Ağır tecrit politikasına rağmen Abdullah Öcalan’ın cezaevinde büyük bir paradigma yarattığını söyleyen Zübeyir Aydar, yarattığı paradigmanın tüm dünya halklarına umut olduğunu vurguladı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplo ve sistematik olarak sürdürülen İmralı tecridine ilişkin Kurdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar değerlendirmelerde bulundu. Küresel güçlerin Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek için Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komployu devreye koyduğunu belirten Aydar, komplonun Kürt ayağının ise KDP ve YNK olduğunu söyledi. Türkiye’nin ise komplodaki görevinin edilgen olduğunu belirten Aydar, “25 yıl önce Sayın Öcalan şahsında Kurdistan özgürlük mücadelesi ve halkı tasfiye edilmek istendi. Bu doğrudan Kürtlerin özgürlük mücadelesine yönelik bir tasfiye planıydı. Bu komplonun planlaması da buna göre yürütüldü. Kendilerine göre bir düşünceye kapıldılar. Eğer Sayın Öcalan tutsak edilirse, hareket çözülür, yok olur dediler. O dönem uluslararası stratejik kurumlar, komplodan sonra PKK’ye 6 aylık bir ömür biçtiklerini söyledi. Fakat sonrasında çok büyük yanıldılar” dedi.
25 yıllık direniş
Ağır tecrit politikasına rağmen Abdullah Öcalan’ın cezaevinde büyük bir paradigma yarattığını söyleyen Aydar, Abdullah Öcalan’ın kimsenin başaramadığını başardığını söyledi. Aydar, “Öcalan sıradan bir lider değil. Öcalan teorisyendir, pratisyendir, eğitmendir ve üretici liderdir. Sayın Öcalan’ın 25 yıllık İmralı duruşuna başta anlam veremeyenler, şimdi daha rahat anlam verebiliyorlar. Sayın Öcalan ciddi tecrit koşullarında tutuluyor ama ‘Ben esirim, benim rolüm bitti. Ben şu anda cezaevindeyim’ demedi. İğne ucu imkanı bile değerlendirerek harekete ve halka hizmet ediyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Sayın Öcalan dışarıda ne kadar üreticiyse, içeride de o kadar üreticidir. Dışarıdayken kimsenin başaramadığını başardı. Bir halkın nasıl ayağa kalkabileceğini dünyaya gösterdi. Büyük bir mekanizma kurdu ve bu mekanizma devam ediyor. Tutsak edildiği günden bu yana bu harekete ve halka yol gösterecek bir paradigma yarattı. Çünkü düşüncesiyle hem hareketin önünü hem halkın önünü açtı hem de dünyaya, halklara, insanlara bir büyük paradigma hediye etti” diye belirtti.
‘Halklara umut oldu’
Abdullah Öcalan’ın yarattığı paradigmanın tüm dünya halklarına umut olduğunu vurgulayan Aydar, “Şimdi gelişen paradigma, insanlığa hizmet eden bir paradigmadır. Latin Amerika’dan tutun Afrika’ya kadar bütün kıtalarda her tarafa geniş coğrafyaları etkileyebilen bir paradigmadır. Milyonlarca insan bu paradigma çerçevesinde eğitim görüyor ve uygulamaya çalışıyor. Bu paradigmanın pratiği Rojava’da yaşanıyor ve Kobanê’de nasıl hayat bulduğunu gösterdi. İnsan yaşamında, kadın özgürlük çizgisinde büyük gelişim gösterdi. Sayın Öcalan’ın aslında İmralı’daki duruşu, destansı bir duruştur. Bütün zulme rağmen, bütün çöktürmeye, kendisini teslim almaya çalışmalarına, üzerinde her türlü deneyi yapmasına rağmen çok yönlü tecride karşı direndi. Herkesin bunu çok iyi görmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Herkes alanlara çıksın
Aydar, devletin İmralı’da uyguladığı tecrit politikasının savaşta ısrarcı olduğu anlamına geldiğini söyledi. Tecrit kırılmadığı sürece Türkiye’de barış ve huzur sağlanamayacağının altını çizen Aydar, İmralı’da uygulanan hukuksuzluğu herkesin iyi görmesi gerektiğini vurguladı. Komplonun 26. yıldönümüne ilişkin dünyanın birçok yerinde eylem ve etkinliklerin yapılacağını aktaran Aydar, herkesin bu eylemlere katılması gerektiğinin altını çizdi. Abdullah Öcalan’ı sahiplenmenin özgürlüğü sahiplenmek olduğunu belirten Aydar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Öcalan’ı sahiplenmek barışı, özgürlüğü, demokrasiyi sahiplenmektir. Bu sebeple Kürtler 9 Ekim’de Sayın Öcalan’ı 1999 yılında nasıl sahiplendilerse, yine sahip çıkacaklardır. Bunun yanında yine Kurdistan halkının dostları Sayın Öcalan için büyük bir özgürlük kampanyasına hazırlanıyor. Bu kampanya da 10 Ekim’de başlayacaktır. ‘Öcalan’a özgürlük, Kurdistan’a statü’ amacıyla yapacaklar. Bu dostların girişimini selamlıyorum, onların bu yöndeki çabaları önemlidir. Tüm Kurdistanlılara da çağrımız şu, önce 9 Ekim’de uluslararası komploya karşı Sayın Öcalan’a ve kendilerine sahip çıksınlar. Kürt halkı ve dostlarının başlattığı özgürlük kampanyasına katılmaya ve yerini almaya çağırıyorum.”
Haber: Hakan Yalçın / MA