Kazakistan’da 22’nci Astana toplantıları yapıldı. Toplantıda İsrail’in Suriye kentlerini bombalaması kınanırken, Türkiye’nin bombalaması görmezden gelindi
Suriye’deki iç savaşı kendi ajandalarını gerçekleştirmek için kullanıp, çatışmaları uzatan güçler Rusya, Türkiye, İran’ın Astana22 toplantısı 11-12 Kasım 2024’te Astana’da yapıldı. Sonuç bildirgesi açıklandı.
Ortak bildiride Gazze ve Lübnan’da ateşkes istenirken “İsrail’in Gazze’de devam eden toplu katliamları ve canice saldırıları ile İsrail’in Lübnan ve Batı Şeria’daki saldırıları hakkında sert kınamalarını ve derin kaygılarını ifade etmişlerdir. Gazze’de acil ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve bölgeye insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasını teminen BM Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır. Lübnan’da acil ateşkes çağrısında bulunmuşlar, BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 Sayılı Kararının (2006) uygulanmasının altını çizmişler ve toplu sivil ölümlerin yanı sıra büyük çaplı altyapı yıkımına uğrayan Lübnan’a acil insani yardım ulaştırılmasının lüzumunu vurgulamışlardır” denildi. Yine “Suriye’deki tüm İsrail askeri saldırılarını kınamışlardır” dendi ancak
Türkiye’nin Rojava’ya saldırıları, sivillerin öldürülmesi, altyapının harabeye çevrilmesi konusunda ise bir madde yazılmadı. Türkiye’nin Kürtlere saldırıları durdurması istenmedi.
Bildiride ayrıca “İki ülkenin de birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı prensibine tam bağlılık temelinde Türkiye ve Suriye arasında iletişimin devamının önemini teyit etmişlerdir” denilirken, TSK-SMO’nun çıkması vurgulanmadı.
Bir maddedeyse “Suriye’nin kuzeydoğusundaki gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele ve yerel seçim girişimi kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü teşebbüsü reddetmişlerdir” denildi.
ASTANA