Fransa’nın Ermenilere yönelik saldırılar sonrası yasakladığı ülkü ocaklarının Almanya ve Hollanda’da da yasaklanması gündeme geldi. Uzmanlar bunun Türkiye için faturasının ağır olacağı görüşünde
Avrupa ülkeleri birbiri ardına Türkiye’deki faşist odaklarla bağı olan “Bozkurtlar” hareketini yasaklama kararı alıyor. İlk olarak 2018 yılında Avusturya’da yasaklanan faşist yapı başka ülkelerde de gündeme geldi. Ekim ayında Lyon’da “Bozkurtlar” hareketinin Ermeni Soykırım anıtına saldırması ve anıtın üzerine “RTE” ve “Bozkurtlar” yazması sonrası hareketin Fransa’da da yasaklanması gündeme geldi. Fransa İçişleri Bakanı Gerarld Darmanin, 3 Kasım’daki açıklamasında, Bakanlar Kurulu kararı ile alınan yasağı, Fransa yasalarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayandırdı.
Almanya: İnsanlık onurunu yok sayıyor
Fransa’dan sonra aynı kararı alan Almanya Federal Meclisi, ırkçı yapıyla ilgili önergeyi kabul etti. Önerge iktidar ortakları Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ve Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi’nin verdiği “Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkmak, ülkücü hareketin etkisini bastırmak” başlığı ile meclise sunuldu. Kabul edilen önergede özetle “Ülkücülüğün kökeninde Pantürkizm ve Turanizm’e dayanan milliyetçi ve ırkçı ideoloji yatıyor. Halk arasında ‘Bozkurtlar’ olarak anılan bu grubun amacının, Balkanlar’dan Çin’e uzanan, etnik olarak homojen ve Türklerin öncülüğünde büyük bir Türk devleti kurmak. Ülkücü ideolojide antisemitizm önemli bir yer buluyor, Ermeni ve Kürtler de aşağılanıp Türklüğün düşmanı olarak nitelendiriliyor. Almanya’daki Türkiye kökenlilerin ülkeye uyumu önünde engel teşkil eden ‘Türk Ülkücü Hareketi’nin siyasi felsefesi insanlık onurunu yok sayıyor” ifadeleri yer alıyor.
Hollanda’da yasaklıyor
Irkçı yapının yasaklanması son olarak Hollanda parlamentosunda da gündeme geldi. Söz konusu yapının faaliyetlerinin Avrupa Birliği (AB) çapında yasaklanmasını ve yaptırımlar listesine alınmasını içeren önerge, 150 üyeli Temsilciler Meclisi’nde 147 milletvekilinin oyunu aldı. Önergede, “Bozkurtlar” denilen yapının aşırı sağcı ve milliyetçi olduğu belirtilerek, “Hollanda toplumunda ciddi gerilime neden olduğu ve nüfus gruplarını birbirine düşürdüğü” savunuldu. Bu nedenle, ırkçı yapının faaliyetlerinin yasaklanması ve Avrupa yaptırım listesine alınmasının mümkün olup olmadığının araştırılması istendi.
Fransa’daki saldırılar
MA’dan Tolga Güney’e konuşan Atina Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Cengiz Aktar, Avrupa için bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Bu hareketlerin özellikle Almanya’da politikacıları, Türkiyeli muhalifleri açıktan tehdit ettiğini belirten Aktar, “Artık sokaklarda rahatça gösteri yapıyorlar. Kimseden korkuları yok, muazzam bir cüretle hareket ediyorlar. Buna cahil cüreti de denilebilir. Fransa’da Karabağ’la ilgili barışçıl bir gösteri yapan Fransız Ermenilerine saldırıyorlar. Bu hareketler için Avrupa çapında bir yasaklama gelebilir” dedi.
Türkiye’de iktidarın bu yasaklamalara her konuda olduğu gibi “misliyle cevap verme” yolunu seçeceğini aktaran Aktar, “Hele Bahçeli, Soylu ikilisi bu kadar güçlüyken, görmezden gelmeleri mümkün değil. Dolayısıyla illa ki bir tepki verecekler” diye belirtti.
Almanya’nın tavrı önemli
“Türkiye ve Erdoğan kelimeleri artık Avrupa kamuoyunda tamamen olumsuz çağrışımlar yapıyor” diyen Aktar, “Bu kelimeler insanların kafasında birer sorun, kriz, baş edilmesi gereken bir mesele olarak algılanıyor artık. Fakat Türkiye’deki hükümetin en azandan başta Almanya olmak üzere Avrupalı hükümetlerde şimdilik çok büyük bir kredisi var. Bunun için iktidar çapında bir suçlamanın alacağını sanmıyorum. Asıl olarak Almanya’ya bakmak lazım. Merkel’in Erdoğan sevgisini de biliyoruz. Eğer önerge meclisten geçerse Alman hükümeti Türkiye’ye bakış açısını gözden geçirmek zorunda kalır” diye konuştu.
İktidar için kötü
Avrupa’nın Türkiye gibi her fırsatta protestoları yasaklayan bir yer olmadığını belirten yazar Baskın Oran ise, fakat son yıllarda Türkiye iktidarının aşırıya gitmeye başlaması ile birlikte, onun Avrupa’daki uzantısı olan yapıların da Avrupa’nın sabrını tükettiğini ifade etti. Oran, “İktidarın nefes borularından bir tanesi daha tıkanmış olur. Hele de şimdi suret-i haktan gözükerek ‘reform’ yapılacağı masalının anlatıldığı bir zamanda. Aslında, ilk anda iktidar bu olası yasaklamayı Avrupa’nın demokrat olmadığını iddia etmek için kullanacaktır.” dedi.
Faturası fena olacak
Ankara ve Taksim’de yapılmak istenen basın açıklamalarına saldırılmasına ve virüs önlemleri kapmasında yasaklanan etkinliklere de değinen Oran, şunları söyledi: “Avrupa’daki Ülkücülere gelelim. Onlar basın bildirisi okumuyorlar. Haber paylaşmıyorlar. Ermenilerin yoğun yaşadıkları mahalleleri basıyorlar, çığlık çığlığa şöyle tehdit ediyorlar: ‘Ermenileeer, neredesiniz Ermenileeeer, mahallenize geldik!’. Arkadan, küfürler işitiliyor videoda. Sonra, Ermeni anıtına gidip püskürtülen boyalarla ‘RTE’ ve ‘Bozkurtlar’ yazıyorlar. Ve bunları, 1915-16 Ermeni Kıyımı anılarının taptaze yaşadığı Avrupa’da, Fransa’da yapıyorlar” diye belirtti.
Yaşanan bu durumun “Bozkurtlar” için bir intihar olduğunun altını çizen Oran, iktidarın Avrupa kamuoyu ve hükümetleri nezdinde çok fena fatura ödeyeceğini söyledi.
HABER MERKEZİ