınıf tarım topraklarına sahip olduğunu vurgulayarak, bu alanların ve su kaynaklarının dünya mirası olduğunu belirtti. Bu kaynakların korunması gerektiğini dile getiren Vergili, “Buharkent’ten Didim’e kadar her metrekare işgal altında. Kentin yüzde 85’i JES ve maden istilası altında. Aynı zamanda RES ve GES’ler yapılıyor. Halbuki buralar birinci sınıf tarım alanları. Dünyanın korunması gereken toprakları” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ