Haftalık basın toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Günay, iktidarın ‘normalleşme’ adı altında AVM’leri açtığını buna karşın Meclis’in kapalı olmasını eleştirdi. Günay, 2020 bütçesi ile ilgili de partilerinin önerilerini sıraladı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Yerel Yönetimler Merkezi’nde düzenlenen haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay, 2020 yılı bütçesini eleştirerek önerilerini sıralarken, iktidarın kurumları hedef almasına da değildi.
Sözlerine ölüm orucuna ara verdikten sonra yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’i anarak başlayan Günay, Helin Bölek ve Mustafa Koçak’ın da hayatlarını kaybetmesine rağmen, AKP iktidarının bu taleplere kulaklarını tıkadığını belirtti. Günay, yaşanan kayıpların tek sorumlusunun, ‘ülkeyi konser yapılamaz hale getiren ve bu talepleri görmezden gelen AKP ve MHP iktidarı olduğunu’ söyledi.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı da ölüm yıldönümleri vesilesi ile anan Günay, sözlerine Meclis’in kapalı olması ile devam etti.
Günay’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle;
‘AVM’ler açılıyor Meclis kapalı’
“Toplum sağlığını esas almayan, sermaye odaklı yürütülen bir pandemi ile mücadele süreci yaşıyoruz. Muhalefetin, toplumsal kesimlerin, bilim insanlarının önerileri dikkate alınmıyor. AVM’ler açılıyor ama Meclis kapalı. Bunun bir izahı var mı? Demek ki aslında ortada bir normalleşme yok. Çok kez ifade ettik, buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz. Böyle bir süreçte Meclis kapalı tutulmamalı. Meclis kapalı tutulduğu her gün hayatını kaybedenlerin vebali omuzlarımıza yüklenmektedir. Salgınla mücadele gündemiyle Meclis hemen toplanmalıdır.”
Meslek örgütlerinin hedef alınması
“AKP’nin aslında uzun süredir planladığı, meslek örgütlerine yönelik müdahaleyi, pandemi süreciyle beraber yeniden gündemine aldı. Salgın sürecini kendisine nimet olarak gören iktidar baroların sesini kısmak, STK’leri ele geçirmek için bu değişiklikleri planlıyor. İktidarın, Türkiye demokratik muhalefetinin önemli bir parçası durumunda olan TMMOB ve barolar gibi kurumları hedef almasına şaşırmadık. Salgınla mücadele ederken onlarca üyesini yitiren TTB’nin hedef seçilmesi de tesadüf değil. Çünkü bu kurumlar hakikatleri söylüyor, çünkü bu kurumlar üretiyor, çünkü bu kurumlar muhalefet ediyor iktidara. Daha önemlisi halk sağlığı için salgınla mücadele ediyorlar. Bu saldırılara karşı sıranın bize gelmesini beklemeden, hemen dayanışma ve güç birliği geliştirmek durumundayız.”
Darbe gündemi
“Türkiye’de 15 Temmuz’u yaşadık. 16 Temmuz sabahı Meclis ortak bir irade koyarak darbe karşıtı bir bildiri yayımladı. O bildiride Binali Yıldırım, Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu ve Sevgili İdris Baluken’in imzası vardı. Peki sonra ne oldu? Darbe karşıtı tek vücut olmuş parlamentoya darbe yapıldı. Darbe karşıtı bildiriye ortak imza attığı için, darbe karşıtlığı sebebiyle tebrik edilen İdris Baluken 4 ay sonra 16 yıl 8 ay ceza alacak şekilde tutuklandı. İktidar veya bir parti darbeye karşı ise öncelikle samimi olacak. Otoriter politikalarını sürdürmek için kriz algısı yaratmaya ihtiyaç duyarak bir darbe söylentisi çıkarmayacak. Varsa bir darbe hazırlığı partimiz her zaman bu darbe mekaniğine karşı, demokrasiden ve demokratik değerlerden yana tavır almaya, darbecilerle mücadeleye hazırdır.”
2020 bütçesi ile ilgili öneriler
Günay konuşmasının sonunda bütçenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, salgının Türkiye’de ağır ekonomik tablo yarattığı, tahribatı onarmak için Meclis acilen adım atması gerektiğini söyledi.
2020 yılı bütçesi salgınla mücadele eden vatandaşların temel ihtiyaçlarını güvenceye almak için yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çeken Günay, buna ilişkin önerileri şöyle sıraladı:
“*İçişleri Bakanlığı’na ayrılan bütçenin bir kısmının İşsizlik Fonu’na aktarılarak, başta geliri olmayan kadınlar olmak üzere aylık 2 bin 500 TL doğrudan gelir desteği sağlanması,
*Cumhurbaşkanlığı bütçesinin bir kısmı ile işyeri kapatılan esnaflara 6 ay boyunca ayda 2 bin 500 TL doğrudan gelir desteği sağlanması,
*Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin bir kısmı ile çiftçi borçları ve desteklerinin ödenmesi,
*Yandaş vakıflara ve derneklere ayrılan kaynakların tamamının gençlerin Kredi Yurtlar Kurumu (KYK)borçlarının silinmesi için harcanması,
*Yandaş şirketlere aktarılan transfer ödemelerinin durdurulması, elde edilen kaynakla elektrik, doğalgaz, su ve internetin ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olması,
*Yandaş şirketlere yapılan garanti ödemelerin durdurularak elde edilen kaynağın bütün sağlık hizmetlerinin ücretsiz kılınması için harcanması,
*Kamuda lüks araç ve uçak saltanatına son verilip en düşük emekli maaşının 2 bin 500 TL yapılmasını öneriyoruz,
*Peki, nereden gelecek bu kaynak? Bütçedeki değişiklikler ile oluşacak 200 milyar TL tasarruf sağlanacak. Barış sürecinin devam ettiği 2004 yılında güvenlik bütçesi toplamı 50 milyar TL idi. 2020 yılında ise bu bütçe 200 milyar TL oldu. İçeride dışarıda barış yoluna devam etseydik 100 milyar lira ile güvenlik sağlanacaktı.
*İkincisi bütçeden 70 milyar TL yandaş şirketlere, köprü otoyol projelerine garanti ödemeleri ve transferler adı altında aktarılıyor. Bu ödemelerin bu olağanüstü dönemde durdurulmalı. Cumhurbaşkanlığı ve yan kuruluşlarına 40 milyar TL harcanıyor. Bunun 30 milyarının kesilmesini öneriyoruz. Bu bütçeler kesildiğinde vatandaşın mağduriyeti giderilecektir.”
DİYARBAKIR