TSK ve paramiliter güç SMO Rusya-ABD ile yapılan mutabakatlara rağmen 32 kilometre derinliğindeki M4 Karayolu ve Til Temir’i hedef alarak, yayılmaya çalışıyor.
Nazım Daştan/MA-Til Temir
TSK ve içlerinde El Kaide ve IŞİD unsurlarının olduğu kanıtlanan Türkiye destekli “Suriye Milli Ordusu” (SMO), ABD heyeti ve Rusya ile yapılan mutabakara rağmen Til Temir hattındaki saldırılarına devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump’un askerlerini çekmesiyle onay verdiği Türkiye’nin saldırıları dünyanın her tarafından tepkiyle karşılaşınca, Trump kendisine ve AKP iktidarına nefes aldırtmak için 5 günlük ateşkes sağladı. Ateşkes mutabakatına göre;
* TSK, “Barış Pınarı Harekatı”na 120 saatliğine ara verecek, YPG güçleri güvenli bölgeden çekilecek.
* Oluşturulacak “Güvenli Bölge” Türk askerinin kontrolünde olacak, TSK bölgedeki tüm meskun mahal sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacak.
* YPG’den ağır silahlar toplanacak, YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzileri kullanılmaz hale getirilecek.
* ABD ile Türkiye, Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğü taahhüt eder, her iki ülke de Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.
Taahütlere uyulmuyor
Taahhütteki maddelere rağmen Türkiye saldırılarını sürdürdü. Yine meskun mahalde yaşayan insanların can güvenliği sağlanıp, demografik değişim yaratılmayacağı açıkça ifade edilse de, BM verilerine göre yüz bine yakın insan yerinden edildi, göçe zorlandı. Paramiliter güç ortakları SMO ise, girdiği Girê Spî ve Serêkaniyê’de evleri ve işyerlerini tek tek talan etti. Bölgede kalmayı tercih eden az sayıdaki sivil kaçırıp ailelerinden fidye istendi.
ABD’nin Türkiye’ye verdiği izin ile Suriye Rejimi ile oturmaya zorlanan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ise, bölgeyi bıraksa da saldırılara maruz kalmaktan kurtulamadı. Rejim ile müzakerelerde Rusya’yı garantör ülke yapan DSG, rejimin sınır hattı boyunca konuşlanmasına izin verdi. Ancak Türkiye’nin girdiği Girê Spî ve Serêkaniyê hattı, Rusya kararı ile TSK’ya bırakıldı. 22 Ekim’de Soçi kentinde Putin ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetler arasında imzalanan 2’nci ateşkes mutabakatı da TSK’nin saldırılarını durdurmadı.
Soçi’de imzalanan mutabakata göre;
* Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
* Bu çerçevede, Tel Abyad (Girê Spî) ve Res Al Ayn’ı (Serêkaniyê) içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekâtı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
* 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
* Menbic ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
Bu taahhütlere rağmen ne saldırılar durdu, ne de Türkiye demografik yapıyı değiştirmekten geri durdu.
Saldırı durmuyor
32 kilometre sınırın güneyine çekilen DSG, her 2 mutabakata rağmen Girê Spî ve Serêkaniyê kırsalından Til Temir ilçesine kadar saldırılara maruz kaldı. Girê Spî’nin güneyinde SMO güçleri rejim kontrolünde olması gereken M4 uluslararası karayoluna aralıksız saldırdı. Rejim güçleri saldırıları izlemekle yetinirken, bölgede DSG’nin direnişi sürüyor. Yine Asuri ve Ermenilerin kenti olarak bilinen Serêkaniyê’nin güney doğusuna düşen Til Temir kenti ve kırsalında SMO’nun saldırılarına maruz kaldı. Devam eden saldırılarda çok sayıda sivil etkilendi.
TSK ve ortağı SMO’nun saldırılarına ateşkesi sağlayan ABD ve Rusya sesiz kalarak onay verdi. Mutabakat gereği Rusya ile Türkiye 5 defa sınırın 10 kilometre iç tarafında devriye attı. En son dün Kobanê’nin doğusunda atılan kara devriyesinde Türk askerleri ve araçlarına tepki gösteren sivil halk Türkiye askerleri tarafından tarandı ve çok sayıda sivil yaralandı. Şimdiye kadar atılan tüm devriyelere bölge halkı Türkiye’nin askerleri varlığını kabul etmeyerek tepki gösterdi. Kamişlo ile Dêrik arasındaki 3’üncü devriyede de TSK unsurlarına tepki gösteren 1 sivil zırhlı araç ile ezilerek yaşamını yitirdi, 10 kişi de yaraladı.