Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek’e Tarsus Cezaevi Kampüsü’nü eleştirdiği “Torunlarımız için bir cezaevi Tarsus” başlıklı yazısı nedeniyle soruşturma açıldı.
Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek’in, 13 Ağustos 2018’de Evrensel gazetesinde, yayınlanan Tarsus Cezaevi Kampüsü’ne ilişkin “Torunlarımız için bir cezaevi Tarsus” başlıklı yazısı hakkında Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve iftira” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Savcılık, Bek’in eleştirisel yazısı için Adalet Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmesini istedi. Bakanlık da itiraz etmeyerek hızla soruşturma izni verdi.
Avukat Bek, kendisine açılan soruşturma hakkında Mezootamya Ajansı’na konuştu.
‘Bu benim görevim’
Avukat Bek, Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı bir avukat olarak bölgelerinde yer alan cezaevleriyle ilgili inceleme, raporlama ve tespitlerde bulunmak, tutuklu ve yakınlarıyla avukatlardan gelen şikayetleri derlemenin görevleri arasında olduğuna belirtti. Tarsus Kampüs Cezaevi’nin, yasaya ve hukuka aykırı bir şekilde birinci derece sulanabilir tarım arazisi üzerine yapılmasını eleştirdiğini kaydeden Bek, atılı suçlamaların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için yazının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
‘Savcılık eleştiriden rahatsız’
Yazısının arkasında olduğunu ifade eden Bek, “Yazıda belirtildiği üzere, tarım arazisine zorunlu haller dışında inşaat yapmaya kanun cevaz vermemektedir” dedi. Yasanın amir hükümleri hiçe sayılarak Tarsus Cezaevi Kampüsü’nün bitirildiğini ve ve faaliyete geçirildiğini belirten Avukat Bek, ”Tarsus Cezaevi Kampüsü’nün yerinin belirlenmesi ve inşasında bir şekilde belirleyici olduğunu düşündüğüm Tarsus Cumhuriyet Savcılığı ucu kendilerine dokunan haklı eleştiriden rahatsız olmuş ve ‘hakaret ve iftira’ gibi asılsız bir suçlamayla hakkımda soruşturma başlatmıştır” diye konuştu.
‘Suçluluk psikolojisi’
Soruşturmanın arkasında suçluluk psikolojisi, suçu örtbas etme kastı bulunduğunu düşünen Bek, sözlerini şöyle tamamladı: ”Cumhuriyet Savcılığı, devlet adına hareket eden karar mercilerinde bulunanları da bağlayan bir hukuk düzeni ve kanunların olduğu eleştirisine tahammül göstermek istememiş, soruşturma açmak sureti ile sindirmek, yıldırmak ve cezalandırma cihetine gitmiştir. Yoksa standart bir hukuk formasyonundan geçmiş olan herkes bu yazının suç içermediğini Anayasa ve Uluslararası Antlaşmalar ile güvence altında bulunan düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini bilebilecek durumdadır.”