Güvenlik soruşturması nedeniyle ataması iptal edilen öğretmen S.A.’nın Milli Eğitim Bakanlığı’na açtığı davada mahkeme, istihbari bilgilerle atama iptalinin yapılamayacağına karar verdi.
Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde bir okula 19 Temmuz 2017’de Türkçe Öğretmeni olarak ataması gerçekleşen öğretmen S.A.’nın atama sonrası hakkında yapılan Güvenlik ve Arşiv Araştırması sonucunun olumsuz olduğu gerekçesiyle üç ay sonra ataması iptal edildi. Öğretmen S.A.’nın 26 Ekim 2017 tarihinde yapılan atama iptali işleminin, iptali için avukatı Savaş Kılıç aracılığıyla Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde aynı yılın 30 Kasım’ında Milli Eğitim Bakanlığı’na açtığı dava sonuçlandı. S.A.’yı haklı bulan mahkeme, istihbari bilgilerin tek başına delil kabul edilemeyeceğini ve kişilerin aleyhine kullanılmalarının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak, atama iptal işleminin iptaline karar verdi.
Atama usulü belli
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Genel ve Özel şartlar” başlıklı 48’inci maddesini hatırlatan Mahkeme, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin “Değerlendirme” başlıklı 15. Maddesinde “Yaptırılan soruşturma ve araştırmanın sonucunda bilgilerin olumsuz olması halinde, Değerlendirme Komisyonunun çalışma tutanakları ve kararları gizlidir” hükmünün yer aldığını belirtti.
Kendisi gibi düşünen arkadaşları varmış
Ekim ayındaki ara kararında emniyette, davacının yasa dışı terör örgütleriyle bir ilişkisinin olup olmadığının sorulduğunu anımsatan Mahkeme, isteği üzerine somut ve hukuken geçerli tüm bilgi, belge ve delillerin dava dosyasına sunulduğunu aktardı. Mahkeme, belgelerde davacının herhangi bir örgütle iltisakının tespit edilemediği beyanın bulunduğunu ifade etti. Emniyetin sunduğu belgeler de ise şu bilgilere yer verildi: “Şahsın 2009’da Kilis 7 Aralık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesine kayıt yaptırdığı, PKK/KCK örgütü adına faaliyet gösteren Demokratik Yurtseverler Gençlik Meclisi’ne (DYGM) müzahir öğrenciler ile tanıştığı, örgüt sempatizanı olduğu ve kendisi gibi düşünen arkadaşları olduğu, bunlarla irtibat halinde bulunduğu …”
2 okulda görev yapmış
Aynı zamanda dava dosyasına sunulan belgelerde davacı öğretmenin daha önce ücretli sınıf öğretmeni olarak Diyarbakır’da bulunan Mesut Yılmaz İlkokulu ve Vali Ahmet Cemil Serhadlı Ortaokulu’na Milli Eğitim Müdürlüğü’nce istihdam edildiği tespit edildi. Yine Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) yapılan araştırmada davacı öğretmen adına herhangi bir adli soruşturma ve kovuşturma olmadığı gibi adli sicil ve arşiv kaydının da olmadığı kaydedildi.
‘Şüpheyle atama iptal edilemez’
Mahkeme, güvenlik soruşturmasına ilişkin raporlarda yer alan istihbari bilgilerin hukuken geçerli başka bir belgeyle doğrulanmadığı sürece, tek başına delil kabul edilemeyeceğini ve kişilerin aleyhine kullanılmalarının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. İdarenin kişilerin hak ve menfaatlerini etkileyen konularda “şüphelere” dayanarak işlem yapması uygun görülemeyeceğinin altını çizen Mahkeme, memuriyete atanmada böyle bir kıstasın kabulü, Anayasa’nın 2. ve 70/2 maddesiyle bağdaşmayacağı gibi, 657 sayılı Kanunun 48. Maddesiyle de bağdaşmayacağını belirtti.
İstihbari bilgiler hukuka aykırı
İstihbari bilgilerle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanamayacağını ifade eden mahkeme, bu nedenle atama iptalinin hukuka uygun olmadığını vurguladı.
Mahkeme kararında, davacı öğretmeni haklı bularak atama iptaline dönük işlemin iptal edilmesine karar verdi.
Kaynak: MA / Aydın Atay