Adli Tıp Uzmanı Biçer, Gamze Açar’ın katledilmesine ilişkin ATK raporunun eksik olduğunu belirtirken, dava avukatı Çetin, ‘Tanık ifadeleri, televizyon ekranın kırılması gibi deliller ışığında Gamze’nin atıldığına ilişkin şüpheye yer kalmadı’ dedi
Ankara Kızılcahamam’da 7 Kasım 2020’de iş görüşmesi için gittiği bir otelde tecavüze uğrayan ve ardından otelin 5’inci katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Gamze Açar’ın ölümüne ilişkin açılan davada savcı mütalaasını sundu. 12 Eylül’de Ankara Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada verilen mütalaada, tutuksuz failler Mehmet Doğan ve Emre Eker için “nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan 21’er yıla kadar, “nitelikli cinsel istismar” suçundan ise 42’şer yıla kadar hapis cezası istendi. İddia makamı, tutuksuz olarak yargılanan Hüseyin Emre Gürgen’in ise tüm suçlardan beraatını talep etti.
Açar’ın balkondan düşmeden önce herhangi bir travmaya maruz kalıp kalmadığına dair Adli Tıp Kurumu’dan (ATK) istenen rapor da dosyaya eklendi. Raporda, Açar’ın düşmeden önce travmaya uğradığını tespit edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
Açar’a yönelik ATK raporunu, dosya avukatı Ali Fatih Çetin ve ATK uzmanı Ümit Biçer değerlendirdi.
İfadeler net
Raporda “Gamze’nin düşme öncesi mi şiddet gördüğü, öncesindeyse morluk ve kırıkların ne kadar süre öncesine ait olduğu ve Gamze’nin itildiği mi yoksa kaza sonucu mu düştüğünün belirlenemediği” şeklinde ifadelerin yer aldığını aktaran Çetin, davanın seyri ve tanık ifadelerinde yer alan “kızı camdan attık, ne yapacağız” ifadelerinin Açar’ın atıldığına dair şüphenin yer olmadığını kanıtlar nitelikte olduğunu belirtti.
Rapor eksik
ATK raporunda vücudun tamamına yönelik bir değerlendirme yapıldığını vurgulayan Çetin, “Gamze’nin atılıp atılmadığına, vücudundaki morluk ve ekimozların düşmeden önce mi sonra mı olduğunun tıbben bilinmeyeceği ve bunun yargılama sürecinde tespit edileceği görüşüne yer verilmişti. Fakat rapora rağmen, tanık ifadeleri, içerideki televizyon ekranın kırılması gibi deliller ışığında bence, mahkeme heyetinde Gamze’nin atıldığına ilişkin şüpheye yer kalmadı diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Tespit etmek zor
Adli Tıp Uzmanı Ümit Biçer ise, travma biçimine bağlı olarak ATK raporlarında travmanın oluşma zamanından kaynaklı tespitlerin yapılmasının güç olduğunu kaydetti. Biçer, “ATK’nin yüksekten düşme trafik kazası ya da çok büyük vücut travmaları olarak tanımladığı genel beden travmalarında bir yaralanmanın olay anında mı yoksa olayın hemen öncesinde mi olduğunu tespit etmesinin zordur. Bu tür olaylarda yara incelemesi, yarada ortaya çıkan değişimler değerlendirilerek kişinin vücudunda oluşan travmanın ne zaman meydana geldiği saptanmaya çalışılır. Ancak yara iyileşmesiyle ilgili bilimsel çalışmalar, ölüme yakın zamanda dakikalar içerisinde oluşan travmaları birbirinden ayrıştırmaya imkân tanımamakta” ifadelerini kullandı.
Minnesota Protokolü uygulanmalı
ATK’nin kadın katliamlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmeleri birkaç boyutta değerlendirmek gerektiğini aktaran Biçer, “Olay yeri incelemesinde incelemelerin yeteri kadar iyi yapılmadığı, olay yeri incelemesinde elde edilen kanıtların şüpheyi gideremediği hatta mevcut delillerin sanık açısından durumu belirsizleştirerek şüphenin sanık lehine yorumlanmasına yol açacak aratır duruma dönüşmesi halinde yargının da karar vermekte zorlanacağı aşikar. ATK, objektif bir değerlendirme yapmak için otopside Minnesota Protokolü’nün tanımladığı ilkeleri, bilimsel standartları esas aldığında bu tür sorunların azalabileceğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bağımsız uzmana başvurulmalı
Bağımsız uzmanın da şüpheli durumlarda bilgisinin alınmasının önemli olduğuna dikkat çeken Biçer, “Bu şu demek oluyor, otopsilerde kişinin, ölen kişinin yakınlarının destek istediği bağımsız uzmanın otopside bulunması, sürece ilişkin değerlendirme ve önerilerde bulunması karar sürecine dahil edilmesiyle hem sürecin alenileştirilmesi hem de şüphelerin giderilmesi konusunda önemli bir adım atılmış olur. Diğer bir husus ise ATK’nin mevcut bulgular ile ilgili yorum yaparken eksik delil, sanık, tanık ve ölenin yakınlarının aktardığı bilgileri de içerecek şekilde bir değerlendirme yapması için avukatların daha fazla sorumluluk alması ve ATK’yı bu konuda görüş bildirmesi için sorgulamasında yarar var” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ