AYM, hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’un ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının’ ihlal edildiğine karar verdi. Tuğluk’a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenecek
Anayasa Mahkemesi (AYM), demans hastalığı ilerleyen siyasetçi Av. Aysel Tuğluk’la ilgili 2019 yılında yaptığı başvuruda hak ihlali kararı verdi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde 8 Ekim 2010 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlenen açık hava toplantısına katıldığı için Aysel Tuğluk hakkında açılan kamu davasında kovuşturmanın ertelenmesine ve başvurucunun 3 yıl denetim altına alınmasına dair karar alınmıştı. Aysel Tuğluk’un avukatlarının Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itirazın reddedilmesi ardından dava AYM’ye taşındı.
Av. Aysel Tuğluk, başvuruda beraat yerine kovuşturmanın ertelenmesine ve 3 yıl denetim altına alınmasın kararının “ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı”nı ihlal edildiğine dikkat çekti.
AYM, yapılan başvuruda olaydan 5 yıl sonra soruşturmaya başlandığını, yargılama aşamasında müdafi yardımından yararlandırılmadığını, tanıkları sorgulama ve dosyadaki belgelere erişim hakkı tanınmadığını iddia ederek Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiği belirtildi.
Bakanlığın savunması
AYM’nin talebi üzerine Adalet Bakanlığı ise gönderdiği cevapta, kovuşturma ertelenmesi kararının toplantı hakkına müdahale olmadığını savundu. Bakanlık, Tuğluk’a suçlama yapılan etkinlikten ayrılmaması nedeniyle dava açılması ve kovuşturma erteleme kararı verilmesinin adil bir denge olduğunu ileri sürdü.
AYM, AİHM kararlarına atıfta bulundu
AYM, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve kendi içtihat kararlarına atıfta bulunarak, “İddianamede, başvurucunun toplantıya katılma faaliyeti dışında bu hakka yönelik ödev ve sorumluluğuna aykırı olarak gerçekleştirdiği eylemleri açıklanmamıştır. Başvurucunun başvuruya konu toplantıyı organize edenler ya da yönetenler arasında yer aldığı yönünde bir tespite rastlanmamıştır” tespitlerinde bulundu.
“Cezalandırılabilir kusurlu hareketlerin” tespit edilmediğine dikkat çekilen kararda, “Salt 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmiş olması nedeniyle kovuşturmanın ertelenmesi kararı vermiştir. Bu nedenle mahkeme gerekçesinin müdahale için ilgili ve yeterli olduğu söylenemez. Adil bir denge sağlanamamıştır. Kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilerek başvurucunun üç yıl denetimli serbestlik altına alınmasının Anayasa’nın 34. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeni meşru amacının sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Bir karşı oy ve tazminat
Başvuruyu kabul edilebilir bulan AYM, üye Selahaddin Menteş’in karşı oyu ile Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. Yeniden yargılama yapılmasına karar verilen kararda, Tuğluk’a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine de hükmedildi.
Aynı AYM, Tuğluk’un ikinci tutuklaması olan Kobanê soruşturması başvurusunda ise geçtiğimiz günlerde “esastan inceleme” yapmadan ret kararı vermişti.
AYM’nin kararını değerlendiren avukat Reyhan Yalçındağ, “Esaslı başvurularda red verip, basit konularda ihlal vererek göz boyuyorlar. Toplumsal bir basın açıklamasına katıldığı için ceza tehdidi altında olan milletvekilinin kovuşturmanın ertelenmesi sebebiyle ceza tehdidi altında olduğunu söyleyen AYM; aynı açıklamalar sebebiyle ‘örgüt üyeliği’nden ceza verilen Baluken’in başvurusu hakkında tam 3 yıl 7 aydır karar vermiyor” dedi.
HABER MERKEZİ