Avustralya’da 3 bölgede süren büyük yangının birleşme tehlikesi ortaya çıktı. Diğer yandan NSW bölgesinde 24 kundakçı yakalanırken, ülkede sermaye iktidarının kömür, kaya gazı ve petrolü üretimlerine 29 milyar destek veriliyor
Yeni Güney Galler (NSW), Victoria ve Güney Avustralya’da 3 yangının birleşip “mega yangın” oluşturma olasılığı bulunurken bölgede yaşayan insanlara acilen bölgeyi terk etmeleri bildiriliyor, ancak birçoğu evlerini korumak için bölgeyi terk etmemekte kararlı davranıyor. Victoria’nın Corryong yangınıyla NSW’in Kosciuszko Ulusal Parkı’nda devam eden 2 yangın arasında 10 kilometre mesafelik bir nehir bulunuyordu. Bir yetkili, Alp bölgelerinde yaşayan kişilerden yarısının uyarıları dinlemediğini, bir felaket durumunda itfaiyenin bu kişilere erişemeyeceğini açıkladı.
Yanan ormanlar
6 milyon hektara ulaştı Hafta sonundaki yangınlarda Güney Avustralya açıklarındaki Kangaroo Island, NSW Snowy Mountains’daki Batlow ve Talbingo’nun sıcak hava ve şiddetli rüzgarın yangınları körüklemesi üzerine kül olduğu bildirildi. Pazar günü yağan yağmurun yorgun itfaiyecilere umut olduğu bildirildi. Acil Durum Yönetimi Başkanı Andrew Crisp, Victorialıları tetikte olmaya çağırdı, havanın perşembe ve cuma günleri ısınmaya başlayacağını duyurdu. Eyalette 18 kadar toplulukla yolların kapanmasından dolayı bağlantının kesildiği, elektriklerin kesildiği ve erzakların azaldığı bildiriliyor. Victoria Başbakanı Daniel Andrews, yangınların ardından 6 kişinin kayıp olduğunu teyit etti. 800 bin hektarı East Gippsland’de olmak üzere eyalette 1 milyon hektardan fazla alan kül oldu. Toplamda ise ülke genelinde Eylül ayından bu yana süren yangınlarda 6 milyon hektarlık alan yok oldu.
23 kişi öldü bin 500 ev yandı
Avustralya’da ve dünyanın herhangi bir yerinde bugüne kadar yaşanmamış felaket Avustralya’yı kasıp kavuruyor. Uzmanlar yangınların en az Mart ayına kadar devam edeceğini belirtiyor. Victoria sahilindeki Mallacoota’daki tahliye çalışmaları yapılıyor. Kangaroo Island’da 2 kişinin yangınlarda hayatını kaybetmesinin ardından ülke çapında tespit edilmiş ölüm sayısının 23’e çıktığı ifade ediliyor. Yetkililer yangınlarda bin 365’i NSW’de olmak üzere bin 500’den fazla evin yandığını, ülke çapında 300’den fazla yangının sürdüğünü belirtiyor. Freeburgh, Harrietville, Smoko ve Wandiligong sakinlerine yangınların şiddetli rüzgar sebebiyle yayıldığı, evlerinin ve hayatlarının tehlikede olduğu aktarıldı. East Gippsland’in 100 bin kadar sakininden yüzde 70’i bölgeyi terk etti.
NSW’de 24 kundakçı yakalandı
Korkunç yangında sadece NSW eyaletinde 18 kişi hayatını kaybetti, 5 milyon hektar alan kül oldu, bin 482 ev yandı, milyonlarca hayvan yaşamını yitirdi. Tüm bunlar yaşanırken 24 kişi, orman yangını başlatmak suçuyla gözaltına alındı. Avustralya’da kundakçılık suçu oldukça yaygın. Her yıl Avustralya’yı etkileyen 54 bin orman yangınından yaklaşık yarısının kasten yakıldığı belirtilirken yanan alanlarda daha sonra maden ve petrol şirketlerinin çalışmaya başlaması dikkat çekiyor.
Hava sıcaklığı 48.9 derece
Avustralya’nın güneydoğusunda sıcaklıklar rekor değerlere yükseldi, NSW’in bazı kesimlerinde hava ısısı 50 dereceye yaklaştı. Meteoroloji Bürosu’na göre, Sydney’in batısındaki Penrith’te 48.9 dereceye ulaştı, bu değer bölge için en sıcak gün rekoru oldu. Canberra’da ise şehrin sıcaklık rekoru 43 dereceyle kırıldı. NSW güney sahilindeki Nowra’da sıcaklık 33.9 derece olarak ölçülürken, Nowra’da sıcaklık 40.6 derece olarak ölçüldü. 35 kilometre hızla esen rüzgar 45 kilometre hıza ulaştı. Diğer eyaletler orman yangınlarına hazırlanırken Batı Avustralya içinse tropik kasırga tehlikesi söz konusu. Meteoroloji, Batı Avustralya’nın kuzeybatı sahilinde tropik bir kasırganın oluştuğuna dair belirtilerin arttığını açıkladı.
Yangın kendi bulutunu yarattı
Yangınla ortaya çıkan pyro-cumulonimbus bulutları 16 km yüksek irtifalara ulaştı. Bu bulutlar, orman yangını veya volkanik patlama gibi bir ısı kaynağının üzerinde oluşan ve bazen onu oluşturan ateşi bile söndürebilen bir tür kümülonimbus bulutudur. Bir flammagenitus bulutunun en aşırı tezahürü olarak nitelenmektedir. Bu bulutların oluşumuyla birlikte buluttaki su damlacıkları yoğunlaşır ve yağmurun yağmasına yol açabilir. Ancak yangın bölgesinin dışındaki sakin hava ile pirokumulonimbus fırtına bulutunun karşılaşması halinde şimşekler ortaya çıkar ve bu durum yeni yangınları ortaya çıkarabilir.
Avustralya’da sermayenin fıtratı
Avustralya hükümeti fosil yakıt şirketlerine her yıl 12 milyar dolar direkt destek verirken dolaylı sübvansiyonlarla bu rakam 29 milyar dolara ulaşıyor. Avustralya menkul kıymetler borsasındaki en büyük 30 şirketten altısı madencilik veya fosil yakıt şirketleri ve bu durumun bir dünya rekoru olduğu belirtiliyor. Avustralya’da kömür üretimi, ihracat gelirlerinin yüzde 15’ini oluşturken kaya gazı ve petrolü için sondaj alanları katlanarak artıyor. Avustralya’da muhalif kesimler fosil yakıt ve madencilikle ilgili hükümetin adım atmadığını ve küresel iklim değişiminin umurlarında olmadığını belirtirlerken, iktidarın bu suçlardan dolayı ileride yargınacağını ifade ediyorlar. Avustralya’da ekonomist Ross Garnaut, ülkenin en büyük nehir sisteminin beslediği havzanın çölleşmeye başladığını belirtirken, halkı Avustralya’nın daha önce yaşanmış medeniyetiyle bugünü kıyaslamasını öneriyor.
Kömür ve kaya gazı!
Ülkenin doğu kıyısı boyunca Brisbane’den Melbourne’a kadar on yıl boyunca kurumaya başlayan geniş arazilere üç yıldır önemli bir yağışın düşmediği belirtiliyor. Avustralya İşçi Partisi Adani madeninin atmosferi kirleten zehir yükünü açığa çıkarmış ve Avustralya seçkinlerinin bu madenden çok ciddi kârlar elde ettikleri belirtilmişti. Origin Energy şirketinin Avustralya’nın kuzeyinde kaya gazı ve petrolü üretimleri ile kömür üretiminin ardından sermayenin en çok kâr elde ettiği alan olarak nitelendiriliyor. Ekim ayında Melbourne’de yapılan bir mitingde, Şilili bir aktivistin konuşması Avustralya’da gündem olmuştu. Şilili eylemci, “Canlıların, ormanların yanmasını umursamıyorlar. Gezegenin yanıp yanmayacağı da umurlarında değil. Sadece güçlerini ve kârlarını önemsiyorlar” diye belirtmişti. Her yıl yaşanan kundakçıların sermaye tarafından yönelendirildiği ise Avustralya’da konuşulan bir diğer nokta.
Sıra dışı yıldırım düşmesi
Sydney’de 10 dakika arayla 2 kişiye yıldırım çarpmasıyla pyro-cumulonimbus bulutlarının yeni yangınlara yol açabileceği belirtiliyor. NSW Ambulance Yetkilisi Carolyn Parish, birbirine bu kadar yakın 2 vakanın “sıra dışı” olduğunu belirtti. Parish, “İlk kez 10 dakika içerisinde 2 yıldırım çarpması olayıyla karşılaşıyorum, korkutucu bir şey” dedi. Parish, ilk yardım görevlilerinin hastaları kurtarmak için olağanüstü bir çaba gösterdiğini vurguladı, hastalara civardakiler tarafından kalp masajı uygulanmasının da büyük bir şey olduğunu belirtti. Yetkili, yıldırımın kişiye nereden vurduğunun önemli olmasına rağmen, çoğu kişinin ani kalp durması yaşadığına ve bu ilk anlardaki kalp masajının hayati olduğuna dikkat çekti. Parish ayrıca yangın koşullarının eyalette yıldırım düşmelerine de yol açtığını, bu yüzden halkın daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Milli park kül oldu
Sydney Üniversitesi’nden ekolojistler, eylülden bu yana 480 milyon memeli, kuş ve sürüngenin kaybolduğunu ve bunların yaşamını yitirmiş olabileceğini belirtiyor. Victoria’da 130’dan fazla yangın sürerken milyonlarca hektar milli park yanıp kül oldu. Ateşten kaçan kangurular, ağaçlarda ölmüş kömürleşmiş koalalar herkesi dehşete düşürdü. Koala, yangında ölen hayvanlar arasında sayıca çok fazla. Kaolaların çok yavaş hareket ediyor olmaları ve yanıcı yağla dolu okaliptüs ağacındaki yapraklarla beslenmeleri nedeniyle yangında en çok zarar gören canlılar olduğu bildirildi.
Ölen yüz bin hayvan ve su
Orman yangınlarda 100 binden fazla koyun ve sığır öldü, hayvan ölülerinin ortaya çıkarabileceği olası hastalıklar ve biyogüvenlik amacıyla acil durum ilan edilirken, yedek askerlerin toplu mezarlar kazacağı bildirildi. Batlow kasabasında yanmış otlaklarda hayatta kalan çiftlik hayvanları için yem ve su dağıtımı yapılıyor. Orman yangınları sonucu içme suyu havzalarında suların yağan küllerle kirlendiği ve kontrolü yapılmadan bu suların tüketilmemesi çağrısı yapıldı. Diğer yandan susuz kalan çiftçiler yem ve su talebinde bulunuyor, fakat topluluklara saman getirilmesinin yangın riskini artırabileceği nedeniyle sevk edilmiyor.