Kobanê Davası’nda savunma yapan siyasetçi Ayla Akat Ata, ‘Her gün seçim meydanında yeni bir video ile bizler şeytanlaştırılıyoruz. Niye? Çünkü biz HDP’li siyasetçileriz. Değil 2 buçuk yıl 2 buçuk dakika bile tutuklu kalmamı gerektirecek bir delil yok mütalaada’ dedi
DAİŞ’in Kobanê’ye yapılan saldırıların ardından 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 25’inci duruşmasının 1’inci oturumu başladı.
Duruşma mütalaanın okunmasıyla başladı
Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüne duruşmaya Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşma, tutuk incelemesine dair savcının mütalaasının okunmasıyla başladı.
Duruşma, iddia makamının mütalaayı okumasının ardından tutuklu siyasetçiler mütalaaya ilişkin savunma yapması ile devam etti.
Politik bir yargılama yapıyorsunuz
Duruşmada söz alan HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaadinin Kobanê Davası kapsamında şekillendiğine dikkat çekerek, “Hiçbir sanığa politik savunma yapmayın diyemezsiniz çünkü politik bir yargılama yapıyorsunuz. Tutukluluk durumumuz politik bir yargılamanın sonucu olarak devam etmektedir. Mega mütalaa ile karşı karşıyayız. 5 bin 280 sayfalık. 2 ayda böyle bir mütalaaya karşı savunma hazırlamak mümkün değildir. Mütalaa adeta yeni bir iddianamedir” dedi.
Mütalaada delil yok
Ardından söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata da, “Ben siyasetçiyim, en uç düşünceyi bile ifade edebilirim. Şiddet hariç. Bu ülkenin Aile Bakanı Derya Yanık, Erzurum’daki olayları ‘hassasiyet’ kapsamında değerlendirdi ve şiddete çağırdı. Hangi savcı Yanık hakkında dava açabiliyor. Biz beraat ettiğimiz dosyalardan yargılanıyoruz. Biz Türkiye’de değişimin, dönüşümün, demokratik olanın partisiydik. Bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümünü isteyen tek partiydik. Her gün seçim meydanında yeni bir video ile bizler şeytanlaştırılıyoruz. Bu kadar sorumsuzca beyanların, toplum üzerindeki etkisi nasıl engellenecek. Ama yapılıyor, niye? Çünkü biz HDP’li siyasetçileriz. Değil 2 buçuk yıl 2 buçuk dakika bile tutuklu kalmamı gerektirecek bir delil bile yok mütalaada” diye konuştu.
Her yolu suç sayıyorlar
Daha sonra söz alan Aynur Aşan ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasına yönelik mitinglerin iddianamede yer aldığına dikkat çekerek, “Kürtlere siyaset yapmanın her yolu suç sayılıyor. Demokrasi ve özgürlüğün biricik adresi Yeşil Sol Parti’dir, Yeşil Sol Parti’nin biricik kadın çalışanlarıdır. Amed’ten beklentimiz, 12-0 milletvekili çıkarmanızdır. Bütün arkadaşlarımı selamlıyorum ve mütalaada belirtilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyoruz” dedi.
Duruşmaya saat 13.30’a kadar ara verildi.
Meydanlardan cevap vermek istiyoruz
Aranın ardından ilk olarak Gültan Kışanak söz aldı. Kışanak, 14 Mayıs seçimlerine işaret ederek, “Bu yargılama bizleri tutukladıkları günden bugüne siyasi hesaplarla açılmış dava, emir kulu haline gelmiş hakimlerin, yargıçların yürüttüğü yargılamalardır. Bu koşullarda seçime gidiyoruz. Bütün seçim meydanlarında bizi konuşuyorlar. Biz de meydanlara cevap vermek istiyoruz. Biliyorsunuz, cezaevlerinde biz tutuklu olanlar da oy kullanıyoruz ama burada maalesef oylar gizli olmuyor. Bizden sonra nasıl sayıyorlar bilmiyoruz. Kamuoyuna açık bir sayım yapılmıyor. Her seçimde cezaevinde birinci parti oluyoruz. İnşallah dışarıda da Yeşil Sol Parti olarak birinci parti olacağız” diye konuştu.
14 Mayıs demokrasi bayramı olacak
Kışanak, özgürlük iddialarından vazgeçirilmek için “esir” alındıklarını belirterek, “Türkiye’deki bütün inançların, kimliklerin ortak bir gelecek için buluşacaklara, birbirlerini sevmeyi tercih edeceklerini ve oylarıyla bunu göstereceklerine eminim. 14 Mayıs demorasinin bayramı olacak, demokratik bir geleceğin kapısının aralandığı bir gün olacak. Olası tüm provokasyon girişimlerine karşı halkımızın oylarına sahip çıkacağına da yürekten inanıyorum” dedi.
Bu mütaala kağıt yığınından başka bir şey değil
Daha sonra söz alan HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da, “Bilmem kaç sayfalık bir mütalaa hazırlanmış. Yine yalanlardan kumpaslardan oluşturulmuş bir kağıt yığınından söz ediyoruz. İktidar bu mütalaa üzerinden seçim kampanyası yürütüyor. Erdoğan kısa süre önce Demirtaş hakkında ‘daha karar verilmedi ama o katildir, onun gibiler de katildiri. Bazı cezalar verildi ama daha verilecek. Hakkında verilecek kararlar var’ dedi ve kararınızı açık etti. Kim bilir kaçıncı defa. Bu zamana kadar AKP defaatle bu mahkeme hakkında karar açıklandı. Hala bu yargılamayı varmış gibi sürdürmeye çalışıyorsunuz” diye konuştu.
Değişim gücü taşıyan bizleriz
Yüksekdağ devamında, “Bu iktidar bir kez daha seçilirse AKP’nin yargıcı olan bir yargı kurumundan bile söz etmek mümkün olmayacak. HDP var olduğu günden bu yana bu köhnemiş iktidara çok geldik ama onlara fazla geliyoruz diye kendimizi eksiltecek, sinecek, kendimizi geri çekecek halimiz yok. O yüzden Yeşil Sol Parti ne güzel söylemiş: ‘Çok olacağız’. Ben inanıyorum ki, çoğalanlar bu memleketi değiştirecektir. Bu gücü taşıyanlar bizleriz. Senlik benlik bilincinin ötesinde yine bizlik bilinci ile değiştirecek olan bizleriz. 14 Mayıs’tan sonra güzel şeyler olacak.”
ANKARA