Genel Kurul’da konuşan TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, iktidarın “Hubris sendromu” yaşadığını belirterek, AKP’nin Gezi korkusunun yeniden ortaya çıktığını söyledi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde Genel Kurul’da konuştu. Atay, iktidarın politikalarını eleştirerek, AKP’nin “Hubris sendromu” hastalığına yakalandığını söyleyerek, Gezi korkusunun yeniden ortaya çıktığını belirtti. Atay sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizi ve davranışlarınızı daha da iyi anlayabilmek için biraz araştırma yapma gereği duydum ve karşıma ‘Hubris sendromu’ denilen bir hastalık çıktı. Kısaca, çok uzun süre gücü elinde bulunduranların, birçok defa kazanabilenlerin yaşadığı güç zehirlenmesi de deniliyor. İnternette bu sendromun adını aratınca, bir platformda karşımıza ilk çıkan örneğin ‘Recep Tayyip Erdoğan’ olması enteresan bence ve sizin için de düşündürücü olmalı.”
‘Yenilmezlik sanrısı içinde’
İktidarın korkularının olduğunu belirten Atay, “Bir yandan bu kibir ve yenilmezlik sanrısı içinde yaşarken, bir yandan korktuğunuzu da görebiliyoruz. Örneğin haftalardır; Fransa’daki sarı yelekliler eylemi nedense iktidar temsilcileri tarafından sürekli dile getiriliyor. İktidara yakın kalemler sarı yelek alanların terörist olduğunu yazıyor. Hatta bir grup başkanvekiliniz ‘sakın denemeyin, devlet cevabınızı verir’ diye üst perdeden tehditler bile savurdu bu kürsüden” şeklinde konuştu.
Roboski hatırlatması
“Seçimlerin her defasında manipüle edildiğini bilmemize rağmen 16 yıldır iktidarda olabilmenizi engelleyemedik” diyen Atay, AKP’ye şöyle seslendi: “İktidarınız boyunca; Soma’da, Torunlar’da, 3’üncü Havalimanı’nda, Ermenek’te ve daha sayamadığımız birçok yerde 21 bin işçinin iş cinayetlerinde öldürülmesini, Soma’da yere düşen emekçinin tekmelenmesini, Taner Yıldız’ın 3 gün giydiği gömleğin, 301 işçinin toprak altındaki cansız bedeninden daha fazla konuşulmasını da engelleyemedik. Suruç’ta çocuklara oyuncak götüren genç devrimcilerin, 10 Ekim’de barış diyen insanların, Roboski’de yaşamak için sınırdan geçmek zorunda kalan çocukların bombalarla katledilmesini engelleyemedik. Evinin önünde vurulan Taybet Ana’nın cenazesinin bir hafta sokakta bekletilmesini engelleyemedik. Gezi’de gençlerin sokaklarda vurulmalarını, dövülerek öldürülmesini, akıl dışı yalanların çarşaf çarşaf serilmesini de engelleyemedik.”
‘Paraları sıfırlamanızı engelleyemedik’
AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca 10 tren kazasının yaşandığını belirten Atay, “Kazalarda çocuklarını neden kaybettiğini soran annelere kör sağır olmanızı da, gözümüzün içine bakıp yapılan pişkince açıklamaları da engelleyemedik. Paraları sıfırlamanızı, bakanların birilerinin önüne yatmasını, hediye saatler almasını da engelleyemedik. 11 yıl boyunca istedikleri her şeyi verip ortaklaştığınız kişilerle çıkar ilişkiniz bozulunca, sizin dışınızda kalan herkesi FETÖ’cü olmakla suçlamanızı, kendinizi her defasında mağdur, kandırılmış olarak kabul ettirmenizi de engelleyemedik” dedi.
‘Muhalifler hedef gösteriliyor’
Atay, Türkiye’de gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin muhalif her kesimin hedef gösterildiğine vurgu yaparak, “Hrant Dink’in, Tahir Elçi’nin hedef gösterilip öldürülmesini ve hala sanatçı, gazeteci, haber spikeri önünüze kim çıkıyorsa meydanlardan hedef gösterilmesini de engelleyemedik. Çocuklarına okul kıyafeti alamadığı için intihar eden emekçilerin, şov yapıyor diye aşağılanmasını da engelleyemedik. İki askerin soğuktan donmasını da engelleyemedik. Ve ne yazık ki karşımızda büyük bir kibirle oturmanızı da engelleyemiyoruz. Nazım’ın, Yılmaz Güney’in, Ahmet Kaya’nın sürgünde ölmesini, Ruhi Su’nun gözlerimizin önünde yitip gitmesini engelleyememesi gibi” diye konuştu.
‘Gezi onurumuzdur’
İktidarın Gezi korkusu yaşadığını ifade eden Atay, “Siz ne derseniz deyin Gezi bizim onurumuz. İçinde olmaktan hayatımız boyunca da gurur duyacağız. Biz baş kesmeyiz; ama bu niyette olanların karşısında dimdik duracağımızdan, tek bir geri adım dahi atmayacağımızdan da şüpheniz olmasın. Emin olun size karşı mücadele etmek için üzerimizde ne olduğunun önemi yok. Geldiğimizi anlamanız için sarı yeleklere ihtiyacımız yok. Haklı olduğunu bilen, hakkını aramak için mücadele eden ve faşizme karşı omuz omuza duracak örgütlü bir halk size gerekli cevabı verir” dedi.
HABER MERKEZİ