19 yıldır cezaevinde tutulan Hayati Kaytan’ın sağ eli işlevsiz, sol ayak parmakları kesik ve beyinindi tümör var ancak tüm hastalıklara rağmen ATK engeli nedeniyle tahliye edilmiyor
Ağır hastalıklarına rağmen serbest bırakılmayan tutuklular, hastaneden cezaevine kadar devletin tüm kurumları tarafından hak ihlallerine maruz kalıyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklu listesinde yer alan Hayati Kaytan, 2003 yılından bu yana sürgün edildiği 5 ayrı cezaevinde tedaviye erişim için mücadele verdi. Bu sırda hem hastanelerin hem de cezaevi idaresinin işkence ve kötü muamelesine maruz kaldı. Yüzde 60 engelli olan Kaytan’ın sağ eli işlev görmüyor, donma nedeniyle sol ayak parmaklarının tümü kesik, ayak tabanında kalıcı yaralar var ve beyninde tümör bulunuyor.
Beyin ameliyatı oldu
Suriye’de 2001 yılında Suriye rejimi tarafından Qamişlo kentinde tutuklanan Kaytan, 2003 yılında Türkiye’ye teslim edildi ve Erzurum Cezaevi’nde konuldu. Kaytan, 2005 yılında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı ve ilk olarak Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Ankara’dan Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Kaytan, üst üste geçirdiği üç atak sonrası bilinci kapanınca 2009 yılında Ankara Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Beyninde kitle tespit edildi ve ameliyat oldu. Ameliyatın ardından 2 buçuk ay hastanede tutuklu koğuşunda tutulan Kaytan için söz konusu hastane, cezaevinde bulunmasının hayata tehlikeye yol açmadığını savunarak rapor hazırladı.
ATK yine ‘cezaevinde kalabilir’ dedi
Kaytan, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden 2009-2011 yılları arasında 3 ayda bir Ankara’ya tedaviye gitmek durumunda kaldı. İşkenceyi aratmayan hastane sevkleri sırasında bel fıtığı olan Kaytan, ardından boyun fıtığı geçirdi. Her geçen gün hastalığı ilerleyen Kaytan için Adli Tıp Kurumu (ATK) “cezaevinde kalabilir” raporu verdi. Kontrol süresinin 6 aya çıkardığı 2012 yılında Kırıkkale Savcılığı, Kaytan’ın Sincan Cezaevi’ne sevk edilmesi için Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesi’nden sağlık raporu almasını istedi. Kaytan iki kez hastaneye gitmesine rağmen ne doktorlarla görüştürüldü ne de heyete çıkabildi.
Aynı hastane iki farklı rapor!
Kırıkkale Cezaevi idaresi ise heyet raporunu beklemeden Kaytan’ı 2012 yılında Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün etti. Denizli’de 4 ay boyunca tek kişilik hücrede, tecrit koşullarında tutulan Kaytan, geçirdiği beyin ameliyatı nedeniyle epileptik nöbetler geçirdi. Bunun üzerine Denizli Devlet Hastanesi’nin “tek başına kalamaz” raporu hazırladı ve 3 kişilik koğuşa alındı. Ama aynı hastane, 2013 yılında düzenlediği başka bir raporda ise “hapishane koşullarında kalabileceği ve hayatını yalnız idame ettirebileceğini” denildi.
Cezaevi müdüründen işkence
Kaytan tedavisi için yoğun uğraşlar sonucu 2014 yılında Sincan 1 Nolu F Tipi’ne sevk edildi. Kaytan burada işkenceye maruz kaldı. Avukatların basına yaptığı açıklamalara göre Kaytan, infaz savcısının önünde cezaevi müdür tarafından darp edilmekle tehdit edildi. Avukatlar cezaevine yaptıkları ziyaretlerde ise Kaytan’ın 15 gün boyunca tecrit koşullarında tutulduğunu ve yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için 10 dakikada bir gardiyanlar tarafından uyandırıldığı bilgisini paylaştı.
Durumu giderek ağırlaşıyor
Sincan cezaevinde 4 yıl kaldıktan sonra Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Kaytan, şu an üç kişilik hücrede tutuluyor. El ve ayaklarında uzuv kayıpları olan, boyun ve bel fıtığı hastalıkları yaşayan, geçirdiği beyin ameliyatı sonrası epileptik nöbet atakları devam eden Kaytan, yaşatılan ağır tecrit koşulları nedeniyle cezaevinde kalamaz duruma geldi.
Revire çıkarılmıyor
Kaytan İHD’ye gönderdiği son mektubunda, 31 Temmuz 2021’de voltada bilincini kaybettiğini ve başını yere çarpmadan arkadaşlarının kendisini tuttuğunu anlattı. Bilinci açılmaya başlayınca ambulansla İzzet Baysal Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kaytan’a EKG, EEG ve beyin MR’ı çekildi. Doktorlar kalp rahatsızlığından şüphelense de kendisi zaman zaman geçirdiği epileptik nöbet olduğunu ancak neden kriz geçirdiğini, beyin ile bağlantısının ne olduğunu hala öğrenemediğini anlattı. Kaytan, halen hastaneye gidiş-gelişler dışında revir doktoruna çıkarılmıyor.
Yüzde 60 engeli raporu mevcut
İHD’nin ağır hasta tutuklular listesinde de olan Kaytan, tüm hastalıklarına ve cezaevinde tek başına hayatını idame ettirememesine rağmen serbest bırakılmıyor. Kaytan’ın ablası Gülşen Kandemir, kardeşinin durumuna ilişkin, “Ağabeyim cezaevinde tek başına kalamaz. Ama ATK ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi. Numune Hastanesi’nin verdiği yüzde 60 engeli raporu mevcut. Abim tek başına yemek yiyemiyor, tıraş olamıyor, günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ayak parmakları kesik, özel ayakkabılar giymek zorunda. Abim şu anda da dışarı çıksa yürüyecek hali yok” dedi.
Bıraksınlar biz tedavi ederiz
Cezaevinde yaşanan ölümleri hatırlatan Kandemir, “Aileler olarak diyoruz, cezaevinde tedavi olamıyorlar. Orada tek başına kalmaları, hücrelere konmaları insani değildir. Bize versinler onları, tedavilerini sağlarız, onlar da kurtulur biz de kurtuluruz. Dışarda ben bakabilirim. Kardeşimin bir an önce serbest bırakılıp, nitelikli koşularda tedavi edilmesini istiyorum” diye konuştu.
Kaynak: MA