Türkiye’de yaban hayatın madenler, imar ve enerji gibi sermaye etkinlikleri ile adeta yok oluşa bağlanırken, diğer taraftan ‘av turizmi’ adı altında hayvan katliamları ‘izinli’ olarak gerçekleştiriliyor
Bu katliamlara karşı Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi tarafından yayınlanan basın açıklamasına, Türkiye’nin dört bir yanından 44 ekoloji örgütü de imzalarıyla destek verdi.
Av turizmi katliamdır
Gazetemize iletilen açıklamada, “Dersim-Elazığ-Bingöl coğrafyasında bulunan PERİ VADİSİ bir yandan yapılan barajlar, maden sahaları, taş ocakları ve kafes balıkçılığıyla ekolojik ve kültürel soykırımla yok edilirken, diğer yandan ise “av turizmi” adı altında önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda saldırı devam etmekte. Av sezonunun başlaması ve yavaş yavaş kışa gireceğimiz bu süreçte Peri Vadisi Pembelik Güvenlik Barajının Ana gövdesin bulunduğu Karakoçana bağlı Paş-Pamuklu köyleri ile Dersim Nazimiyeye bağlı Dallıbahçe köyünün Çamurek-Ger mezrası havzasında işbirlikçilerin de katkısıyla ‘Peri Vadisi’ doğasında orman yangınlarından, madenlerden, kurtulmayı başarmış son hayvanları yine katlediyor” denildi.
Halka yasak bölge, avcıya serbest
Açıklamanın devamında, “Bu katliamlar bölgede güvenliği sağlayan Koçyiğitler-Akdüven-Dallıbahçe karakollarının gözlerinin önünde yapılıyor. Köylüler ormanlarda gezemezken, nedense avcılara her türlü imkân tanınıyor. Öyle ki sadece askerlerin girebildiği ve yıllardır bölge halkına yasak ilan edilen bu bölgelere kadar gidip Bevuzarları (Dağ Keçileri) başta olmak üzere birçok canlıyı katledebiliyorlar. Her yerde olduğu gibi PERİ VADİSİNDE’de hayvanlarla, endemik bitki türleriyle birlikte özgürce yaşamak istiyoruz. Hayvanların katledilmediği ve endemik bitkilerin yok edilmediği bir doğada yaşamak bizlerin en doğal hakkımız olduğunu bir kez daha haykırıyoruz” diye belirtildi.
Katliam meşrulaştırılamaz
Ekim ayının bu son günlerinde av turizmi adı altında katliamın hız kesmeden devam ettiği belirtilen açıklamada, “Bu durum özellikle İl dışından kış aylarında Avrupa ülkelerinden bazı avcı kulüplerinin rehberliği ve yerli işbirlikçilerinin desteği ile gelmektedirler… Türkiye’nin altına imza attığı Bern Sözleşmesi’ne açıkça uymadığı,nesli tükenme tehlikesi altında olduğu bilinmekte olan Çengel boynuzlu dağ keçileri ve Bezuvarların avlanılması için kotanın belirlendiğini, bazı turizmciler ve işbirlikçiler de konuyu ‘alternatif turizm’ olarak pazarlayıp güya ülkeye döviz geliyor adı altında hayvanların katliamlarını meşrulaştırmakta” olduğuna dikkat çekildi.
Cinayetleri onaylamıyoruz
Yapılan açıklamanın sonunda ise şu ifadeler yer aldı: “Karakoçan Dayanışma İnsiyatifi olarak o düşkün işbirlikçilere de sesleniyoruz… Adına spor ve turizm denilen avcılık işinin bizim kültürel dünyamızdaki adı cinayettir… Bizler hiç bir zaman bu cinayetleri onaylamıyor ve doğamızda hiç bir canlının vurulmasına razı değiliz. Bu muhteşem coğrafya, içindeki bütün canlılarla birlikte bir doğal mirastır. Bu mirası korumak da insanlık görevidir.DEP (Karakoçan) Peri Vadisi halkı olarak, hiç durmadan bıkmadan, usanmadan bir kez daha haykırıyoruz : Başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz, AvcılıkYasaklansın, Av Cinayettir.”
EKOLOJİ SERVİSİ